mahir ünsal eriş kendisinden hiç haberi olmayan insanları öncelikle kitapların isimleri ile
**cezbediyor. ilk roman denemesi olan
dünya bu kadarda da aynı şey olmuş, kitabın ismi insanı çekiyor.
hikayeler arası hızlı geçişlerin olduğu farklı bir tarz olmuş ancak hikayeler biraz daha işlenseymiş daha hoş bir tad bırakabilirdi benim açımdan. romanda çok hoşuma gitmeyen bir nokta (belki de benim klasik sevmemden kaynaklıdır) 'ya herru ya merru' gibi sıradan kalıpların kullanımı, olmasaymış daha güzel olurmuş. bir de bazı yerlerde son zamanlarda sıkça kullanılan kalıplaşmış/ zorlama tasvirlere yer verilmeseymiş bayağı bayağı güzel bir kitap olurmuş. altı çizilen yerler ise şöyle;
*---
spoiler ---
çünkü aşk, gözünde büyütmekti.
*her hayat, birdenbire bambaşka yöne akmasını sağlayacak kırılma anları saklar
*kendini, doğar doğmaz özür dilemek zorunda kaldığı bir hayatın içinde bulmuş gibi ezgindi.
*lafı güneş' in bir türlü büyümemesine, yetişkin olmaktan kaçışına bağlarlardı. çünkü onlar büyümüşler, yetişkin olmuşlardı. işleri güçleri, arabaları, taksitleri, kredi kartları, tatil planları, emeklilik ödemeleri, çocuk yapma programları vardı.
*yazar aşağıda çok hayret ettiğim bir insan türünü güzel betimlemiş;
üniversitedeyken, çok sıkıcı bulduğu halde eksik kalmamak için okuduğu bazı kitaplarda böyle tipler olduğunu biliyordu. bunlari hiç geçmek bilmeyen bir iç sıkıntısıyla, en güzel anların bile tadını doya doya çıkaramaz, hayatta ölecek olmaktan başka hiçbir şeyin gerçek olmadığını sandıkları için bütün bu yaşadıklarımızın hava cıva olduğuna inanırlardı. hayattaki her şey, karşı konulamaz bir biçimde geçici olduğundan bundan başka hiçbir şeyi hakikat saymaz, kendilerini hiçbir şeye tam olarak veremezlerdi. bir insanın hayatında yapılacak onca şey, altına girilecek onca sorumluluk yokmuş gibi, durmadan tuhaf kitaplar okuyarak, herkesin anlayamayacağı filmler izleyerek bu huzursuzluklarını daha da aşılmaz hale getirmeyi severlerdi. her şeyi dener ama hiçbir şeyi beğenmezler, hiçbirinden hayattan bekledikleri tadı alamazlar, bu yüzden bir türlü sebat tmezlerdi. huzursuzluk illetinin bulaşıcı olduğunu bildikleri için de insanlara sokulmaktan kaçınır, onlarla çok yakın ilişkiler geliştirmekten heri dururlardı bu tipler.
* ---
spoiler ---