izledim ve kanım dondu. abi neresi burası allasen? bu çomarları tanıyan eden var mı? bulabilir miyiz sizce? bulabileceksek şöyle sözlüğün 3-5 toramanı toplaşıp bir gidelim ya. bu amk çomarlarının anlayacağı tek dil bu galiba. gidip tatlı tatlı anlatalım. gel bakayım güzel kardeşim, elin alemin içtiği içki götüne mi giriyor be orospunun evladı diye bi güzelce betimleyelim hadiseyi. sen, özellikle bağıran arkadaşım, bi gel bakiym az da bize bağır diye hallenelim. bunu da orucun en sikici olduğu saatlerde yapalım, dayakla bozalım oruçlarını sürüsünü siktiğimin çomarlarının. ne dersiniz?

başka türlü anlatamayacağız yoksa.

-
edit: çokça mesaj aldım. en mantıklısı şu gibi: (bkz: 24 haziran 2016 beyoğlu'nda içiyoruz kampanyası) (bkz: #cumartesi21decihangirdeyiz)

birkaç gündür ne sözlük ne de başka sosyal medya sitelerini kullanmamaya çalışıyorum, kitap okuyup modern family izliyorum, baş çomarın sesini kazara duymamak için televizyona el sürmüyorum, gündeme göz bile atmıyorum çünkü bu ülke beni kendi imkanlarımla kimyasal silah üretecek hale getirdi. böyle aşağılık insanlarla aynı ülkede yaşıyor olmak yükü yüzünden mutlu olamıyorum, kendi içime dönemiyorum, kaliteli bir kaçabilme yolu (ailenin burada kalması, gidilen yerin göçmen yoğunluğu ve kalitesi hep birer sorun gençler. hedefim min. düzeyde ortadoğulu göçmen almış, uyum sağlamayanlara katı yaptırım uygulayan bir yer bulmak) aradığım için birine tutulup aşık bile olmuyorum. ülke beni bir kurt gibi içten içe kemirip bitiriyor. sırf şu olay yüzünden, uzunca bir süre ne yazmayı ne okumayı düşünmediğim sözlüğe iki kelam karalayıp gitmek istiyorum: peki bu olayda bizim hiç mi suçumuz yok, senin hiç mi suçun yok?

var. hem de öyle bir suçun var ki, bu mezopotamya eşşeklerine gelip sana saldırma cüretini veren sensin.

sana daha kapalı giyin diye uyarı yapan kadına/herife (teyzeye/amcaya diyip sevimlileştirmiyorum) "sana ne lan?" demediğin için, yaşlı diye cahil diye susup, şöyle açılıp ağzına bir tane patlatmadığın için suçlu sensin. (ben bir tanesini dövmüştüm, 55-60 vardı, çok memnun kaldım, dövün)

"oruç tutmuyoğğn mu? neden tutmuyoğn?" diye soran hadsize "ebenin a.. yüzünden ali sami" demek yerine utanıp, korkup "benim şekerim var, ülserim var, bilmemnem var" diye yalandan hastalık uydurduğun için, yaz sıcağında sokakta su içmek için köşe bucak apartman girişi aradığın için suçlu sensin.

kutlu doğum haftası bahanesiyle üzerine boca edilmek istenen gül suyunu, kapına gelip 5 metre uzaktan yere bakarak konuşan bacılar tarafından verilen "aile danışmanlığı bilmemnesi"^* broşürünü "ilgilenmiyorum, istemiyorum" diyerek geri çevirmeyip tırıs tırıs aldığın için suçlu sensin.

facebook'ta paylaşmak istediğin bir şeyi akp'li akraban gelip altına laf eder, anana babana yok filanca akrabana söyler korkusu yüzünden paylaşamadığın, sınırlı bir grupla paylaştığın, bi bok demeye cüret ederse ağzının payını evire çevire vermek yerine bu cahilin seni sınırlamasına izin verdiğin için suçlu sensin.

takkelinin teki ters ters, kendilerine özgü o yarı aptalımsı yarı hayvanımsı bakışlarıyla bakıyor diye sevgilinin elini tutarak, beline sarılarak yürümeyi 5 dakikalığına bile bıraktığın için suçlu sensin.

oruç bahanesiyle kendi işini başkalarına yıkarak götünü devirip yatan iş arkadaşına tepki göstermeyip, bir de sanki olması gereken buymuş gibi onun işlerini eşek gibi yaptığın, bi bardak çay içmek için fare gibi delik aradığın için suçlu sensin.

dizide hoşuna gitmeyen sahne var, ana haberde reyizini kötüleyen haber var diye taşlar, sopalar, meşalelerle kanal/gazete binası basan bu tiplerin ağa babaları "namaz kılmayan hayvandır", "tacize uğramak isteyen karma vagona biner" dediğinde sadece twitterdan hashtag kasmakla, change.org'ta kampanya başlatmakla protesto ettiğini zannettiğin, ertesi gün tweetinin sonuna iliştirdiğin tag'i bile unuttuğun için suçlu sensin.

nerede okudum hatırlamıyorum ama "çağımızın en büyük sorunu, cehaletin de bir düşünce biçimi olarak kabul görmesidir" gibi bir şey okumuştum; liberallik bokuna bunların cehaletine yüz verdiğin, laikliğe, kişisel hak ve özgürlüklere salyalı ağzıları, balgamlı sesleri ile küfürler ederlerken firuzağa'da bir kafede "düşünce ösqürlüqü bu össge, ayrıca kemalist tahakküm bu insanları çok şeyaptı vik vik vik" diye zırvaladığın için suçlu sensin.

