cok iyi olmayin kirilirsiniz.
cok comert olmayin batarsiniz kimse sizi dusunmez.
cok duyarli olmayin kullanilirsiniz.
cok acik sozlu olmayin yalniz kalirsiniz
cok durust davranmayin aldatilirsiniz.
cok gulmeyin ciddiye alinmazsiniz.
buyukler size bir sey diyorsa ilerde mutlaka o olacaktir. aklinizin bir kosesine koyun.
simdi yakmadan kendinizi usulca yasamaya bakin.
çalıştığınız yerde 5 yıldan fazla kalmayın, 3 yıldan sonra aktif olarak iş aramaya başlayın.
"ya ama ben işimi çok seviyorum".
iş sevilmez, yapılır. o yüzden ben yandım siz yanmayın.
bu ülkenin insanına güvenmeyin.
bu cümleyi ticarette ve sosyal ilişkilerinizde kesinlikle aklınızdan çıkarmayın.
kuşkuya düşerseniz 3.sayfa haberlerine göz atın hemen geçer.
aziz millet filan hikaye, hepsi şeytan, şark kurnazı.
cahili okumuşu sağcısı solcusu hepsi aynı.
timur anadolu'dan ayrılırken şöyle demiştir:
atlarınızın ayaklarına bez bağlayın ki, bu fesat toprağı burada kalsın ve türkistan'a ulaşmasın!"
özellikle ücretli tayfa için konuşuyorum.
iyi dinleyin gençler.
45 yaşına kadar maddi konularınızı halledin veya "büyük oranda" halledin.
yani,
araba bilemem, o tercihtir ama mümkünse evinizi edinin. (almış olun veya miras yoluyla vs. kira vermeden eviniz olsun.)
mümkünse tam anlamı ile finansal özgürlüğünüzü ele alın. olmuyorsa da en azından kenarda hatırı sayılır bir varlığınız olsun. menkul veya gayrımenkul. sizi uzunca bir süre(3-5 yıl) idare edebilsin veya en minimum şartlarda çok mütevazi de olsa emekli gibi yaşatsın. yani kötü senaryo konuşalım, düşün ki aylık asgari ücret vb. kadar bir yatırımından pasif gelirin var ve kendi evinde oturuyorsun. bu şekilde hazırı(sermayeyi) yemeden yaşayabilir ol. bunun birinci şartı yatırım, varlık tarafı değil. giderler tarafıdır. bu da ev edinimi ve yaşam tarzı/psikolojik olarak hazır olmaktan geçer. (kafada azla yetinmeye hazırlık.)
45 yaşından sonra zaman çok hızlı geçmeye bağlayacak ve zihinsel yetilerindeki azalmayı net görmeye başlayacaksın. yani halk arasındaki tabiri ile yaşlanacaksın ve bunu buz gibi hissedeceksin. o yaştan sonra ve o zihinsel kapasite ile iş değiştirmen, mevcut işinde iyi performans göstermen vs. zorlaşacak. alttan gelen gençlerle rekabet etmekte zorlanacaksın ya da zaten buna istekli bile olmayacaksın.
kısacası kardeşim,
45-50 arası bir yeri pratik olmasa da teorik kariyer sonun gibi düşün. işini kış tut. para tut ve yatırım yap. işine/maaşına güvenme, sendeki yaşlanma-eskime, global veya türkiye bazında ekonomik kriz, sektör, gençler, patron vs. derken işsiz kalırsan sıçma, zorlanarak, yaşam kaliteni düşürerek de olsa hayatta kalabilir ol.
anam avradım olsun, çok sıkıştım, hastam var, ölmek üzereyim, kapıma dayandılar, 2 güne kalmaz, yarın, en kısa zamanda, sen şimdi ver ben sana öderim gibi bahanelere kanıp arkadaş bildiklerinize borç vermeyin. kredi çekmeyin, kefil olmayın. net kimseye güvenmeyin. borç verecekseniz gözden çıkaracağız küçük rakamlar olsun ve unutun.
