yayınevinin cevabı (bkz:
sel yayıncılık) anlayana tokattır
“enis batur’un elma’sı kapağındaki courbet tablosundan dolayı yargılanmaya başladığında şaşırmıştık, metin üstündağ’ın haftalık penguen’de yıllardır çizdiği pazar sevişgenleri albümleri yargılanınca gülmüş, “dünya kültür mirası” listesindeki fransız şair guillaume apollinaire’nin cinsel kitaplar serisinden yayınlanan kitabı genç bir don juan’ın maceraları cinsellikle suçlanınca kızmıştık. william burroughs’un yerleşik edebiyat kalıplarını zorlayarak yazdığı üstelik tam da bunun için yaptığını beyan ettiği “yumuşak makine “konu ve anlam bütünlüğüne aykırılık” gerekçesiyle yargılandığında ise artık bu mantığı anladığımızı zannediyorduk. ta ki edebiyat öğretmenlerinin john steinbeck’i de “gayri ahlaki” bulduklarını okuyana kadar.
steinbeck’in dünya edebiyatındaki yerinden, fareler ve insanlar’ın edebiyat ve hatta sinema tarihindeki öneminden bahsedecek değiliz. asıl tartışılması gereken sanırız, işleri zaten önlerine gelen kitapları bir gerekçe bularak, kendilerini komik duruma düşürmek pahasına, başlarına iş açmamak adına anlamsız bir rapor yazıp mahkemeye göndermekle yükümlü, bunun için maaş alan ve olumsuz prensibiyle çalışan tc başbakanlık küçükleri muzır neşriyattan koruma kurulu yerine, bir şehirde, izmir’de, lise edebiyat öğretmenlerinin oturup, bir kitabın iki sayfasını raporlandırarak yasaklanmasını, sansürlenmesini devletten talep etmeleridir. üstelik telifli bir kitabın tek bir yayıncısının olabileceğini gibi temel bir okur bilgisinden bile yoksunlukla, kitabın eski baskılarından da sayfa numaraları örneklendirerek, gerekçelerini sağlamlaştırmaya çalışıyorlar, takdir edilesi bir çaba.
bu artık her eserin, kitabın, filmin klasikleşmiş, evrensel bir referans haline gelmiş, insanların zihinlerinde yer etmiş denmesine bakmadan herhangi birilerinin o tanımsız ve son derece öznel “ahlak” kriterlerine uygunsuzluk nedeniyle yargılanabileceği, sansürlenebileceği ya da yasaklanabileceğinin son göstergesidir.
fazla söze gerek yok”
(bkz:
çabuk kalktı dikkat edersen)
cidden kafa yapılarını merak ediyorum bunların, ne zaman neden dolayı pipileri kalkacak hiç belli olmuyor. bir de "izmir il milli eğitim müdürlüğü kitapları inceleme ve değerlendirme komisyonu" diye bir komisyon ismi var ki havasından yanına yaklaşılmaz. kanuni, harem falan derken dünya klasiklerine de sardılar dur bakalım sonu nereye varacak.