az önce başıma gelen durum. kedim memati ile uzun zamandır anlaşamadığımız bir konudan dolayı sonunda ciddi bir tartışma yaşadık ve konuşmuyoruz. ben haklıyım ancak her zamanki gibi yine alttan almam gerekecek ve bunu artık istemiyorum. artık şiddet de girdi devreye, tırmalandım acımasızca. neyse karşılık vermedim. ayrılmamız mı gerekiyor artık sözlük?
kediyi de dinlemek gerekir. tek taraflı karar verilemez.
kediyi kadın gibi düşünerek yorumlanması gerekir ki; kediler her zaman haklıdır ve ne kadar uzatırsan uzat yine haksız sen çıkacaksındır.bir kedi sahibi olarak belirtmem gerekir ki, kedi sahibi olmak bunu bilmeyi gerektirir.
neyse fazla uzatmayım, benim kedi buraları okuyordur belki....
tartışma sonrası kedinin tepki olarak kıçı size dönük şekilde oturması ve seslendiğinizde snob tavırlarla havaya bakması ile sonuçlanacaktır.
hem sözlü hem de fiziki kavgalarda dayak yiyen taraf olduğumdan dolayı içerisine girmek istemediğim durum.
kavga edip küsüyoruz ve sonunda dayanamayıp tekrar konuşan taraf hep ben oluyorum...
yasayamadigim hadise.
zira sesimi yukselttigim anda yere yatıp, göbeğini açarak yuvarlanan kurnaz iki varlığa sahibim. gobege yumulmaca ile daima yarım kalmıştır.
kedinin şirinliği, insanın kızgınlığı karsisinda daima galip.
patronun kim olduğunu kedisine öğretemeyenlerin başına gelebilecek durumdur. kedilerimin yanlış bir şey yaptıklarında bakışım yeter hareketlerini durdurmak için.
akşam gelir, su motoru gibi mır mır yapar. sen seversin o başka yere bakar. umarsız gibi durur ama sevmeni ister.
barışma mırmırından sonra soğukluk gider. bu süreç böylelikle biter. dert etme
tartışan iki kedi arasına girmek kadar tehlikeli değildir. ikisi kavga eder dayağı siz yersiniz. mahallenin delisi gibi, baktınız dik dik bakıyor tisliyor yolunuzu değiştirin götü sağlama alana kadar uzaklaşın.