eşzamanlı.
bu
iç sızısı bana
eşanlı hem
kavuşmuşluk hem kaybetmişlik ve terk edilmişlik duygusu geçiriyor. sanki
son sevişmemizi yapmışız da, yatakta hem
doyumla yorgun; hem az sonra
bırakılacak
** çaresiz olarak seriliyorum.
kadın erkek ilişkilerinde
her an hem olumlu hem olumsuz
zaten'leri biriktiririz,
amel defteri gibi uygun
dağarcıklarda. sonra dayanması zor üzüntü veya sevinçlerde o
hazır olanları kullanırız. örneğin
kaçan kovalanır,
kaçan çekicidir, çekilim o anda eşyanın doğasıdır. "
ne güzel kaçıyor" ile "ne iğrenç bir
kaçış bu"
eşanlı olarak olası sağ-sol dağarcıklarında
ilkilmekte. kaçanı yakaladıktan sonra veya yakalayamadığımızda eleştiri/onay yönlü
zaten kümeleri
emre amade.
aşk içindeyken
özlemek yine de
ayrılıkla ilgilidir. insan sevgilisinin yanındayken bile onu özler, açlığını hasretini çeker. bu az sevilmesinden değil, vücut engeline dayanamamaktan, yiyip
içine almak veya içinde kaybolmak istemekten gelir. o özlem
kavuşamamaktan, ayrı olmaktandır. yani ego sınırları aşığın en içten ve gerçek
düşmanı, aşkının da tartıp onaylayıcısı,
dostu. ego ve vücut ruh için, bilinç için
eş anlı dalış badisi ve
yatağımdaki düşmandır. bunun da dolayımıyla seven için sevilen veya sevmeyen olarak muhatabı,
eşanlı efsane
badi ve
koynumdaki yılandır. (bkz:
yanındayken bile özlemek/@ibisile)
"
karışıklıklar [
psikotik için - ibisile]
yaşamla
aynı anda başlar."
wilfred bion(ilk giri tarihi: 29.3.2017)
(bkz:
süremdeş)
(bkz:
eşzamanlılık),
eş zamanlı,
eş anlı(bkz:
aynı zamanda)
(bkz:
bu minvalde),
bu minval üzere,
meanwhile(bkz:
bu meyanda)