çok renkli faber castell pastel boya seti olanlar bana çok zengin gelirdi. 12li olanşar değil böyle kocaman taşıma kutusu olan içinde lila, yavruağzı gibi değişik renkler olanlar. hala içimde uktedir.
yemeğin ucundan tadıp bırakmak. filmlerde ecnebiler hep öyle yapardı.
magnum yemek. satın aldığım zaman da zengin olduğumu düşünmüştüm
nike total 90 krampon (kırmızı beyaz)
bowling etkinliği
kellogs mısır gevreği
kinder bueno
tracy mc grady basketbol ayakkabısı
2003 okul eğitim bilmem ne cd
allen iverson defter kitap kabı
range rover'a binmek.
eskiden binenlere zengin derdik şimdilerde kesinlikle kim bilir hangi
illegal işler yapıyor da henüz yakalanmamış bu diyoruz.
ülkede illegal iş yapanların gerçekten favorisi bu araba markası. son zamanlardaki ciddi gözlemimdir.
20 yıl önce buffalo marka botlar
şu an sahip olduğum araba çocukluğumda zenginlik göstergesiydi. bunu bir kaç kişiden duymuştum.
her dönemin koşullarına göre değişken olgulardır.
ayrıca başlık zenginlik olarak değil “belirtisi” olarak açılmış.
daha yakın dönemlerde, “belirtisi” ifadesi bir anlam kazanabilir. çünkü zengin olmasanız bile sizi zengin gösterecek veya kendinizi zengin zannedebileceğiniz olgulara ulaşabilmek mümkündür.
bunun için taksit, kredi, kredi kartı, taklit, sahte, replika v.s her türlü yol mevcuttur.
fakat eski yıllarda bu olanaklar yoktu.
ithal araçlara sadece zenginler biniyordu.
“esem” marka spor ayakkabının sahtesi yapılmıyordu. sadece parası olan giyiyordu, olmayanlar “panter” ile idare ediyordu.
sosis yiyebilmek ayrıcalıktı. çünkü ne idüğü belirsiz malzeme ve formüller kullanılmadan yapılıyordu. dolayısıyla gerçekten pahalı bir üründü.
eve marketten veya bakkaldan ambalajlı tereyağı sadece zenginler alıyordu. diğerleri pazar tezgahlarından devam veya margarin kullanıyorlardı.
bir bodrum veya çeşme tatili için 24 taksit imkanı yoktu. varsa para, parayı bastırıp altınyunus'ta kalabiliyordunuz.
bir jean pantolon veya adidas tişört için karaköy'e gitmeniz ve bir dünya para dökmeniz gerekiyordu. parası olmayanlar bırakın almayı, karaköy taraflarına bile gidemiyordu.
aynı şey bisiklet için de geçerli. parası olanlar bisan, polo ve hatta bmx alabilirken, olmayanlar aksaray alt geçitten belediye otobüsü ile geçerken çocukların gözlerini kapatıp geçiyordu.
fakir olup, yukarda saydıklarıma sahip olabilen çocuklar varsa onların kesin yurtdışında yaşayan amca, dayı, halaları vardır.