ırkçı, gerici, piyasacı eğitim anlayışına karşı mücadele etmeye devam eden örgüt. yurdun dört bir yanından başlattıkları yürüyüş 15 eylül cumartesi ankara'da bir miting ile devam edecektir. yolları açık ola.

http://www.egitimsen.org.tr/…kod=17314#.ufiw_adablg

http://www.kesk.org.tr/…ni-durdurmak-iç-yollardayız

üyesi olduğum, bir çok görüşüne ("anadilde öğrenim" gibi) katılmasam da, sendikaların sadece üyelerinin maaşına zam sağlayan kurumlar olmaktan ziyade, toplumun siyaset üretmesinin en önemli bir kaç aracından biri olması gereğini yerine getiren bir sendika olması nedeniyle desteğimi esirgemeyeceğim kurumdur.

anadilde öğrenim meselesine gelirsek eğitim-sen hiç bir demokrasinin gerek ve yeter şartı olmadığı halde ülkenin, anadili resmi dilden farklı tüm etnik gruplarının kendi dilinde eğtim görmesini (kendi dilini öğrenmesini değil) öngören bir maddeyi tüzüğüne koymuştur. kısacası anadili arapça veya lazca olan öğrenciler ortak sınıflarda toplanıp arapça veya lazca fizik, tarih vs. okuyacak anlamına gelen bir ifadedir anadilde öğrenim. ülkemizde ve dünyada her etnik grubun doğal hakkı, kendine sosyal devlet diyen bir devletin o etnik grupların dillerini sonraki nesillerine geçirmelerini engellemekten kaçınmanın ötesinde buna eğtim bütçesinden pay ayırarak yardımcı olmasıdır, yani farklı anadil sahibi insanların kendi dillerinin yeryüzünden silinmesini, sadece kürtçe bilen bir nineyle, şehirde büyüdüğü için sadece türkçe bilen bir torunun birbiriyle konuşamaması gibi esasen trajik sonuçların önüne geçmektir. anadil öğreninimin özel kurumlar aracılığıyla veya milli eğitimle sağlanmasının ifadesi de anadilde öğrenim değil "anadil öğrenimi"dir, "anadil öğrenimi" hakkına atıfta bulunulması gerekmektedir. basit bir -de eki bir çok anlamı değiştirmekte bir çok niyet va anlayış farklılığını ifade edebilmektedir.

eğtim-sen üyelerinin genel siyasi profilini ve görüşlerini hiçbir şekilde yansıtmayan şekilde kürt milliyetçisi veya kürt milliyetçiliği destekçisi bir karar verici azınlık bu maddeyi tüzüğe koymuş, ve sonra da biz anadilde öğrenimle anadil öğrenimini kasdettiydik gibi beni de kimseyi de ikna etmeyecek yetersiz bir savunma yapılmıştır. işin iç yüzünü bilmediğim için tahminen söylebileceğim bir diğer sebep ise (bu tüzük maddesinin varlığı ile ilgili) ab'nin hoşuna gitme dış destek ve kollama hevesi olabilir ki, bu hiçbir gerçek solcu ve demokratın içinin kaldırmayacağı bir stratejidir.

son olarak bu eğitim-sen ve anadilde öğrenim tartışması konusunda yanlış anlaşılmayı engellemek için görüşlerimi özetlemek istersem, ben şahsen anadillini öğrenme-öğretme hakkının dışında, kürtlerin veya başka etnik topluluğun devlet okullarında kendi ana dilinde fizik, kimya coğrafya vs. öğrenmelerinin devletçe verilmesi gereken bir hizmet olduğunu düşünmüyorum. ancak böyle bir hakkı savunmanın da herhangi bir sendikanın kapanmasına veya bu fikri ifade edenin yasayla cezalandırılmasını gerektirecek bir suç olduğunu da düşünmüyorum. eğitim-sen hakkındaki kapatma kararı bu nedenle haksızdır. ancak benim itirazım, savunulması meşru olan (bence ve eğtim-sen üyelerinin çoğunluğunca da yanlış bulunan) bu fikrin eğitim-sence savunulmuş olmasıdır. kanaatimce eğtim-sen, kürtlerin hakları ve kürt sorunuyla iligli bir şeyler yapmak istiyorsa ağırlığı kürt kardeşlerimizin anadillerini öğrenmelerine ve kültürlerini yaşamalarına izin veren demokratikleşme açlılımlarının uygulamaya dönüşmesini takip etmeye vermelidir.

