beyazlar dışında hiçbir ırkı sevmediğini defalarca yazmış bir genel yayın yönetmenin son marifeti.
ozgurce toplum icinde dolasiyor olmasini, turkiyede yasiyor olmasina borclu medyanat bahcesi mensubunun incileri.
bunlari irkcilikla ufaktan da olsa bir tarihi bulunan herhangi bir ulkede sarfetmis olmasi durumunda (abd, fransa) kendisini hayvanat bahcesinde degilse de pek rahatlikla demir parmakliklar arkasinda orangotana benzettigi cinsdeslerinin yaninda bulacagi kesin.
-check this out homie, look who's comin'
-ee ben orangat demek istediydim, orangat turkce'de cok guzel demektir...ee...valla.
"bu görünüm de bana medeniyetin sonunu çağrıştırmıştı ama medeniyetin sonunun asıl geldiğine inanmama kesin yol açan görüntüyü daha sonra gördüm."
gibi güzide cümleler içeren güzide yazı.
bir de,
(bkz:
medeniyet efendiliktir)
serdar turgut new york'ta gordugu medeniyeti elestirirken ne yazik ki yanlisliklada olsa medeniyetin ne kadar gerisinden geldigimizi yuzumuze vurmus oldu.. zira martin luther king tarafindan yapilan ve en cok "i have a dream" kelimeleri hatirlanan o konusmanin uzerinden 44 sene gecmis, insanlar coktan "zenciye bak, koduumun afrikali yamyami" dusuncelerinden arinmis, insan irklarinin farkliliklarini bir kenara birakip hak esitliklerini kabul ederek bugun senin o agzini acip aval aval bakarak turist olarak gezindigin memleketi kurmus. begenirsin, begenmezsin o herkesin kendi bilecegi is, hic amerika aman ne harika, orman ne guzel ($ak) ne guzel propagandasi yapmak niyetinde degilim.
ilk defa amerika gordugunu sanmiyorum serdar bey'in, ama acikcasi gordugunu pek anlamadigini dusunuyorum.. zira zenci dedigin adamlar cogunlukla egitim seviyeleri dusuk, kendilerini gangsterlige, rap'e, bilemedin spora vermis adamlardir.. ha aralarindan %20 oraninda, gayet iyi egitimlileride cikar ama madem kicimizdan genelleme uyduruyoruz, istisnalar kaideyi bozmaz diyelim.
zencinin dudaklari cok buyukmus, icide haddinden fazla kirmiziymis. cocuklar sakalasmak icin birbirlerine sakiz atiyolarlarmis.. bak sen su ise, vay kirolar vay. e peki amerika'daki zenci kirolarla turkiye'de yasayan elleri silahli sehir magandalarinin ne farki var? koylerde uckuru cozup eseklerin pesinden kosturan cocuklarin ne farki var? sanatcinin ayagini sampanya ile yikayan sanayi krali kirolarin ne farki var? amerika'nin guney eyaletlerinde yasayan irkci red neck beyazlardan ne farki var? metroda ayak tirnaklarini kesen white trash kadinlardan ne farki var? hic bir farki yok.. hepsi senin bildigin medeniyetin sonunu getirebilecek nitelikte insanlar..
uzak dogu'ya gittigindeki goruslerini de bekliyoruz sayin turgut'un
"bu caponlarda cok tuhaf, gozleri haddinden fazla cekik, boylarida cok kisa.. birbirlerinin onunde egilerek selam veriyolar, daha el sikismaktan haberleri yok. cig balik ve pirinc yiyolar, daha yemek pisirmekten dahi haberleri yok, bence bildigimiz medeniyetin sonu"
senin bildigin medeniyet anlayisina carpayim e mi serdar..
ingiliz dilinde yaygın bir kalıp olan "it is the end of the (world/civilization/vs) as we know it" kalıbını türkçeye çevirdikten sonra cümle içerisinde kullanmak için yanıp tutuşan bir bireyin yazdığı boş yazının adıdır.
bence medeniyetin sonu:
gecen gun londra metrosuna bindim. bildiginiz gibi o ulke senin bu ulke benim metrolarda sosyolojik inceleme yapiyorum. bembeyaz benizli, gozleri ruhu cekilip alinmis gibi beyaza kacan mavi bir adam gordum. les gibi alkol kokuyordu ve uzerine basina kusmustu. yanindaki kiz da ha bre cocugun yuzundeki sivilceleri sikiyor, gelene gecene laf atiyordu. dusundum, bunlar hakkinda bir dokumenter ceksem mi dedim. cok yaratici bir fikirdi bu. perdeyi ikiye ayirip bir yanda deney farelerini diger yanda da bunlari gosterecek hic yorum yapmayacaktim. isten gucten firsat bulursam cekmeye karar verdim. ama aslinda o anda medeniyetin bittigine de karar verdim. fukuyama burda olsa da biten seylerin arkasindan soyle bir kadeh tokustursak diye aklimdan gecirdim.
o esnada trafalgar square'e gelmisim. baktim kanada elciligi tasiniyor. daha luks bir binaya tasiniyorlarmis. ama burda tarih var dedim. uzuldum. bu meydani sirtlarinda tas tasiyarak kole ticaretiyle ingiltereye gelen zenciler yapti dediler daha cok uzuldum. keske tarihin pasta yedigimiz yerlerini alabilsek gerisini silsek diye dusundum. ama zaten silmistik diye hatirlayip ferahladim.
yanimdan gecen bir soluk beniz bana 'sen dur bu daha baslangic. medeniyet daha yeni basladi' dedi. ne demek istedi anlamadim. internetten yazimi okudu heralde dedim. yazili basin ortadan kaybolmasin diye dusunup kaybolursa dokumanterimin yonetmeni olurum diye aklimdan gecirdim. icim gecmis, oyle uyuya kalmisim.