(bkz: ergenekon tertibi), (bkz: kafes tertibi), (bkz: gölcük tertibi) ve (bkz: erzincan tertibi)
benzeri bir iddia. (bkz: tsk ile mücadele eylem planı)
ancak bu sefer dani rodrik'in üstünde durulması gereken savları var.
1- (bkz: 2003 darbe planı'nda 2006'da kurulan örgüt var/#19814532)
2- 1. ordu’nun görev sahası dışındaki 71 ilde darbe faaliyetlerini kim ve nasıl yürütecek?
balyoz iddialarındaki aksaklıklardan bir tanesi, bir darbenin istanbul’dan nasıl gerçekleştirilebileceği sorusuna tatmin edici bir yanıt olmaması. görev alanı sadece trakya, boğazlar ve istanbul olan 1. ordu, acaba nasıl ankara’ya yürüyecek, orada idareyi ele alacak, yeni hükümeti kuracak, ve görev alanına girmeyen 71 ilde yönetime el koyacak? darbeyi en ufak detaylarına kadar tasarladığı iddia edilen balyoz harekat planı’nın belgelerinde bu temel soruların cevabına dair en ufak bir bilgi yok.
[bonus : (bkz: #18714660)]
3- bu ne biçim darbe?
bir darbe düşünün ki, darbenin lideri en önemli belgelerini yamalı bohça gibi çeşitli kaynaklardan bire-bir alıntılarla derleyip, kendi yazmış gibi sunsun. hükümet programı, 1980’lerden beri üç hükümet programından topluca seçmeler içersin. ekonomi programı, (her nasılsa) üç sene sonra yazılacak bir tebliğden aşırılmış olsun. aşırı ulusalcı bu ekonomik programını hayata geçirmek için liberal mi liberal bir başbakan uygun görülsün
aynı lider, ana darbe belgesinin altına askeri yazışma kurallarına uymayan şekilde ismini yazdırsın. darbenin provasını, genelkurmay ve kara kuvvetleri’nin gönderdiği gözlemciler dahil olmak üzere onlarca general ve yüzden fazla subay önünde yaptırtsın. neme lazım diye kendi emriyle bu provanın ses kaydını aldırtsın. prova, çok geniş kapsamlı olmasına rağmen darbe planlarında tarif edilen eylemlerden hiçbirini içermesin.
bir darbe düşünün ki, darbenin ana eylemleri (iki caminin bombalaması) darbenin provasının yapılacağı tarihten daha önceki bir tarih için kararlaştırılsın. bu eylemler her nasılsa gerçekleşmediği halde, gerçekleşmemiş darbenin provası hiç birşey olmamış gibi gene de yapılıversin.
[bonus: (bkz: eski darbe planından kopya çekmek)]
4- (bkz: balyoz derleme planı)
5- çarşaf ve sakal planlarındaki tarih çelişkisi
fatih ve beyazıt camilerini bombalamaya yönelik çarşaf ve sakal planlarının balyoz darbe planı çerçevesinde diğer planlarla birlikte 5-7 mart 2003’deki seminerde masaya yatırlılmasının planlandığı iddia ediliyor.
oysa hem çarşaf, hem de sakal planındaki eylem tarihi 28 şubat 2003.
6- “oraj” kim tarafından ve ne zaman yazılmış olamaz?
– harp akademileri komutanlığı, doğrudan genelkurmay başkanlığına bağlı, eğitim ve öğretim faaliyetlerini yürüten bir birim.
– akademi komutanı’nın yazdığı herhangi bir dokümanda “hava kuvvetleri komutanlığı olarak” ifadesini kullanması kesinlikle söz konusu degil.
– 3üncü ana jet üs komutanlığı konya’da (adı geçen 134’üncü filo da bu komutanlığa bağlı), 8inci ana jet üs komutanlığı ise diyarbakır’da. bu komutanlıklar harp akademiler komutanlığı’nin yetki ve komutasında değil. dolayısıyla, harp akademileri komutanı’nın plan ve emriyle hareket etmeleri söz konusu değil.
7- belgeleri baransu’ya kim verdi?
baransu, kitabının 364. sayfasında şöyle yazıyor:
“beş bin sayfayı aşan belge 1. ordu komutanlığı’nda darbe toplantısının yapıldığı tarihlerde görevli olup, daha sonra emekliye ayrılan bir subay tarafından bana ulaştırılmıştı.”
öte yandan, baransu kitabının 496. sayfasında kendisine teslim edilen kimi belgelerin “1. ordu’da değil, hava kuvvetleri komutanlığı ve 1. ordu’ya bağlı diğer kolordu komutanlıklarında hazırlandığını” yazıyor.
demek ki, 1. ordu komutanlığı’nda 2002-2003 senelerinde görev yapmış emekli subay, plan semineri’nden bir hafta sonra kozmik odaya kaldırılan belgelerin orijinallerini yürüttuğü gibi, sonra da diğer kolordu komutanlıklarından ve de hava kuvvetleri komutanlığı’ndan da orijinal belge ve cdler toplamayı becermiş!
topladığı belgeleri 7 sene yastık altında sakladıktan sonra baransu’ya—askeri veya sivil savcılığa degil—vermeye karar vermiş. nitekim baransu, bir bakışta belgelerin ve cdlerin orijinal olduğunu anlayabilecek bir dehaya sahipmiş!
