şimdi bu lafı duyup oynayan bir amca var ya, hani neredeyse o sözleri sarf eden bakan kadar eleştirilen, işte o adam gariban lan gariban. adam iş istiyorum diye gidiyor, kim var karşısında? devletimin bakanı, yani devlet, allah gibi devlet. takla da atar o adam, harmandalı da döner orda. he vatandaş böyle olursa her şey müstehak değil mi? değil güzel kardeşim, işte senin halkın bu, beğen beğenme ama gerçeği bilmezden gelme. konuşacaksan vatandaşından takla isteyen devlete konuş, uğraşma altmış küsür yaşındaki garibanla, oyna denince sorgusuz sualsiz kalkan o kollara zamanında da savaş diye tüfek verdin, aynı kollar savaştı hiç soru sormadan, tereddüt etmeden. garibana neden oynadın diye sorma kardeşim, adama neden oynattın diye sor.

bir idris naim şahin klasiği.

hayatını kaybeden 5 tedaş işçisinin nasıl hayatını kaybettiğine dair inceleme yaptığı sırada, kendisinin gelişine sevindiğini söyleyen mustafa boğaçayır'a inanmayıp, davul zurna çaldırıp bu cümleyi kurmuştur.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20348599.asp

belki silinir diye: http://b1204.hizliresim.com/w/h/4gnnd.png

"‘oyna bakalım’ deyince oynamak

eğer bu memlekette...
“sayın bakan seni gördüğüme sevindim” diyen 60 yaşındaki adama...
söz konusu sayın bakan, “nereden bileceğim sevindiğini... takla at... oyna... göster sevindiğini...” dediğinde...
60 yaşındaki adam “bu nasıl söz? ne demek istiyorsun?” falan diye çıkışmak yerine çalan davullar eşliğinde oynamayı tercih ediyorsa...
idris naim şahin’ler ilelebet payidar kalacaktır.
* * *
bu konuyla ilgili okuma parçası:
nâzım hikmet’in “akrep gibisin kardeşim” diye başlayan şiiri..."

ahmet hakan

incelemeye giderken beş tedaş işçisini
panayır alanına çevirdin matem yerini
idris naim şahin çankırı milletvekili
hadi bir takla at oyna göreyim

köylü milletin efendisidir bilmedin
baban yaşında adamı soytarı saydın
nasıl bu kafayla sen bakan oldun
hadi bir takla at oyna göreyim

"biber gazı zararsızdır" diye diye
kendini kandırdın yalan söyledin herkese
metin lokumcu karşına çıkarsa ahirette
hadi bir takla at oyna göreyim

nevruz kutlamalarına izin vermediğin gibi
söyledin, "tükürükle boğarız yetmişbin kişiyi"
ey patavatsız insan ne sanıyorsun kendini
hadi bir takla at oyna göreyim

sorarken çadırda yaşayan depremzedeye
"sarayda oturuyorsun çağırmıyorsun niye"
garibanla dalga geçmek senin ne haddine
hadi bir takla at oyna göreyim

aliutku der ki hesaplaşma günü yakındır
millet farkına varıyor kral çıplaktır
yargılanırken halkın meclisinde sana söylenir
hadi bir takla at oyna göreyim

memleketin yarısının anında uyacağı emir. ya ne sandıydın kanka?

idris naim şahin'i görünce sayın bakanım, senin geldiğine çok sevindim diye atlayan adama verilmiş cevap. valla ben beğendim, iyi isabet olmuş. zaten lafı yiyen de alkışlar eşliğinde oynamış. keşke tüm akp vekilleri seçmenlerine böyle muamele yapsa.

bir insana yakışmayacak sözler. beyefendi bir de siyasetçi olacak.

edit: imal

söyleyende diil kaale alanda problem gördüğüm beyanat. eğer hitap edilen kitle ciddiye alacak kadar aptal, haysiyetsiz, onursuz olmasa, "kötü bir espri" denip geçilirdi. bu gerçek zaytung haberindeki sorun vatandaşın cidden oynamasıdır. bu bir haysiyet, onur, izan, utanma sorunudur.
bakan açılışa gelmemiştir oraya. saçma sapan bir şekilde ölüme gönderilen 5 işçinin ölümünü incelemek için oradadır. nasıl bir yalakalık potansiyeli bu şartlarda göbek, takla atabilir?

idris naim öcüleştirerek sıyrılması kolay. ölülerin, cenazelerin üstünde yalakalık olsun diye göbek atan "vatandaş" neden eleştirilemiyor?

kabahatin çoğu falan değil. kabahatli burada oynayandır. onur, insanlık, haysiyet adına hiçbir şey taşımayan bu insanları kibirle mazlumlaştırmaya, şirinleştirmeye gerek yok. insan insansa oynamayacak. ayı oynatıcısına kızılır, insan oynatıcısına kızmam. insan bu. oynamasın.
"halk eğitimsiz", "halk cahil" burnu büyüklükleriyle, içinde iki gıdım onur, şeref, haysiyet taşımayan yalakalıklar mazlumlaştırılmasın, şirinleştirilmesin. siz kibrinizden merhametle insan yerine koymayabilirsiniz bu utanmaz vatandaşı, ama onun bir zahmet insan olması gerekiyor. gerekiyordu. insan olmanın sorumluluğunu insanın kendisi taşıyacak.

yoksa idris naim'in ne olduğu bellidir.

peki ölülerin, cenazelerin üstüne, direkt kar sağlamak için bile değil, içine işlemiş olan yalakalıktan dolayı göbek ve takla atan ne? "mazlum, cahil, yazık" falan değil.

insan insan olacak. iki gıdım utanması olacak. ne cehalet, ne bilinç, ne sizi o vatandaştan daha insan yaptığını sandığınız hiçbir şey değil buradaki sorun. eğitimli ve zengin olanların yıllardır attığı taklaları da görüyoruz, okuyoruz çünkü.

insanlıktan çıkıldı.
bunun sorumlusu idris naim değildir. bunun sorumlusu kendi insanlık vazifesini yapmayanlar, ölümlerin, cenazelerin üzerine yalakalık olsun diye takla göbek atanlardır. ne mazlumdurlar ne şirin, ne cehaletlerindendir ne koşullardan, haysiyetsizliklerinden, onursuzluklarından, ar duygusunu kaybetmiş olmalarındandır.

idris naim yumurtadır, göbek atan adam tavuk. ya da vice versa.

sanirim bu lafa en guzel ayarlardan birisi zaytung'da halkin sesi bolumunden gelmis:

"düşününce sayın bakanımız da haklı aslında. yani ben de idris naim şahin olsam 'seni gördüğüme çok sevindim' diyen birine inanmakta güçlük çekerdim, 'acaba dalga mı geçiyor?' diye içten içe bir şüphe olurdu..."

http://www.zaytung.com/halkinsesi.asp?vcid=64

bir siyasetçide tezahür eden cüretkârlığın, şımarıklığın, terbiyesizliğin, kibrin, kendini bilmezliğin dile gelmiş halidir. ben o amcanın yerinde olsam "kuyruk da sallayayım istersen" deyip haddini bildirirdim. (çok sinirlendim, öyle böyle değil)