bugün
bodrum sarı yazının hafif hafif esintili gönençli havası, mavi çuhadan semasına serpişmiş tüyden bulutları ve saldır şah tepesinde toplanmış bir avuç insanı sıcacık ısıtan altından top güneşin altında, bodrum'a gelişinin 100. yılında
halikarnas balıkçısı'nı sevgiyle, sevdiği klasik müziği dinleyerek, kurumuş koskocaman bir narthex'e sarılarak andık.
sürgüne yollandığı kendi halindeki fakir sahil kasabasını abad eden, bir başına ekip dikip yetiştirdiği tropikal çiçek, ağaç ve bitkilerle florasını baştan yarattığı, insanlarına insanüstü gayreti ve insanseverliği ile nice yardımlarda bulunduğu, balıkçılık, süngercilik, narenciye yetiştiriciliği ve botanik alanlarında ileri taşıdığı, mavi yolculuk denilen cennet mefhumunu icat ettiği, tarihinde ve mitolojisinde uzman olduğu, hakkında yazdığı yüzlerce yazıyla yurda ve dünyaya tanıttığı, bugün yerkürenin sayılı turizm odaklarından olmasına ön ayak olduğu, canı kadar canından çok sevip aziz bildiği
bodrum'u ona borçlu olduğumuzu bir kez daha hatırladık. balıkçımızı bağrımıza bastık, kalbimize bastırdık. kente diktiği tüm ağaçlarla çevrili, arşipel manzaralı makamına begonviller koyduk, taşını okşadık. unutmadık.
benim güzel balıkçım. bugün yine annemle geldim sana. mirasın bende. sen bendesin balıkçı! senin delice coşkun, kırmızı kırmızı çakan tutkun, mavi mavi yanan hürriyetin, bembeyaz bembeyaz fikrin, hepsi bende. sen varsın balıkçı hep varsın. bodrum'da, bende, bizde. varsın.
begonvilyalar, grevilyalar, mimozalar, aloeveralar, okaliptuslar, körekler, sabırlıklar arasındasın. dostlar, sevginle dolu insanlar arasından
merhaba sana balıkçım,
merhaba!
gümbet, 13 ekim 2025