bundan seneler önce bir kızla takılıyordum. yani flörtleşme dönemi işte. neyse bu bir gün me-se-ne'den yazdı,

- yarın sabah kavaltı yapalım mı şöyle deniz kenarı bir yerde?

dedim herhalde yanlışlık oldu hızlı yazarken, garibim heyecanlandı herhal!

dedim yapalım, nerede diye sordum;

- ortaköy'de güzel bir kavaltıcı biliyorum oraya gideriz.

ben şok! bir şey de diyemedim. ertesi sabah koştum gittim, meraktan ölüyorum. yazı dilinde "kahvaltı" yazamıyor ama ya konuşma dilinde ne durumda diye kafamda deli sorular.

buluştuk, hemen saldım oltayı, "önce bir kahve içelim mi yoksa direkt kahvaltı mı?"

- kavaltı tabi şapşik:>

o an nasıl soğudum o güzelim kızdan anlatamam. bir daha görüşmedim, en son "sorun sende değil bende" bile dedim hatta niye soğuduğumu irdeleyince.

geçenlerde nikahlanmıştı biriyle, sosyal medyadan fotoğraflar paylaşıyor filan, bir de baktım ne göreyim, "aşkitomla kavaltı keyfi:)))" diye foto paylaşmış!

kalktım bir boy abdesti alıp iki rekat şükür namazı kıldım.

bakınca, gerçekten de sorun bendeymiş ama, kabul.

edit: imla (alma mazlumun ahını demişler tabii)

1 yıldır kullanıyorum. bir tane salonda, bir tane de yatak odasında.

şu kadar söyleyeyim, hayat kalitem arttı.

evin içine güneş vurunca havada uçuşan tozlardan evde maskeyle gezecek hale gelmiştim geçen sene.

şu an toz namına hiçbir sorun yaşamıyoruz.

özellikle istanbul gibi tozun toprağın eksik olmadığı ve hava kalitesinin düşük olduğu şehirlerde temel ihtiyaç malzemelerinden biridir.

ha bir de evde tüy döken bir kediniz varsa, size farz kılınmış bir cihazdır...

3. sezon son 3 bölüm, yani osmanlı'nın girişiyle birlikte türk dizi tarihinin en komik sahnelerine aday birçok kısma sahne olmuştur.

uzun zamandır ekşici reflekslerim körelmişti, sayelerinde tekrar gülerken sandalyeden düşerek eski günleri yad ettim.

hepsiburada premium üyelikten gelen blu tv üyeliğim vardı. arada girip prens filan izliyordum.

hbo max olduktan sonra ilk defa giriş yapayım dedim, paket satın al diyor. hepsiburada sayfasına gittim, orada açıklama olarak da blu tv üyelik bilgilerinizle hbo max'e giriş yapıp hepsiburada premium kapsamında ekstra bir işlem yapmadan içerikleri izlemeye devam edebilirsiniz yazıyor.

ama edemiyorum.

hbo max'in yardım sayfası da yardımcı olmuyor.

e canlı konuşabileceğin bir müşteri hizmetleri de yok..

sene olmuş 2025, böyle bir müşteri deneyimi yaşatırsan sonucu ne olur artık ezbere biliyor markalar.

yarım saat bu sorunu çözmeye uğraşıp çözemeyince, hem hepsiburada premium hem de blu tv aboneliğimi kapattım.

izlemek istediğim şeyi her türlü izlerim sonuçta.

yani aslında konu benim yaşadığım sorun değil burada, korsandan şikayet edip insanları korsana iten sisteme bir eleştiri.

ben de insan gibi bir cuma akşamı "resmi" yayıncısından içerik izliyeyim diyorum, lakin tamamen kendilerinden kaynaklı bir sorundan dolayı izleyemiyorum.

futbol yayıncısı ayrı global izleme platformu ayrı...

para ve abone kazanmak istemezseniz millet de sizi kırmaz merak etmeyin.

hadi sağlıcakla.

1.50 boyunda binlerce yıldır uzakdoğu'dan çıkmamış bir ırka mensup japon,

1.95 boyunda ataları afrika'nın yerlisi ve sadece son birkaç yüz yıldır amerika'daki yaşayan bir amerikalı siyahi,

soyu inkalara, mayalara filan dayanan latin amerikalı - onun da ataları binlerce yıldır aynı topraklarda yaşamış,

soyu melezlikten, karışmaktan artık 3-4 kuşak öncesini bile takip edemeyen bir orta avrupalı,

eskimosu, yeni zelanda yerlisi, aborjin'i...

bunların hepsinin hemen hemen aynı oranda günlük c vitamini ihtiyacı olduğunu söyleyen bir sağlık sistemine güvenen güvenmeye devam edebilir.

ben onun yerine tüik verilerine güvenirim daha mantıklı...

2025 yılında meyveden sebzeden yeterli c vitamini alabiliyorsak, türkiye de dünyada süper güçtür.

saygılar.

skinny fit nargileci tayfa modasına rahmet okutandır.

goblin gibi gömlekler tshirtler giyiyor herkes. nasıl moda oldu anlamadım, modern çuval giyme yarışması var sokaklarda...

hayır yani oversize diye bir kalıp olabilir tabi, ama moda olması çok saçma. çok geniş omuzlu uzun boylu değilseniz zaten komik de duruyor.

insanoğlu regular fit için yaratılmış bir varlıktır arkadaşlar. biraz bol olsun diyorsan bir beden büyük alırsın en kötü.

vatka faşistinden sonra oversize faşisti olduk sayenizde...

kullanmayanlar için özet geçmek gerekirse, hayat kalitenizi arttırmanın en kestirme ve ucuz yoludur.

meclisin duvarına asılması gereken ayet.

laiklik de bir yere kadar...

sene olmuş 2025, şunu normallleştiremediğimiz için bize de yazıklar olsun...

günümüz modern insanı için en ideal ilişki tipidir.

başka maceralar aramaya gerek yok.