(bkz: hoa)'ya almadan önce ve sonra çok dikkat etmeniz gereken alımdır.
"ev sahipleri birliği", evinizi aldığınız site, semtdeki herşeye karışabilir. bahçenizden olması gereken çalı, ağaç ve süs bitkilerinin listesini yayınlayıp, buna kesin olarak uymanızı ister. yani listede bir ağaç varsa iki ağaç dikemezsiniz. size ceza kesme, ödemezseniz faizle cezayı uçuk tutarlara kadar yükseltme, avukat tutup evinizi elinizden almaya gidecek kadar numaralar çevirebilecek organizasyonlardır. bu durum, genellikle ev sahipleri bu işi bir şirkete verip, rahat edeceklerini sanmaları sonucu oluşabilir.

konuyla ilgil haber video: homeowners associations: last week tonight with john oliver

videonun sonunda parodi yapmışlar ama gerçek de olabilir, avukatla birlikte evinize gelen hoa yetkilisi 3 dolara evi elinizden alıyor.

yatırım anlamında türkiye'den ev almaya nazaran çok daha mantıklıdır. abd'den alacağınız ev, kendini 10 senede amorti ederken, türkiye'de bu süre çok daha uzun.

cihat hocam şurada güzel açıklamış.

yil 2016 abd de yasamiyorum. austin den ev almak icin ugrastim ama duzgun bir mortgage alamadim.

daha sonra abd ye tasininca; abd disinda ev alip kiraya vermenin pek mantikli olmadigini gordum.

abd de eve parasini yatiran; abd deki vergi sisteminden oturu bunu yapiyor. abd de gelir vergisi odemiyorsaniz gereksiz birsey.

bunun yerine commercial property syndication dedigimiz seylere bakmaniz daha mantikli olur. nedir bunlar? misal icinde 800 daire olan komplex/siteleri alan firmalar oluyor. bunlar baslangicta yatirimci ariyor. atiyorum 50 milyon dolar olsun bu yer. burasi icin 20 milyon dolar para topluyorlar. kendileri isletiyorlar, size de 3 ila 12 ay arasinda karinizi veriyorlar.

genelde min 20-50 bin dolar yatirim alirlar. ben buna girismedim ama 2016 da austin de ev alamayinca boyle birsey oldugunu birisi soylese kesin girerdim.

not bu olay basit bir yatirim degil zira size 50-100 sayfalik yatirimla ilgili brosur gonderiyorlar. analizinizi kendiniz yapiyorsunuz. misal kimisi yillik ortalama getirisi 20% diyorlar ama birsuru strateji ve varsayimda bulunuyorlar. o riskleri analiz edip kendinizce bir sayi bulmaniz gerekir.

normal ev almaktan en buyuk farki bu. normal ev alirken evin kendisini almak bu isin 5-10% uyken boyle bir yatirimda isin 90% i baslangic seviyesinde oluyor.

1 ayda bana 5 kilo verdiren illet bir süreç... gözünü seveyim turkiye'de de 3 kez ev aldım. gorursun bir ilan, gider pazarlık yaparsın, alırsın evi bir kaç gunde.

abd'de öyle mi? onlarca kisi müdahil surece bir kere. bir ev ilana çıkar. pazarlık söyle dursun bir de istenen fiyatın uzerinde teklif vermen gerekir cogu zaman. hele bir de eve ilgi varsa açık artırma gibi bir seye dönüşür. sonunda teklifin kabul edildiğinde de baslar bitmek bilmez, onlarca kisiyle muhatap oldugun bir süreç. teklifinin kabul edilmesinden sonra evin sizin olmasi surece belki bir kaç ay surer. bu süreçte edilen masrafın, cekilen iskencenin haddi hesabi yok. bi daha ev almaya kalkanı öpsünler. tozunu seveyim kiraciligin, bu ev alma, ev sahipliği isi hic bana gore değilmiş, pahalı bir sekilde öğrenmiş oldum.

(bkz: cengiz bayirli)
(bkz: property invest usa)

hata yapip yapmadiginizi, hatta dolandirilip dolandirilmadiginizi anlamak icin bilmeniz gereken cok sey var.

abd'de meslek olarak emlak yatirimi yapan birisi olarak soyluyorum: cok ama
cok risklidir. paranizi kaptirma olasiligi bir yana, ev sahibi olarak cok fazla sorumlulugunuz var ve satin aldiginiz evi sizin adiniza yonetmesi icin anlastiginiz firmalarin sorumlulugu cok ama cok az. neden mi? cunku evin sahibi olarak devredilemez sorumluluklariniz var. sizin bir baskasiyla neyin sozlesmesini yaptiginizdan bagimsiz olarak dava edilebilirsiniz, cok ciddi sorunlar yasayabilirsiniz.

simdi hirsiza yol ogretmemek adina detay vermeyecegim ama evinizde yerel yonetmeliklere uygun olmayan herhangi bir sey varsa ve evde yasayan ya da evi ziyaret eden birisi bu sebeple basina bir sey geldigini iddia ederse ne olacagini dusunun. “sigorta” demeyin, zira sigorta her zaman evinizin yonetmelige uygun oldugunu farzeder. bir anda kendinizi donunuza kadar almaya yemin etmis sahtekar bir davaci ve sonu gelmek bilmeyen avukat masraflariyla bas basa bulursunuz.

bu bahsettigim basiniza gelme riski belki de en dusuk olan ihtimallerden birisi ustelik. cok daha olasi yasal problemler var, vergi problemleri var, evle ilgili yapisal ya da teknik sikintilar var, hatta hepsi bir yana size evi satan ya da evi yonetmesi icin anlastiginiz sirketin sizi dolandirmasi ihtimali var.

bu ise girenlerin 90%'inin anlattigi sekilde para kazaniyor olmasi imkansiz. cok net soyluyorum.

gaza gelip paranizi kaptirmayin, insanlar cok abartarak anlatiyorlar bu isi. dolandirildiklari ya da yalan soyledikleri o kadar belli ki sasirip kaliyorum. ciftlikbank'cilar gibi kalmayin sonra ortada. yatirim yapmanin baska yollari var, hem de cok. onlari arastirin.

abd'de yasamiyorsaniz ve icine girip oturmayacaksaniz cok ama cok riskli bir istir.

abdde olup, turkiyedeki kisilere servis veren firmalarin kalitesini bilmiyorum, daha once calismadim. arti, eksi yorumum yok

ama ben turkiyede yasiyor, ve boyle bir dusuncem olsaydi sanirim en mantikli yol su. turist vizesiyle abdye gelip, iyi bir on arastirma sonrasi her buyuk sehirde bir ay kalmak ve oradaki emlakci (realtor), kredi brokerleriyle (mortgage broker) tanismak ve tabii ki sehri, evleri gezmek. ingilizce iyiyse abdlilerle calismak, ama yeterli degilse her buyuk sehirde turk emlakci ve mortgage broker da bulabilirsiniz. boylece isin uzmanlarindan bilgi alip, alti farkli sehri saglam arastirabilirsiniz. bir sehri cok iyi bilmeniz lazim. mahalleleri, gelecek potansiyeli, sehirdeki isverenler, abddeki popularitesi, durusu, vb. ilk cok iyi arastirip, sonra yerinde gormek gerekiyor

amerika'da emlak sistemi çok güzel işliyor.

alıcının bi emlakçısı, bi de satıcının emlakçısı olur. alıcı-satıcı görüşmez, herkes kendi muhatabından %2 alır.

abd'de ev alım-satım püf noktaları

istanbulda ev almaktan daha kolay olabilir muhtemelen.