son zamanlarda karşıma çok sık çıkan kaşar peyniridir. ilk başlarda benim ağız tadımda bir problem var sandım fakat, internette benzer şikayetleri görünce sorunun bende olmadığını anladım.
aslında tam olarak gaz değil de lastik, gaz karışımı gibi bir koku. son kullanma tarihlerinde sıkıntı olmuyor, paketi açınca yine koku yok, fakat ağzımıza attı mı değişik, tuhaf bir koku geliyor. üstelk sıradan markalardan ürün almam. eritme peyniri yazanları da almam. bilmiyorum valla.
bir parça yedikten sonra geri götürüyorum, durumu anlatıyorum, hiç tadına bakmadan, tarihine bakmadan iade alıyorlar. üstelik farklı marka ve farklı marketlerde.
süt teknesinde banyo alanlar deşifre oldu, onu eliyoruz.
fermantasyonu hızlandırıcı bazı maddeler kullanılıyor olabilir. beyaz peynirde kullanılıyor ve doz aşımında rahatsız edici tadı hemen hissediyorsunuz.
son 4-5 senedir fark ettiğim, her defasında "sorun bende herhalde" diyip es geçtiğim durum. açıkçası başlığı arattığımda daha önce açılmış olacağına pek ihtimal vermiyordum, görünce bir mutluluk geldi.
sahi ne oldu bu kaşar peynirlere? artık sünmüyorlar da, başka bir başlıkta da bu konuşulmuştu diye hatırlıyorum.
eskiden sevdiğim bir etkinlikti bu, dolaptan kaşar çıkarıp 1 dilim kesip ağzıma atardım. biraz önce yine bir şans vermek istedim ve 1 parça çıkarıp ağzıma attım. sonuç yine aynı. artık ne zaman yavan olarak kaşar peyniri yesem ağzımda iğrenç bir tat oluyor, böyle organize sanayi bölgesinde gibi hissediyorum kendimi ve pişman oluyorum.
peşin not: markadan markaya değişiyor diyemeyiz, pınar hariç aklınıza gelen birçok markayı denemişimdir. örnek çapını geniş tuttum anlayacağınız. dediğim gibi, birkaç senedir sardım bu konuya.
evet, tamamen doğru tespit. tavsiye marka varsa denemek isterim.
muhtemelen ambalaj
kimyasal olduğu için.
ambalajlarda da gıdaya uygunluk belgesi istenir ki baba markalar bunu kullanır.
evet her şey gibi peynirler de bozuldu.bu tat ambalajdan mi bilmiyorum, peynir degil ilaç yiyormuşsun gibi oluyor. sütçü hanım ve ada peynir böyle kokmuyor. bir de hasan bey çiftligi, datca murat çiftliğinin peynirlerini denedim, güzel. tabi maalesef, daha pahalı bunlar. şimdi atatürk orman çiftliğinin varsa, kaşar peynirini denemeyi düşünüyorum.
sadece kaşar peyniri değil, her şey bozuk. insanların gıda konusunda ayağa kalkması gerekiyor. insanlar zehirleniyor haberi yok, insanların yakında dna'sı bozulursa şaşırmayın, evrim geçirirse şaşırmayın.
eskiden, sadece merdiven altında üretim yapan, at hırsızı tipler yapardı bunları. o zamanlar ''bilindik markadan almak lazım'' derdik. şimdi ise, bilindik, bilinmedik tüm markalar bozuk abi bozuk.
söz konusu marka(lar) iyi niyetli ve kurala uygun üretim yapsa bile, aldıkları ham madde bozuk. her şeyi bozdular. emin olun o ''doğal gıda'' etiketiyle satılan gıdaların çoğu bile doğal değil.
milletin ayağa kalkması lazım ve o cargil midir, garcil midir ne karın ağrısıysa, derhal bu ülkeden kovulması lazım bu bir, köylü ayağa kaldırılmalı ve yerli doğal toğumu dayatmamız lazım.
evet geçenlerde sırf bu yüzden kaşarı çöpe attık. ne kullanıyorlar da peynirin tadı gaz kokusu kıvamına geliyor anlamak mümkün değil.
nişasta yiyoruz.
üzerinde artık kaşar peyniri yazan bir tanesini bulmak artık çok zor.
kahvaltılık peynir ve tost peyniri ibareleri ile dikkatli olmayan tuketicilere kaşar peynir diye itelenmekte olan peynirdir
geçenlerde benim de rastladığım kaşar peyniridir, bir çoğundan az az geliyordu fakat bir markadan sanki lpg yiyormuşum gibi geldi.
forever migros kaşarı diyip giriyi sonlandırıyorum.
edit: taze kaşar olanları alıyoruz. kıyaslamalar bunlar arasında yapılmıştır. tost peyniri, kahvaltılık peynir gibi peynirlere itibar etmeyiniz. aşti içerisindeki çığırtkanlara da itibar etmeyiniz.
*