çikolatayı satarlar.

dilencilere verilen en ufak bir şey bile onları sokakta tutmak için atılan adımdır.

sokakta daha çok dilenci görmek için daha çok para verin, daha çok çikolata alın.

ek 1: çikolatayı açıp vererek satılmasının önüne geçilmiş. bu yüce iyilik hareketi karşısında artık diyecek bir şeyim yok. daha çok verin efendim.

ek 2: hâlâ bunun bir "iyilik" olduğunu iddia eden yazarları gördükçe üzülmemek elde değil. bu bir iyilik değil. bu sizin vicdan masturbasyonunuz ve birinci aşamada en çok o çocuklara, ikinci aşamada topluma yaptığınız devasa bir "kötülük". "her boku biz bilirizci" ukalalığınız "aman canım bir çikolatadan ne olacak ki" kaypaklığınız, "gözlerindeki mutluluk görmeye değer" romantikliğiniz bir halta yaramıyor.
davranış bilimciler pavlov, skinner, thorndike gibi adamlar yıllarca çalışıp bunları araştırmış, olması gerekeni söylemiş ama siz en iyisini bilmek konusunda en ufak tereddüt göstermiyorsunuz. bu çocukları ve arkasındakileri, yaptığınız her türlü yardım ile destekliyorsunuz. onların dilenme davranışını pekiştiriyorsunuz. sokakları onların oyunlar oynayacağı yer değil dileneceği yerler haline getirip ellerine verdiğiniz bir çikolata ile büyük bir farkındalık yaratacağınız ahmaklığına kapılıyorsunuz.

insanların kendini tatmin etmek için uydurduğu bir başka uygulama daha.

bizim sokaktaki bebek mağazasının önüne gelen çocuklar, arabasını her park edenden 2-3 tl alıp sokak başındaki supervisor dilenciye teslim ediyordu. bu çocuklar biraz büyüyünce artık sevimli değil korkutucu gelmeye başladı sanırım, yerlerine hemen yeni oyuncuları gönderdiler.

sonuç: kurum bağlamış vicdanlarınızı rahatlatmak adına, bir sektöre destek olmak dışında çözüm bile üretememişsiniz. o çantadan çikolata 1 kere çıkar 2 kere çıkar. 3. denemenizde çanta ile yollarınız ayrılır.

çikolata verene kadar gidip çocuğunu dilendiren şerefsizleri dövün.

dilenciye hiç bir şey verilmez. hiç bir şey. daha çok azdırın, daha çok para verin, daha çok şımartın ki ağzımıza daha çok sıçsınlar.

muhtemelen bir ortaokul öğrencisinin aklından çıkmış, saçma sapan kampanya.
ozan güven edasıyla soruyorum. kaç yaşındasın sen. hayır kaç yaşındasın.
çocukları dilenciliğe teşvik etmek, yaptıklarının doğru bir şey olduğunu hissettirmek mi amacın.

sokakta satıcılık yapan veya dilenen çocuklar için yapabileceğiniz en iyi şey onları görmezden gelmektir. mümkünse göz kontağı bile kurmayın, istediği kadar iletişim kurmaya çalışsın karşınızda kimse yokmuş gibi davranın.

çok zalimce geliyor değil mi? alternatifi kadar zalimce değil. bu bir döngü, işe yaradığı müddetçe onları sokakta kalmaya devam ettiren bir döngü üstelik. başka yazarlar belirtmişler, çocuk muhtemelen o çikolatayı almayacak, alsa da çöpe atacak. daha kötüsü bir pekiştireç olarak sizden karşılık gördüğünü anlayacak. çikolata veren para da verir. talep etmeye devam edecek, paçanıza yapışacak, tehdit edecek.

ben prensip olarak hiçbir çocuğa ebebeyninden izinsiz bir şey vermiyorum. çocuğun bir yabancıdan talepte bulunmaya ve bunu karşılatmaya alışması zaten istismara açık hale gelmesi açısından korkunç bir durum.

sadaka kültürüne ait bir düşünce. kişinin kendi vicdanını pışpışlaması.
sosyal devletin gereklerinin yerine çikolata koymaktır.
belki iyi niyetli ama olmamış.

sokakta dilenen çocuk bir sorunsa çözümü, sorunu üreten unsurları ortadan kaldırmaktır. araçları da okumak, öğrenmek, düzenin insanların sokakta dilenmesine sebep olan politikalarıyla hesaplaşacak siyaseti yapmaktır.

erol taş sen misin?
bir şey vermek ya da vermemekle çözülecek bir şey değil devlet müdahelesi gerektiren bir şey ki o devlet bizim devlet değil malesef. muasır olmak lazım, kavanoza büyük taşları dizmek lazım önce.

illa bir şey vermek zorunda mısınız?

gördüğünüz yerde hem 155’i, hem 183’ü arayın, üstüne bimer ve cimer’e yazın. eninde sonunda önlem alınacak, lamı cimi yok.

bu ihbarları kulak arkası edenin de hak belasını versin.

"dilenci çocukların ana-babalarını ya da dilendiren her kimse onları bulup polise şikayet edip çocuk istismarından hapse atılmalarını, çocukların da sosyal hizmetlerin koruması altına alınmasını sağlıyoruz " şeklinde değiştirmek istediğim kampanya.

siz o çocukların kendi kendilerine ve sadece karınlarını doyurmak ya da evlerine açlıklarını giderecek kadar para götürmek için mi dilendiğini zannediyorsunuz. bu olay bildiğiniz baya organize çetelere dayanmakta. hangi çetenin hangi noktada hangi çocuğu çalıştıracağı, çetelerin güçlerine göre hangi rant alanlarında çalışacağı bellidir.

yok çikolata, yok açlık... ne kadar habersizsiniz gözünüzün önünde olup biten şeylerden..

başlarini belaya sokabilir.

onlari dilendirmeye iten zihniyet, eger uzerinde ya da agzinda yuzunde cikolata yakalarsa "nerden buldun lan bunu yoksa gittin dilendigin parayla satin mi aldin" diye cocuklara kötülük yapabilir...