bugün twitter ‘da 95 yılı mezunlarından birinin oğlu tarafından paylaşılan ve içindeki fotoğraflarla insanı büyük üzüntülere ve kıskançlıklara sevk eden efsanevi yıllık;
https://twitter.com/…tatus/1348317916714967046?s=21https://twitter.com/…tatus/1348339511160414209?s=21
95 senesinde, birçok üniversitelinin şu an bile arayıp bulamadığı üniversite hayatını yaşamış bir neslin olduğunu gösteren yıllık.
yıllıktan anlaşılıyor ki o dönemlerde çağdaş üniversite öğrencileri siyasi baskılara sadece sözlü olarak ve başlangıç seviyesinde maruz kalıyorlar ve bu baskıları sadece tiye alıyorlarmış.
o insanları değil, tüm insanları kastederek söylüyorum ki; bu tiye alma tavrının bedelini çok ağır ödüyoruz ve ödemeye devam edeceğiz.
yapamazlar denilen her şeyi yaptılar ve yapılamaz denilen diğer tüm şeyleri de yapmaya devam edecekler.
yobazlar yıkmadan, yok etmeden pes etmezler. binlerce yıl kin güder ama yine de yakıp yıkmak için örgütlenir, geri gelir, kaldıkları yerden devam ederler.
tiye alıp eğlenirken unutulan şey de bu olsa gerek...
liseli gibi takılan üniversite gençliğinden kareler..
those were the days my friend...
kafa olarak bayağı bir geriye gittiğimizin kanıtı.
ülkeyi yobazlara peşkeş çekmişiz resmen.
umarım yakında biri çıkıp; 'ya inanmayın şaka bu, adam sizi trollüyor.' der. devasa karamsarlığıma yeni bir kara bulut çökmesin.
60 ve sonrasında gelen kutuplaşmış halk bugünleri beraberinde getirdi. kendini yetiştiren, elit görenler halka yanaşmadı, onun derdini dert edinemedi. halk da aynısını yaptı, iyice yozlaştırdı kendini, uzaklaştı yeniden ve iyice muhafazakarlaştı.
yıllar içinde devam eden bu kutuplaşma iki tarafa da birbirine yabancılaştırdı. sonra siyaset girdi işin içine, elit geçinen modernizmle beraber azınlıkta kaldı, muhafazakar halk ise (muhafazakarlığın dindar kesim değil statükosunu koruyan olarak kullanılmıştır) çoğalarak devam etti. sonra malum parti yönetime geldi ve hedef kitlesini buraya yöneltti. onlar da ilk kez kendilerine ses bulabildikleri için aldılar da aldılar coşkuyu.
bugünse sonuç olarak elimizde üniversitede mi yoksa medresede mi okuduğunu bilemeyen gençler kaldı. yani yazık, yani çöp. mevcut yönetimi suçlamak basit, en doğal hakkımız da. bununla beraber iktidarı oraya getiren koşulları inceleyip hatanın nerede ve hangi gruplarda olduğunu öğrenerek ders çıkarmak gerekiyor, neden sorusunu sormayı tekrardan hatırlamamız gerekiyor.