[bonus: [(bkz: #18818192) taraf'a gizli belgeleri kim sızdırıyor?] ]
8- (bkz: irticacı diye fişlediği subaylarla darbe planlamak)
9- askeri bilirkişinin tespitleri
a-belgenin iki yerinde bilirkişi açıkça montajı tespit etti. cd’de bulunan “ek a (görevlendirmede yetkili personel).doc belgesi askeri yazım kuralları dahilinde oluşturulmuş bir belgeydi. üst bilgi kısmına bakıldığında aslında askeri bir belge olan bu kısım başka bir belgenin eki iken balyoz planı içerisine monte edilerek kullanılmıştı. “milli mutabakat hükümeti.doc” belgesinde de aynı montajın yapıldığı üst bilgi ile belgelendi.
b-belgelerde dikkat çeken bir diğer nokta 8-9 kez yaratıldığı adla kaydedilen belgenin, son kayıtta isminin değişmiş olması. örneğin “komutanın kapanış konuşması” belgesi 9 kez bu isimle kaydedildikten sonra 10. kez “kiliseler ve sinagoglar” adıyla kaydedildi.
c-planların eki olarak görülen dosyalardan bazılarının yazdırılma tarihi, belgenin yaratılma tarihinden eski görülüyordu. bu durum belgelerin tarihleriyle oynandığını açıkça gösteriyordu.
ç- yapılan incelemede cd verisi olarak görülen balyoz, suga, çarşaf, sakal, oraj planlarının hiçbir zaman yazıcı çıktısının alınmadığı görüldü. bu durum mantık dışı bulundu.
d-cd’lerin kullanıcı adı bölümünde bilinen uygulamaların aksine sanıkların isimleri ad ve soyadları ve arada boşluk bırakarak yazıldığı gözlendi.
e-11 ve 17 numaralı cd’lerin birer gün ara ile hemen hemen aynı saatlerde hazırlandığı bunun da sahtecilik ihtimalini artırdığı söylendi.
f-belgelerin askeri usul ve kurallara uygun hazırlanmamış olduğu da tespit edilen bir diğer noktaydı.
g-raporlarda sadece cd’ler üzerinden bir belgenin gerçekliği hakkında kanaaate varmanın yanlış olacağı anlatıldı. günümüz teknolojisi ile istenilen tarihe uygun dosyanın hazırlanabildiği vurgulandı. ayrıca mevcut askeri bbelgeler üzerinde de oynamaların yapılabildiği vurgulandı.
10 - tübitak raporundaki soru işaretleri
(bkz: bazı kesimleri de düşünmek zorundayız/#19086997)
___
tüm bunların üstüne dani rodrik [(bkz: #18807558) mehmet baransu'ya bazı sorular yöneltiyor]
1. üzerinde ıslak, kuru veya elektronik hiçbir imza bulunmadığı halde taraf gazetesi ısrarla balyoz harekat planı adlı belgenin altında çetin doğan’ın imzası var diye yayın yapıyor. balyoz harekât planı belgesini ilk ortaya çıkarmış şahıs olarak, bu belgenin altında çetin doğan’ın imzası olup olmadığını kamuoyuyla paylaşır mısınız lütfen? eğer imzası yok ise, bu vesileyle kamuoyunu yanıltıcı haber yaptığınız için özür dilemek ister misiniz?
2. size teslim edilen belgelerin ve balyoz harekât planı ile eklerini içeren cd’lerin gerçek olduğuna kanaat getirmek için bu belgeleri yayımlamadan ne gibi bir inceleme yaptınız? böyle bir kanaate varmanızı sağlayan teknik donanımınızı bizlerle paylaşır mısınız lütfen?
3. sizin bizlerle paylaştığınız kadarıyla inceleme fırsatını bulduğumuz belgelerde birçok tutarsızlık ve çelişki gördük. en basitinden, hem 2 aralık 2002 tarihli 11 sayfalık balyoz güvenlik harekât planı’nda, hem de bu planın j-ek’inde 2005 yılında gerçekleşen bir kongrenin kapanış tebliğinden bire bir alıntılar var. tebliği sunan kişi, bu fikirleri ilk defa 2005’te açıkladığını söyledi. eğer bunun nasıl olabildiğine dair mantıklı bir açıklamanız yoksa, belgelerin gerçekliğinden şüphe duyabilir miyiz sizce?"
[(bkz: #18520533) ekstra bonuslar]
*(bkz: balyoz sıkıyönetim komutanı)
‘bakın askeri yazışma kurallarında böyle bir şey yok. yani bir sıkıyönetim komutanı olursa 1. ordu ve sıkıyönetim komutanı diye yazar.balyoz ne demek kardeşim. böyle yazışma, böyle bir imza usulü yok’ dedi. bunun üzerine savcı tübitak’ın planın söz konusu tarihte 1. ordu komutanlığı bilgisayarında yazıldığına dair raporu bulunduğunu söyledi. istedik ama raporu bize göstermediler."
*durum başlığı altında geçen gelişmelerin henüz akp iktidarı 15 günlük iken yazıldığı iddia edilmesine rağmen 2003-2007 arası gelişmeleri ele alıyor
*planda bu konuda yazan şube kodu: “pl. ve eğt. ş.” (plan ve eğitim şubesi). ancak doğan mektubunda 1. ordu harekat başkanlığı kuruluşunda böyle bir şubenin bulunmadığı
*planlamalara 1700 rakamı ile başlandığını ancak balyoz planı olarak basına yansıyan belgede bu kodun 7130
*(bkz: taraf imaginary coup and assassination generator)
*(bkz: kanıtlarla elektronik ortamda oynanması)
*emre aköz'ün tutuklanması
*yargıya müdahale olarak: (bkz: çetenin nöbetçi hakimleri savcıları oluyor)
buraya kadar dani rodrik ve doğan ailesi'nin iddialarını toparladık. sadece iddia. insanları suçlamadan önce adil bir yargılamayla gerçeklerin ortaya çıkarılmasını dilemekten başka yapabilceğimiz bir şey yok.
balyoz "bir darbe planı" olarak gerçekse vahimdir, değilse daha da vahimdir.