bizim lisemizde vardı böyle tipler, ailesinin maaşı belli memur çocukları bir kısmı.
sanki o gömleğindeki timsah bunları adam yapardı, öyle inanmışlardı.
bir kaçının aile durumunu bildiğim için üzülürdüm, ama daha çok bunların ailelerine, sırf timsahla bitmiyordu iş, bunun telefonu, ayakkabısı, montu vardı en basitinden.
o sebeple kendileri marka giymeyenlere tepeden bakarken ben onların ödemekte zorlandıkları kredi kartı borçlarını bildiğimden ötürü üzülerek bakardım.
gençlerdi, bi şekilde toplumda yer etmek istiyorları muhtemelen.
oysa durumları sadece bazı atasözlerimizi akıllara getirirdi:
(ara:
ayranı yok içmeye)