özgürlüklerini kendi ellerinle bitli yobaz kuduruklara teslim ettin, sen cihangir'inde, caddebostan sahili'nde, bomonti'nde rahat rahat oturursun da sana erişemezler sandın, sen korkaklığından, naifliğinden insanlık gösterdiğin için o da sana insanlık eder de ramazan'da içkine karışmaz sandın. annesinin uyarısıyla şorttan açık kalan dizlerine hırka örttüğün, halasının sorusuna "şeker hastasıyım da o yüzden tutamıyorum teyzecim" dediğin, amcasının bakışı yüzünden sevgilinin elini tutmayı bıraktığın, teyzesinin kızı "ay ben orucum" diye yan gelip yatarken onun işlerini yaptığın adam gelip içki içiyorsun diye seni tokatlamaz, hırpalamaz, diri diri yakmakla tehdit etmez sandın. lakin çok yanıldın, karşındaki insan değil, öldükten sonra senin şu an yaşadığın hayatın daha sekslisini ve içkilisini yaşama umuduna sarılmış bir sefil. ve hakkını sadece twitter'da, change.org'ta aramayı bir an önce bırakmazsan, kıyafetine, içkine, suyuna, bedenine baskı kurmaya çalışan bu tipler karşısında böyle pısırık, böyle ıslak kedi yavrusu gibi, böyle salakça naif kalırsan kafanı kesmeye yeltenecekleri günler de gelir, gelmez sanma.
neyse, ben gündemden kaçıyorum, hoşçakal.

edit: al işte bak, etek boyuna karışan o "teyze", ana baba hatrı için katlandığın akp'li "akraban" : (bkz: #61219219)

beyler biz bu adamları ne zaman dövmeye başlıycaz? hep boyle mi gidecek, 3-5 köpeğin havlamasına ezilip duracak mıyız??? yeter artık

beyoğlu'ndaki velvet indieground records isimli mekanda düzenlenen bir etkinliğe nereden geldikleri belli olmayan yobazların yaptığı saldırıdır.

şu periscope linkinden izleyebilirsiniz. olaylar 11. dakikadan sonra başlıyor.

edit: böyle klavye başından çemkirmekle ne yazık ki olmuyor. her gün bambaşka bir rezillik ve bambaşka bir kokuşmuşluk... her geçen gün sizden gelecek yıllarınız, sevinçleriniz ve mutluluklarınız çalınıyor. her geçen gün o korktuğunuz bataklığa daha çok yaklaşıyorsunuz. her geçen gün o bataklıkta yaşamaya mahkum oluyorsunuz.

buna daha ne kadar tahammül edeceksiniz?

ağzından salyalar saçarak gelen hoşgörü dini mensubu insanların saldırısı. ana avrat küfür etmek ayıp değil,insanlara saldırmak ayıp değil.

saldıracakları yeri iyi biliyor orospu çocukları. sessiz, sakin; etliye sütlüye karışmayacak çocukları hayt hoyt korkuttuğunuzu ve kudretin sizde olduğunu sanırsınız böyle tabi.
taksim'de sabaha kadar kafa çekilen başka sokaklar da var oralara niye gitmiyorsunuz?
sopa yiyeceğinizi, kepaze olacağınızı biliyorsunuz da götünüz mü yemiyor yoksa?

edit: düzeltme.

bu saldırıyı yapanların hemen kim olduklarının tespit edilmesi, insanların istedikleri şekilde yaşama hakkını gasp etmeleri sebebi ile haklarında soruşturma açılması gereken..

şaka lan şaka, türkiye burası, bitti bu ülke artık. içeri giren adamların yüzündeki nefret'e, saldırırken bağırırken rahatlıklarına bak, yazıklar olsun.

edit: aradan saatler geçmesine, olayın canlı kaydedilmesine, tüm dünyanın duymasına, radiohead'in açıklama yapmasına rağmen, devletten emniyetten ses yok. kendi adaletimizi kendimiz sağlamak zorundayız yoksa artık bu polis bu ülke bizi vatandaş olarak görmüyor, haklarımızı korumuyor.

dolayısı ile bugün 21 de cihangir'de buluşuyoruz, en azından yalnız olmadığımızı bu ülkenin bizim olduğunu hissetmek için. (denk gelirse beyaz t-shirtlüye derdimizi de anlatırız)

acı olan incecik kolları olan kabadayıya haddini bildirecek bir adamın çıkmamış olması. vitaminsiz tarzan bağırarak milleti sindiriyor resmen.

size saldırana saldıracaksınız arkadaş, havlamasından korkmadan. en kötüsü zaten şu yediğiniz dayağı yersiniz. haddini bildirmezseniz yarın beşiktaş'ta da olur, kadıköy'de de.

eğleniyor muyuz istanbuuuuul wuhuuu!!!!

