bir süredir, ne zaman gazeteyi açsam, ne zaman haber izlesem ve hatta sözlüğe girsem ciğerimde hissettiğim.
haksızlık hep vardı, hep var... dünya üstünde insan oldukça sürecek... onu biliyorum. insanın yarattığı hiçbir sistemin adil olamayacağını da biliyorum. işte hukuk falan bunun için var, o bugları kapama; hakkı yenenin hakkını koruma, suç işleyeni işleyemez kılma falan... eh bizim memlekette o da işlemeyince...
yok... bu da değil. ben en çok haksızın yanında durana, onun yanında ve uğrunda olana içleniyorum. ali ismail'e berkin'e el uzatanın gaddarlığına, dil uzatanın vicdansızlığına, gözüne gözüne sokulan gerçeğe aymayana, kendi uydurduğu masalıyla uyuyanın gafletine şaşıyorum. hakketen "siz ne zaman bu kadar zalim oldunuz?" "siz ne zaman bu kadar nato kafa nato mermer oldunuz?"
açıkcası korkuyorum da. yobazın dini yok çünkü... müslümanlığı falan hikaye. onun allahı kini, kabesi öfkesi, imanı menfaati. her fenalığı yapabilirler, yaparlar. üstelik kalleşçe yaparlar.
ama bu memleket bizimse, korkuya teslim olmamalı, basıp gitmek marifet değil, kalıp direnmeli.
"ateşi ve ihaneti gördük.
dayandık
dayanmaktayız. "**