esası cinlerden yardım almak olmayan durumdur.
bir hazineyi gömecek kişiler o hazinenin çalınmasını ya da hak etmeyen ellere geçmesini engellemek için bir de başına muhafız dikerler. eski mısır'dan beri var olan bir adet/inanca göre bu muhafız doğal olarak insan cinsinden olamayacak bir "şey" dir. ister ruh deyin ister cin deyin bu şeyi oraya dikmek o şey açısından gönüllü bir eylem olmayacaktır. bu nedenle uygun kişiler ve doğru bir yol ile o şey o hzanieye bağlanır yani tutsak edilir. bir başka deyişle bir hazine gömülürken o hazineyi korumak zorunda olan bir varlıkda beraberinde orada bağlı kalır. bu nedenle hazinenin yeri bulununca aynı prosedürün tersini yapmak gerekir yani o şey uygun içimde salınmalıdır. yoksa firavun mezarlarını açanların ya da hazine bulup başı beladan kurtulmayanların öykülerinde olduğu gibi o şey hazineye ve bulanlara eşlik etmeye devam eder ve onlara cezalarını verir.
yani olayın aslı bu. şimdi burada iki ihtimal var.
1) bunlar doğru. zaten firavun mezarlarını kurcalayanlar ve hazine bulanların kötü akıbetleri bilinen şeylerdir.
2) bunlar bir ruhban/dinci grubun kendi varlık nedenlerini mueşrulaştırmak için uydurdukları söylentilerdir. böylece hem hazineyi saklama işinden hem de bulunduğu düşünülen bir hazineyi "temizleme" işinden para/komisyon alırlar. ayrıca, en kurnaz kısmı, hazineyi saklayacak adamın yanında olup hazinenin nerede olduğunu da biliyor olmalarıdır. yine hazine bulan da bunlardan korkacağı için bu işten anlayan bir uzman bulup aynı zamanda hazineden bir parçayı da ona vermek durumunda kalır. yani parası olana ya da parayı bulduğunu düşünene bir tür aracı-sigortacılık hizmeti sunarlarken kendileri çıkarlarını maksimize ederler.
bu bilgiler aynı zamanda gizli kalmalıdır ve hüddam ilmi denen şeyin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
(bkz:
hüddam)