şimdi anladın mı her olayda kanı donmaya teşne metropol insanı kardeşim niye okmeydanı gazi armutlu tuzluçayır'da "terörsitler" var? hani o gezi'de önce yürüyüp geldiğini duyunca sevindiğin sonra ortamı bozdular diye sinirlendiğin en son yine fabrika ayarlarına dönüp küfürler ettiğin mahalleler, işte bu adaletsizlik yüzünden silahlı gruplar türüyor bu memlekette. kuyruğu dik tutmaz, dişli olmazsan bu "çomar" dediklerin mezardan ölünü çıkartır silkelerler affedersin. bu tür saldırılar bugünün olayı değil sen bilmezsin onlarca yıldır bu memleket bu halde.

her fırsatta kahraman polislerinizle beraber girmeye çalıştılar bazı mahallelere bu "çomarlar" silah bıçak emanet, giremediler. tv'den bakıp teröristler yine rahat durmamış dediniz. defalarca yaşandı böyle şeyler. şiddet silah bunlar hoş şeyler değil ama biraz kafanı çalıştır, neden-süreç-sonuç ilişkisi kur. yukarıda bir kardeşimiz sormuş, hep böyle mi olacak diye benim eleştirdiğim kafa yapınız değişmediği sürece evet dostum hep böyle olacak.

hayırlı ramazanlar.

baya dindar biri olarak bir şeyler yazmak istiyorum. bu mekanı basanlar burayı okumaz ama olur ya, o kafalarda biri denk gelir diye.

yeni bir tip çıktı. kelime-i şehadetin söylenişini bilmez (anlamını değil söylenişini), namaz kılmaz, müslümanın giymesi gereken kıyafetleri asla giymez (erkeğin başı açık gezmesi mekruhtur mesela, dar pantolonla namaz kılması yasaktır), tefsiri geçtim meal dahi okumamıştır, ağzı son derece bozuktur, porno izler, kadınların zina yaptığında erkekten fazla ceza alması gerektiğini falan zanneder, ticareti güvenilmezdir, eşini mutlu edemez. akrabalarıyla görüşmek istemeyen eşine çıkışacak kadar şeriatten habersizdir. islam kadına ne çocuk bakmayı, ne ev işi-yemek yapmayı ne de eşinin akrabalarını ziyaret etmeyi mecbur kılmıştır ama bu saydıklarımdan herhangi birini yapmayan kadını öldürmek ister. eşine eğer istiyorsa temizlikçi, bakıcı tutmak zorunda olduğunu ve peygamberinin bir gün bile yemek olup olmadığını sorgulamadığını bilmez. ve neden bilmiyorum oruç tutar.

ve sonra bana sokakta bacım çeker.

o üzerindeki dar pantolonla, sakalsız suratıyla, şeriatle alakasız tişörtüyle, almayı bilmediği gusül abdestiyle, ahlaken dipte olmasıyla, ölünü dirini sikerim diye küfür ederek insan tartaklar.
peygamberinin karşısına sarhoş oturmuştur bir gün. meclisten biri ona lanet eder. nadiren çatılan mübarek kaşlar çatılır. peygamber buyurur: "ona lanet etme, o allah ve resulunu çok sever!"
firavun ile görüşmeye giden hz. harun ve hz. musa'ya allah buyurur "onunla güzel konuşun"

oruç tuttuğu için, çevresinde alkol alınmasına dayanamayan edepsiz, peygamberden kendini üstün tutar. küfür etmeyi kendinde hak gören leş, kendini musa ve harun peygamberlerden üstün tutar, karşıdakini de firavundan aşağı görür. farkında mıdır? hayır, hiç okumaz ve bilmez ki. bilse, fuhuş sözün orucu tamamen bitirdiğini bilirdi. sinirin de, saldırmanın da.

dışarıda bana bacım çekerken, yakınımdaki başı açık kadına alaycı/öfkeli gözlerle bakar. facebook üzerinden dinini takip ettiğini zanneder, ayetler paylaşır ki, surelerin bile ismi yanlıştır.

ölüye diriye küfür eden, rabbinin kuluna el kaldıran, şu anda milyonlarca müslümanı üzüp zor durumda bırakan, bir o kadar daha insanı çok üzen ve korkutan, sadece cumaları, çıkışa en yakın yerde namaz kılan adam. ahirette yakandayım. şeriat seni ne hale sokar bilsen, korkundan ölürdün. yine kork çünkü ben sana hakkımı helal etmiyorum. saatlerdir evde sus pus olduk, sana hayret ediyoruz, bu kadar kul hakkıyla nereye kaçacaksın. otur karşıma ve kehf suresinin tefsirini konuşalım. ya da bir alimin karşısına otur bakalım, anlat yaptıklarını, neler duyacaksın?
oturamazsın.
inşallah adın sanın ortaya çıkar da, üşenmez gelir yüzüne söylerim bunları. yettiniz.