yılmaz güney in filmine konu olmuştu. ama bu sefer cinler degil bir hocaydı altınların peşinde koşan. (bkz:
umut)
buna "cin olmadan şeytan çarpmak" diyoruz.
sonra çarparlar adamı valla.
1 - ) toprağı kazarak asırlardır toprak altında bulunan değerli taşlara ve eskinin altın paralarına ulaşmak.
2 - ) basında çok önemli bir bilgi kaynağına ulaşmak.
sey degil mi ya bu alaeddinin sihirli lambasi.cinle nasıl bir anlaşma senedi yapmışlar merak ettirdi doğrusu."cin bey siz yerini söyleyin fifty fifty yaparız"
bu ne saçma bi takas amk, karşılığında ne veriyorsun peki ? at mı ?
bir adet eti cin bırakarak yıllardır oradaki cinin yalnızlığı bozulur ve saadeti hazinede değil eti cinde bulur. bu sayede hazine size kalır.
kuyu vb. yerlerde biriken çeşitli gazların halüsinatif etkisinden kaynaklandığını düşünüyorum ben bu şehir efsanesinin. adam kazarken belirli bir derinlikten sonra gaza maruz kalıp halüsinasyon görüyor sonra da hazinenin başını ejderha bekliyordu, aslan vardı, dev yılan geldi filan...
editt: biri bir kere söyledikten sonra görmeyen de gördüm diye anlatıyor tabi.
dedektör cin tf-x modeli sadece 99tl.
ah gençler . olay tam olarak söylendiği gibi değil. cinler sahip çıkıyormuş vs. olayın aslı şu. savaş yıllarında biri digerini talan eden iki toplum düşünün. yerlesik hayati yasamakta olan altin sahipleri kacarken yanlarina bir küp altın alamayacağı icin, bu küpe önce büyü yapıp gömerlermiş. yani bana yaramadı, başkasıda harcayamasın gibisinden. ve büyü gerçektir. bunu tartışmam bile. newton'un hayatını okuyanlar bilir bu herif majisyen. sen fizikçi sanıyosun ama adam nelerle uğraşıyor. dolayısıyla ben bilimin ışığında büyüdüm yea diye gezenleri cahilliğine verin. kimse cin yardimiyla altin falan bulamaz. altinlar cinlere ait degil. fakat altinlara büyü yapildigi icin kazi yapanlar türlü olaylar yasiyor olabilir.