2. el urun alirken semtine ve ilcesine bakin. boktan semtte oturuyorsa o kisiden modem bile almayin. %90 kazik yersiniz.
varosluk icine islemis orospu cocuklarinin.
eger turkiye’nin gelecegine katkida bulunabilmek adina yapmak istediginiz idealleriniz varsa vazgecin, olanaklar dahilinde neresi olabiliyorsa donus bileti almadan yurt disinda bir yerlere ucun.
birikiminiz ve hayalleriniz sebebiyle garipsenecek ve sevilmeyeceksiniz. farkli goruslere saygi duymayi maharetten ziyade dogalliktan saydikca herkesin sizi bir kefeye koyma cabasini seyredeceksiniz.
degmez arkadaslar. bu ulkeyi sevmek icin bu ulkeye emek harcamak icin cok yanlis bir donemde dogduk. ben de cok uzgunum.
————————————————
edit: sabah karalarken basligin tutacagindan bile habersiz bir sekilde icimi dokmustum. destegin ve tepkilerin harmanlandigi 40’tan fazla mesaj aldim. oncelikle fikirlerimi onemsediginiz icin tesekkur ediyorum. benzer bazi sorular var, mesajlarda kendimi tekrarladigimi fark edince birkac ekleme yapmanin dogru oldugunu dusundum. asil entry’den uzun olacak ancak yapacak bir sey yok.
ben bu tavsiyeyi kendi deneyimlerim ve kendi kaderime istinaden biraz da sitemvari olarak yazmistim. sizlere kendi yasadiklarimi paylasmak isterdim ancak kimsenin canini sikmak veya umutsuzluga kapilmasina sebep olmak istemiyorum.
ulkeden vazgecilsin, karanliga mahkum edilsin gibi bir fikri empoze etmeye calismiyorum kesinlikle. sadece sabriniz ve gucunuzun sizi nereye kadar tasiyabilecegine emin olun. hayatinizi rayina oturttuktan sonra turkiye icin cabalamaniz taraftariyim. bireyselligi ozumsemeden, kendi bagimsizligini ilan etmeden ozunuzu gecip ulke adina fedakarliklar yapmamaniz taraftariyim. daha guclu oldugunuzda ulkeye yarariniz da gozle gorulur bicimde artacak. bunu belki yurt disi tahsiliyle, belki yurt disinda calismayla, belki de ulke icinde cabalayarak basaracaksiniz. ben sadece bundan bahsediyorum.
bana vatan haini, alcak gibi bazi populer sifatlar yakistirilmis. bu sozleri kale almiyorum, kendimden eminim. ulkemi seviyorum. kendimin basaramayip baskalarinin basarabilecegi seyler olacaksa, bunlara mani olmak degil de destek olmayi cok isterim. ben kendim basaramadim, agzimin yandigi noktalara deginmek istedim. yukaridaki yazinin virgulune bile dokunmadim. tum bu karaladiklarim belki de gunah cikarma, belki de suclu bulma cabasidir. ters gelen bir sey olduysa kusuruma bakmayin, ancak fikrim baki. sevgiler.
aldanma insanların samimiyetine,
menfaatleri için gelirler vecde.
vaad etmeseydi allah cenneti,
o'na bile etmezlerdi secde.
m.âkif ersoy
özellikle karşı cinsten biriyle ilk buluşmadan önce ve karşı cinsle alakalı önemli kararlar verirken mutlaka 31 çekin. şaka değil amk sonra tünelin ucu bombok bi yere çıkıyor. 31ini çek ondan sonra sikin yüzünden kendini çıkmaza sokma. elli kere yaptım bu hatayı ordan biliyorım.
herkese iyi davranmayın, güler yüzlü olmayın, yanlışlarını görmezlikten gelmeyin ve en önemlisi gerektiğinde sert olun ve iş sarpa sarmadan başımızdan savın öyle insanları.
çünkü öyle insanlar var ki az bir şey güler yüzünüzü, iyi niyetinizi görsün anında sizden için düşünceleri farklı olur, hele birde hayır diyemiyorsanız...