herkesin değersizliği kendine ya, sanki bir iş var bu işte, yaraya ancak tuz iyi geliyor gibi. yara tuzu özlüyor gibi.
değersizim ben, demek ki diğerleri gibi
değerli değilim.
demek ki diğerleri gibi
değer vermeyi bilen değilim.
demek ki diğerleri gibi, değeri önemsemeyen değilim.
demek ki diğerleri gibi değilim; ben yaratıyorum değersizliğimi.
kişi ne zaman fark edecek acaba sahibi ve mimarı olduğu bu değersizliğinin acılarını pazarladığını. ne zaman gelecek o gün, yapayalnız bir siluet; şöyle iki de nanik var değersiz başın üstünde, gülümsetmeyi bile beceremeyen. kimi suçlamak? nerelere kaçmak? ne yapmak? şu işin içinden nasıl çıkmak?
değersiz kişi, sürekli cevap arıyor. var olmayan sorulara.
bir geceyarısı, insanların alınlarından silinip gidiyor bu insan; bir buğu nasıl siliniyorsa camın derisinden. nasıl ve neden yükleniyorsa ilüzyonunu, işte öyle ve o yüzden kaçıyor, nefret ediyor kendinden.
biliyor ama:
kimse vazgeçilmez değildir.
güneş doğmayacak, ay geceyi aydınlatmayacak
değildir.