ahalinin götünden element uydurma kapasitesini görmemizi sağladığı için oldukça akıllı görünüyor aslında bu gerizekalı.
bak şimdi ne dicem; akp'nin sarsılmazlığını muhafazakar kitleye borçlu olduğunu sanıyorsunuz ya, sakın liberalizmi iyi bir şey sanıp akp'nin liberal olmayı beceremediğini düşünerek muhalefet eden ve de çok iyi becerdiğini düşünerek destekleyen iki kesime borçlu olmasın. (beceremediğini düşünen sözümona "özgürlükçü" kesim ve becerebildiğinden emin olan mutlu azınlık)
liberalizmin bireysel özgürlüklerin kapısını açtığını zannedenler için bir kez daha vurgulayalım; akp neoliberalizmin en iyi temsilcilerinden biridir. yani beceremediğini sandığınız şeyi layıkıyla becermektedir. uluslararası sermayenin boyle bir temsilciye ihtiyacı olduğu için bu kadar güçlüdür. eee siz de liberalizmi yücelterek tuz biber ekince neden daha da güçlenmesin.
liberalizm kitlelere asla kullanamayacakları binbir çeşit "özgürlük" sunarak göz boyar. herkesin piyano çalma özgürlüğü vardır, herkesin ticaret yapma özgürlüğü vardır, herkesin seyahat özgürlüğü vardır.. herkesin istediği eğitimi alma özgürlüğü vardır.. bilmemne bilmemne..
bu özgürlüklerden bazılarını milyonlarca insandan sadece birkaç kişi kullanabilir, bazılarını sadece birkaç yüz kişi, bazılarını sadece birkaç bin kişi..
"fırsat eşitliği" kandırmacasına inanmak için bu birkaç kişi ya da birkaç yüz kişi içinde yer almak gerekmez (ki onlar da inanmıyor buna zaten). buna inanmak için daha fazlası lazım. dupeduz safın onde gideni olmak lazım diyelim buna.
liberalizmin milliyetçiliği ve muhafazakarlığı dışladığını, bu sebeple de akp yüzünden bizi mutlu edecek olan liberalizme bir türlü kavuşamadığımızı düşünmek apayrı bir elementmiş. bu kafayla akp'ye oy verenlerden daha farklı bir şeye hizmet ettiğinizi sanıyorsanız çok ama çok yanılıyorsunuz.
emma goldman'ın "dans edemeyeceğim devrim devrim değildir" sözünü götüyle anlamak da ayrı hadise.
kadının sızlattığınız kemiklerine masaj niyetine şöyle bitireyim ben de:
kullanamayacağım özgürlük özgürlük değildir