milli eğitim bakanlığı, sendikanın internet sitesine okul bilgisayarlarından erişimini yasaklamış. nasıl bir çaresizlikse artık! telokom'a ne demeli bilemedim. ""bu siteye erişim sakıncalı içeriğinden dolayı, meb isteğiyle türk telekom a.ş. tarafından engellenmiştir". ne güzel düzeniniz var ulan.

"internet sitemize erişimin engellenmesi, bakan dinçer`in 4+4+4 düzenlemesi ile ilgili olarak kamuoyunu yanıltıcı, tek taraflı ve suçlayıcı açıklamalarına karşı yaptığımız itirazların bir sonucudur. akp iktidarının kendisi gibi düşünmeyenleri susturmanın yolu olarak bu tür yöntemleri son dönemde daha sık kullanmaya başlaması, ülkeyi ve milli eğitim bakanlığı`nı 10 yıldır yöneten yasakçı ve sansürcü zihniyetin somut bir yansımasıdır.

son dönemde özellikle yazılı ve görsel basına yönelik sansür girişimlerinin yoğunlaşmış olmasının son örneği, eğitim sen`in internet sitesinin erişime engellenmesi olmuştur. bu uygulama, neresinden bakılırsa bakılsın insanca yaşamanın temel koşulu olan ifade özgürlüğü ve iletişim özgürlüğü anlayışıyla taban tabana zıt bir durumdur. "*

*http://www.egitimsen.org.tr/…kod=17386#.ugdkf6dablg

7- 8 nisan tarihlerinde insanca yaşam, demokratik türkiye adıyla bölge mitingleri düzenleyecek olan sendika.

"türkiye’nin, emekçilerin ve halkın geleceğine ipotek koyan neo-liberalizme, gericiliğe, şovenizme karşı eşitlik, özgürlük,barış ve demokrasi talepleri ile alanlara çıkacağız. başka bir türkiye’nin başka bir sesi olarak türkiye’nin dört bir yanını sesimizle dolduracağız, olup bitene seyirci kalmayacağız...

demokratik türkiye talebi aynı zamanda eşitsizliklere, adaletsizlikleri karşı çıkmak, yoksulluğa ve açlığa karşı insanca bir yaşamı savunmak demektir. neo-liberal politikalarla, eğitimden-sağlığa tüm alanları sermayeye devrederek paralı hale getiriyor. çalışma yaşamı güvencesizleştiriliyor, emekçiler yoksulluk sınırın altında yaşıyor. akp, kamusal hizmet anlayışını özel işletme anlayışı ile değiştirerek, bütün alanları işletme-müşteri ilişkisi üzerinden düzenliyor. neo-liberal tahribat altında ezilen insanların bütün güvenceleri ellerinden alınarak toplumsal yaşamın dışına itiliyor. artık zenginler kendileri için oluşturdukları mekanlarından steril bir yaşam sürerken, yoksullar, emekçiler çaresizlik içinde var olma mücadelesi veriyor. akp, emekçilerin ve halkın geleceğini imf’nin emirlerine bağlıyor.

bizler, özelleştirmelere, neo-liberalizme, gelir adaletsizliklerine, yoksulluk sınırın altında yaşamaya mecbur edilmeye karşı insanca bir yaşamı savunuyoruz. herkese iş ve insanca yaşanabilecek bir ücret istiyoruz. "

7 nisan'da ankara sıhhiye meydanı, izmir bornova cumhuriyet alanı, van belediye garajı önü, diyarbakır istasyon meydanı, adana uğur mumcu meydanı ve trabzon atatürk alanı'nda olacak eğitim emekçileri 8 nisan'da da istanbul-kadıköy'de büyük bir miting gerçekleştirecek.

solcu eğitimcilerin sendikasıdır.bu sendikaya üye olanlar her zaman acı cekmişler,sürülmüşlerdir.şu sıralar kapatılma durumu vardır.sebebini herkes bilir sanırım:anadilde eğitim.gelişecek ülkem gelişecek,üstündeki tüm vatandaşlar rahatça yaşayacak

barış dediği halde ve bunun için katledilen çocuklarımız, dostlarımız, yoldaşlarımız için hayatı durduruyor ve onları toprağın güvenli göğsüne sırlıyoruz.

