eleştirilerinde haklı. islam dünyasında bağnazlık almış yürümüş. tıpkı ortaçağ hristiyan dünyasında olduğu gibi.
coğrafi keşiflerle birlikte bir kırılma yaşandı. hristiyan dünyası sömürmeye başladı. müslümanlar sömürü yapmadığı gibi birçok müslüman ülke de sömürüye maruz kaldı. avrupa, afrika ve güney amerika'yı; japonya, çin ve çevre ülkeleri sömürdüğü için bugün bu kadar güçlü. başka bir ülkeyi sömürmeden
merkez ülke olabilmiş belki de tek ülke güney kore. onun dışındakilerin gelişim tarihlerinde mutlaka ama mutlaka sömürü var. geri kalmışlıkta dinin etkisi yok. varsa da hristiyanlık islam'dan daha bilim odaklı bir din demek saçmalığın daniskası olur.
şimdi gelip bana japonların çalışkanlığından, almanların disiplininden, fransızların estetik bilincinden, ingiltere'nin demokrasisinden dem vurabilirsiniz. bahçesinden petrol fışkıran arap'ın gelişmek, teknolojik ilerleme kaydetmek, üretmek, nüfusu eğitmek yerine petrolü satıp altın kaplama klozet yaptırdığını da anlatabilirsiniz. bunların tamamı doğru olmakla birlikte sömürü çarkının zamanında tersine işlemesi ya da hiç işlememesi halinde bugünkü durumun çok farklı olacağını da görmek gerek. karnınız doyuyorsa, paranız varsa zamanla eğitiminiz de olur, estetik kaygınız da, demokrasi bilinciniz de.
yine de, sebebi ne olursa olsun geri kalmış ortadoğu ve islam dünyası yerine batı'yı örnek almış olmamızın doğruluğunu görmek için müneccim olmaya gerek yok. bu yönde yapılmış cumhuriyet devrimlerini "dinimizi elimizden aldılar" diye gören adamlara da akıl fikir diliyorum.
düzelti: "osmanlı da emperyalistti" eleştirilerine katılıyorum fakat osmanlı'nın sömürüsü ve bu sömürü üzerinden elde ettikleri asla batı'nınkiyle karşılaştırılamaz. konu hakkında bilgisi olmayanlar biraz şunu araştırsın, (bkz:
underdevelopment). adamlar gitmiş maden kurmuş diye bir de övünülecek bir şeymiş gibi anlatan var. tarihin en iğrenç insan hakkı ihlallerinin, siyahilere bırakın köle olmayı; insan olmayı dahi hak görmeyen sözde medeniyetleri "ama onlar da maden yaptı" diye savunmak nasıl bir hastalıklı zihnin ürünü ? avrupa, yani büyük oranda hristiyan ülkeler dünyanın geri kalanını kolonicilik yoluyla iliklerine kadar sömürmüştür. bugünkü gelişmişliğini de en az aydınlanma süreci kadar bu sömürülere borçludur. bunu bir kabul edelim de ondan sonra biz niye batı gibi gelişmiş olamadık kısmını tartışalım.
dünya 5'ten büyüktür kısmına gelirsek. islam ülkelerinin o düzeye gelmesi şu an için imkansız görünüyor. bu ülkelerin arasında günün birinde bir merkez ülke haline gelme potansiyeli sadece türkiye'de var ve bunu da büyük oranda cumhuriyet devrimlerine borçlu. öte yandan, eğitimsiz (bırakılmış) müslüman toplumların bugünkü "ahiretçi" zihniyetten ve dini hurafelerden kurtulması yakın gelecekte imkansız görünüyor. yeraltı zengini müslüman ülkelerin tamamı geri bıraktırılmış (tembelliğe ve bağnazlığa bahane değil, bunu tartışmayalım). öte yandan türkiye, endonezya, malezya gibi eli yüzü düzgün ülkelerin de radikal atılım sağlayabilecek yeraltı zenginlikleri yok. yukarıda dediğim gibi tek istisna ülke güney kore. orada da başka ülke sömürülmedi ama ironik bir şekilde darbe yönetimi ve çok ağır çalışma şartlarıyla bugüne gelindi. bu da ayrı bir tartışmanın konusu.