öğrencime hediye arayışındayken denk geldiğim okurken çocuk kitabı olarak satılmasına anlam veremediğim bir kitap.
---
spoiler ---
uyudum ki ilkbahar geldiğinde güçlenmiş, toprağın üzerine çıkıp mehmet ve ali için meyvelerle dolu bir ağaç olmaya hazırlanmış şekilde uyanayım. güzel, utangaç kızlar gibi pespembe yanaklı, kocaman sulu şeftalilerle dolu bir ağaç.
kış boyunca gördüğüm düşleri pek hatırlamıyorum. yalnız bir keresinde, düşümde büyük bir ağaç olduğunu gördüm. mehmet ve ali üzerime tırmanıp dallarımı silkelediler, yarı çıplak köy çocuklarının hepsi çevreme toplandı, şeftalileri havalara atıp keyifle yediler. ağızlarından akan sular çıplak göğüslerini, karınlarını ve göbeklerini ıslatıyordu. saçkıran olup kelleşmiş bir çocuk “mehmet yedigimiz şeyin adını söylemedin bize” diyordu. “ne de olsa eve gittiğimde neneme ne yedigimi söylemek isterim. bir sürü yedim, ama öyle güzel ki daha doyamadım, bir o kadar daha yiyebilirim. eminim o zaman bile doymayacağım!
çırılçıplak iki küçük çocuk vardı. burunlarının ağızlarının ve bacak aralarının çevresinde sinek göbekleri toplanmıştı. ufaklıklar, toplayıp ısırdıkları her koca şeftali için çığlıklar atıyorlardı. bu, benim düşlerimden biriydi.
---
spoiler ---
alıntı yaptığım yerde de çok net bir şekilde görülen kitabın genelinde de sıkça hissedilen bir cinsiyet rolü problemi olduğunu düşünüyorum.
şeftali, kitabın başından beri dişi özellikleri hissettirilen, dişilliği ifade edilen, yeri geldiğinde kızım, annem diye işaret edilen bir yerdeyken kitabın çoğu yerinde oğlan çocuklarına lezzetini göstermeye, kendini beğendirmeye, tükense de karşısındakine haz veremeye odaklı bir bakış açısıyla sunuluyor. burada dişi; bedeni tüketilen, haz veren ve pasif gösterilirken erkek haz alan ve tüketen taraf olarak gösteriliyor. bu çok masumane yorumlanacak bir nokta değil. ve anlatım şekli, seçilen sözcükler de masumane yorumlanabilecek şeyler değil.
kitapta bazı yerleri çok beğensem de altını çizsem de, bu kitap çocukların okuması için tehlikeli olarak nitelendireceğim bir dilde yazılmış. saf bir kalple şeftalinin yolculuğunu okuyorum hissinin yerini cinsel çağrışımlar yapan bir çocuk kitabı okuyorum hissi aldı kitabın ortasında.
çocuğuma okutur muyum?
hayır.
öğrencilerime okutur muyum?
hayır.