(bkz: http://egitimsen.org.tr/…-ttb-acil-eylem-kararlari/)

şimdi öncelikle gamsızı sikmişler bu tıkırtı nereden geliyor demiş. ezilen bir grubun yanında olmanın nesi batıyor bu arkadaşlara anlamıyorum. yarın sana bir haksızlık yapıldığında halkın diğer kesimlerinden ne halt etmeye yardım talebinde bulunacaksın. iktidar da aptal değildir kardeşim...ekmeği bütün yutarsa boğulacağını bilir...yani ezilenleri parçalar lokma haline getirir.sana derki kürtten sanane, kürde derki soma'dan sanane, somadakine derki heslerden sanane, sünniye derki aleviden sanane...ondan sonra parçaladıktan sonra yutar sindirir ve bir köşeye sıçar. yani benim zeki kardeşim ezilenin kimliği değil, mesleği değil sadece 'ezilen' olması ilgilendirecek seni. gezi olayları iktidarı neden bu kadar korkuttu biliyor musun? çünkü bdpli de, ulusalcı da, sağcı da solcu da bir oldu.ezilenlerin birbirine kimlik sormadığı benim tanık olduğum tek yerdir. ondan kıymetlidir ve amacına ulaşmıştır.

tanım: duyarlı bir sendikadır. olması gerektiği gibi

15 temmuzun ardından açığa alma ve ihraçlar sonrası diğer sendikalar bırakın üyelerinin haklarını arayıp mücadele etmeyi, kapısından içeri bile almayıp mağdur üyelerine sırt çevirirken ben sendikamın arkamda duracağından emindim. öyle de oldu. açığa alınan üyelerinin maaşlarının ödenmesi için tüm üyelerinin sendika kesintisini artırdılar. sonra da beklediğim gibi bu dik duruş nedeniyle açığa alınan hemen tüm üyeleri göreve iade edildi. eğer sendika dik durmasaydı bu üyelerin tamamı ihraç edilecekti. eğitim sen ve kesk bu ülkede sindirilememiş ve sindirilemeyecek yegane sivil toplum örgütüdür.

her yasama yılı başlangıcında hükümete, millete, şuna, buna hak, hukuk, özgürlük, demokrasi dersi vermekten geri kalmayan yargıtayımızın, türkiye'nin en büyük sendikasının, en temel insan haklarından biri olan ana dilde eğitim hakkını savunduğu için, hem de yerel mahkemenin aksi yöndeki ısrarına rağmen "sieee, ben sizin babanızım ben ne dersem o olur" edasıyla kapatılmasına karar vermesi, "aha yargıtayımız da budur" dedirtmektedir, ki şaşırtmamalıdır aslında, zira (bkz: mit mustesari yargitay baskani tartismasi).

geleceği dünden gören eğitim sendikası.

başta eğitim alanında olmak üzere birçok konuda memleketin başına gelecek tehlikeye dikkat çekmek için sokağa, meydanlara çıkan eğitimciler, hemen her eylemlerinde gazı, copu, dayağı, gözaltını, tutuklamaları, sürgünleri yaşamıştır, yaşamaktadır, yaşayacaktır.

ilginç ve acı olan şu: hangi tehlikeye dikkat çektilerse, o tehlike sonunda bu memleketi vurmuştur. ama geniş kitlelerin duyarsızlığı da bir noktada bezdiriyor insanları.

yine de ankara'da 15 eylül'de meydanlarda olacaklar.

http://www.egitimsen.org.tr/…kod=17314#.ufiw_adablg