artık başlaması gereken kampanya.euroleuge gibi bu üç takım sıralaması ne olursa olsun türkiye'yi avrupa'da temsil eden takımlar olsun üç büyük takım elenmiyor mu derseniz en azından avrupa'nın önemli takımlarına eleniyor misal arsenal dortmund.. geçen senelerde bursa çikikıra mıydı neydi elendi ts bu yıl robotniçkiye eleniyor gitmeyin abi avrupaya nasılsa her sene ağustos başı temsilci sayısı üçe düşüyor bari yormayın o güzel kafanızı oynayın ligde ohh mis..
edit:yok arkadaş bizim millet olarak okuma anlama idrak etme yeteneğimiz yok bu öneri son yıllarda diğer takımların avrupa performansı ve üç büyüklerin mevcut potansiyelleri üzerine ortaya atılmış bir fikir iken ligde ilk ona zar zor giren takımı öneren mi istersin senelerdir süper lig görmemiş takımları hatırlatan mı istersin şu haline bakmayıp istatistik veren mi istersin sanki tarihi silin türk futbol tarihinde üç büyük kalsın dedik önce okuduğunuzu anlayın be birader..
normalde anadolu takımlarını her daim desteklemişimdir lakin adamlar bu kafayla ülke puanının içine etmekten başka bir işe yaramıyorlar avrupa'ya giderek. 10 senede bir başarı hikayesi görüyoruz anadolu takımlarından.
elin azeri takımı gidip 1. ön elemeden play off turuna çıkıyor bizimkiler katıldıkları turlarda doğru dürüst puan bile toplayamadan eleniyorlar. boş yere ülke puanı 5'e bölünüyor.
o yüzden bence makul bir istek bu.
sonuna kadar katıldığım kampanya. biri gider gürcü takımına elenir, diğeri makedon takımına elenir. bela mısınız kardeşim siz ? tamam 3 büyükler de her sezon final oynamıyor ama en azından bu takımların ölüleri en kötü uefa'da gruptan çıkıyor.
bu sezondan çok umutluydum halbuki. ts yine geçen yıllardaki gibi en azında gruptan çıkar, fb'nin de katılmasıyla sağlam puan toplarız diyordum ama nafile. hollanda da bu sezon tökezleyecek gibiyken şu sonuçlar büyük bir fırsatın tepilmesidir.
denizlispor'un türkiye'ye yaşattığı güzellikleri bilmeyen dingillerin istediği şey.
ışığın stadı'nda döşedikleri boruyu unutan bizden değildir!
*
bir siki degistirmeyek olandir.
oglum hadi bu ulkede kimseye dokunmamaya, kimsenin, ya da kuluplerin, ya da hakemlerin olasi lobilerini karsilarina almamak icin tatli su yorumlari yapan yorumcular var; onlar yolunu bulmus ve bu konu hakkinda konusmuyor da, kimse mi bu ligi izlemiyor lan koca sozlukte ?
oglum mesele 3 buyuk, iyi kadro, kazanma aliskanligi falan degil, gorun sunu. tamam bunlar mutlaka etken ama meselenin ozunde bu yok.
mesele su ki; bizim ligimizde bir ''profesyonelce tempoyu dusurme'' diye adlandirilan ama adi orospu cocuklugundan baska bir sey olmayan bir anlayis var. ozellikle istanbul'a deplasmana gelen anadolu takimlarinda var bu. ve tabii ki, yukarida bahsedilen yorumcu kisileri de, her biri ya takim arkadasi, ya eski dostu olan bu sikimsonik futbol katili hocalara elestiri getirmediginden gorulmuyor olabilir. ama ligimizde 40 dakika futbol oynaniyor. maclarin son 15 dakikasinda cikilan her hava topu mucadelesinde skor o an istedigi gibi devam eden takim oyuncusu kafasini tutuyor, korner atislari 2 dakikada kullaniliyor ve maclarin sonuna eklenen sure sahaya bomba falan dusmedikce 3 dakikayi gecmiyor. hadi diger tarafindan bakalim, skor istedigi gibi devam eden takim oyunculari, sadece serbest kullanacakken topu bilerek 4-5 metre ileri attiginda bile, sanki her sey kuralina gore yapiliyormus gibi davranan hakemlerimizin, kendi sahasinda kullanacagi ofsayt atisini bile yerinde kullanmasini isteyecegini, 4-5 metre ileri firlattigi topu almak icin gidip, yerine koyup, gerilip, sozumona takim arkadaslarina nereye vuracagini gosterip sonra kullandiginda, hakemin macin sonuna eklemeyecegi en az 30 saniye daha kazanacaklarini biliyorlar. biz her mactan sonra 1 hafta hakemin verdigi penaltiyi, tehlikeli yerde verdigi ya da vermedigi faul atisini tartisiyoruz ama en temek hakemlik fundamentalini, yani oyunu ne kadar devam ettiriyor, oyundan calinmasina ne kadar engel oluyor bunlari unutuyoruz. zaten oyuncu ve maalesef anadolu takimi antrenorlerinin mentaliteleri de fazlasiyla cirkin oldugu icin maksimum 40 dakikalik bir futbol cikiyor. sonra da elin oglu gelip seni kendi istedigi oyunu oynamaya zorluyor. farkindayim, rabotnicki 90 dakika gelip seni baski altina alan bir takim degil ama sen de onu baski altina alacak oyunu oynamak yerine onlarin istedigi tempoda kaliyorsun cunku daha fazlasi icin bir aliskanligin yok.
ismi daglardan buyuk ajax'in, bir avusturya takimina elenmesi gibi dusun. hollanda ligi'nde ne oynaniyorsa, ajax da onu oynuyor. tabii ki daha iyi oyunculari var ama liginin karakterini alan bir takim.
yakin ornek verelim. dun sahaya cikan fenerbahce takimi, yine dun sahada olan shakhtar takimina 2 macta 0 gol atacak bir takim mi ? ya da galatasaray'in bana gore les olan kadrosu, her seye ragmen anderlech'e ten tek galibiyet alamayacak bir takim mi ? degil. ama kendi liginde 55 dakika tempoya alisik takimlar senin sampiyonunu ve su anda bas alti takimlar arasinda belki de avrupa'nin bireysel anlamda en kuvvetli kadrolarindan birine sahip baska bir buyuk takimini tam anlamiyla supurebiliyor.
meselenin ozunu her zamanki gibi kaciriyoruz. herkes ekmeginde, kim kimsenin tavuguna kist demiyor futbol dunyasinda ama izleyenler bari uyansin lan su ise artik.
tabi isterseniz üc büyükleri üc ayri kategoriye koyup yollayabilirsiniz ama her sekilde elemelerden gecen hep galatasaray oluyor :/
• avrupaya sadece üç büyükler gitsin:
- besiktas
- fenerbahce
- galatasray
• avrupaya sadece avrupa kitasinda bulunan büyük türk takimlari gitsin:
- besiktas
- galatasaray
• avrupaya sadece avrupa kökleri olan takim gitsin:
- galatasaray
siktirip gitsinler hatta kendi aralarında lig kurup orada oynasınlar diyerek desteklediğim kumpanya...
göztepe'nin uefa kupasında yarı final oynadığını bilmeyen ergenlerin uydurduğu zırva