özet olarak,
arap takımı bonservis + 4 yıllık maaş olarak 100 milyonluk bir bütçe belirliyor.
barış'ın temsilcileri son imzaladıkları sözleşme esnasındaki söze güvenerek bonservisi kendileri belirlemeye çalışıyorlar, 30 galatayasaray'a, 70' de barış ve kendilerine yazıyorlar. araplara da "bizim sözleşmemiz var ama galatasaray'ında bize sözü var, işi bize bırakın" diyorlar. ancak galatasaray yönetimi "gidemezsin, sözleşme var" deyince barış önce sane'nin maaşını dile doluyor. kulüp, "biz sane'ye bonservis vermedik, 3 yıllık imza parasını düş adama zaten 2-3 maaş veriyoruz diyor. senin sözleşmen var, bizim bonservis parasından kesik atamazsın" diyor. barış bu cevap sonrası idmana çıkmıyor, ekran karartıyor, barış'ın temsilcisi "bize söz vermişlerdi diye ağlıyor". kulüpte "bize ödenecek bonservisi cukkallayın diye söz vermedik, getirin 60'ı, alın barış'ı" diyor.
sonuç: sözleşmeli bir topçu amatör bir hareketle klübe ödenmesi gereken bonservisi kendisine yazıp, bonservisi elindeymiş gibi imza parası peşinde koşuyor.