zorunluluk
Previous / Next (3) - Last Page (3)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

yakın bir zamanda arkadaşla uzun uzun tartışıp dandik bir sonuca vardığımız konu.

şimdi okul için belirli bir devamsızlık süresi var, sen süreyi doldurmuşsan, artık okula gitmek senin için bir zorunluluktur. ama bu neye göre, hangi kriterler dikkate alındığında bir zorunluluğa dönüşür? yani demek istediğim şu, kuralları başkaları koyar; ancak zorunlulukları biz kendimiz belirleriz. çünkü okula gitme zorunluluğu okulu bitirme isteğinden kaynaklanır. yani sen okulu bitirememe, sınıfta kalma riskini göze alıyorsan okula gitmek senin için bir zorunluluk değildir.

her şey senin tercihinde bitiyor, eğer hapse girmek istemiyorsan suç işlemeyeceksin. hapse girmemek amacı altında yapman gereken ülkendeki ceza kanunlarına uymak, bu da senin için bir zorunluluk olur.
1 favorites - -
0 favorites - -
çoğunlukla kısıtlamayla karıştırılmasına rağmen, tam olarak kısıtlamanın karşıtıdır. kısıtlama her daim dışsal bir baskı ya da tahakkümün tezahürüdür. zorunluluk her zaman içsel bir eğilimdir.
0 favorites - -
ne kadar çoksa, o kadar kaçmak ister insan.
0 favorites - -
hayatta en nefret ettigim
mecbur diye dayatildigi icin aninda baskaldirmama
ve o zorunlu isi yapmamama sebep olan durum
0 favorites - -
bir yüksek lisans öğrencisi için tez yazmak!
0 favorites - -
evinden yüzlerce kilometre uzakta bir hastane kantinine hapsolmaktır bazen. aylar sonra gelen bir telefon tüm mesafeleri kaldırıyor kimi zaman. aciliyetler meşgaleleri ötelediği anda anlamsızlaşmaktan ziyade önemsizleşiyor ayrıntılar. kaç kıyafet alınmalı, bilet şimdiden mi ayarlanmalı, ne denmeli ki teselli veren insanlara? ufak bir umut kırıntısına muhtaçken ön koltuklar, arkada birkaç hoş muhabbete aç bir benlik hızlıca kat ediyor mesafeleri. defalarca tekrarlanan olay örgüsünde değişen küçük detaylar sadece. hiç mi soğumuyor ki bazı kinler? en içinde olmam gereken yerde en dışında duruyorum hayatın. en içlerinde olmam gereken birliğin en dışındaki yabancısıyım yeniden. tüm o üzüntüsüne rağmen hayatın devam ettiğini kanıtlamaya çalıştığım simalar. işe girdin mi, sınav ne oldu senin, geri dönemedim sana orada ya keşke arasaydın aslında. sonra yeniden olay örgüleri sarıyor etrafı. ambulans görevlileri, kalp masajları.. sadece otobüs saatlerini merak ediyorum oysa. bir hastane bu kadar renkli olmamalı belki de. saat başı gelen tanıdıklıktan uzak simalar elimi sıkıyor. geçmiş olsun. bense etrafı gözlemliyorum sadece. bir hastane kantini oysa. bir masa etrafında onlarca kişi. genç olsa gerek bekledikleri de. partiden birileri bulunmuş işe alınmak için. mahsüllerini geç satmaktan duyulan pişmanlıklar. masalarda bir döngü halinde süregelen çay servisi, baklavalar, bisküviler. dedim ya, hayat devam ediyor bazıları için. köşede dalgın gözlerle bakılan bir çift ekrandan haberler akıyor. tek başına uyuyakalmış bir kadın sandalyesinde. sarı cılız bir ışık çamura bulanmış sokaklarda. bir uçak saatlerini merak ediyorum bir de en yakın büfenin yerini. sadece bir gün önce de olsa yeter. onun saçı suratıma dağılmış, elim belinin üzerinde nefesini dinliyorum. oysa huzurlu olmam gereken yer burası.

bazen sadece zorunluluktan üzülüyor insan. sonuçta sadece bir ölüm ziyareti, dünyanın sonu değil.
0 favorites - -
imkansızlıkla biçimsel olarak aynı şeydir.

zorunlu olan kendini imkansız olanda bulur. zorunlu olan ile imkansız olan, mümkün olanın mutlak anlamda inkarıdır. bu ikisi, müdrike tarafından tesis edilen doğa mekanizması üzerine zorlayıcılık/şiddet uygulayan aklın ideleridir. doğa mekanizmasında zorunlu/imkansız olan hiçbir şey, durum ya da olgu yoktur. akıl, bu ideler aracılığıyla yalnızca mümkün olguları barındıran doğaya hükmetmeye çalışır. ancak aklın bu arzusunun (pathos) kendisi hipotetiktir. buna rağmen, doğa üzerine başka akıl tasarımları da mümkündür. akıl, doğa üzerindeki bir otorite gibi kavranmak zorunda değildir.
1 favorites - -
rastlantı ile zorunluk aynı paraya sığar ve yüz olurlar.

sululuk her şeyi ciddiye aldığım halde/için sessiz bir zorunluluk benim için. çok uslu olduğu halde ders kaynatmak zorunda olan öğrenci gibiyim.

günahlar yasak değil, serbest; günah bu sayede günah. ahlakın zorunluluk değil, özgürlük olduğu ilkesi. kişilik ve tepki seçimi. işlenemez olan günah değil. yasağa en yakın olanı tabu. olasılıkla tabu günahın limiti veya zirvesi. düşünülemez olanı da düşünmeye eğilimimiz var.

"ölüm biyolojik bir zorunluluk olmayabilir. belki de ölmek istediğimiz için ölüyoruz." sigmund freud

"üstelik, "iki iki daha dört eder" önerisinde bir zorunluluk olduğu duygusuna kapılırız ki bu, deneysel genellemelerin en sağlam kabul edilenlerinde bile yoktur." bertrand russel - felsefe sorunları

"ama ben yine de bir amatörüm. denebilir ki ben, martin'in yaşadığı şeyi oynuyorum. (...) martin bir kadın üzerinde hüküm vermeye görsün, bana "doğa"nın kendisi, "zorunluluk"un kendisi onun ağzından konuşuyormuş gibi geliyor." milan kundera - smesne lasky

(ilk giri tarihi: 16.1.2016)

(bkz: zorunlu/@ibisile), zorun, zor
(bkz: zorunluksuzculuk)
(bkz: gücüllük)
(bkz: zaruret), zaruriyet, ıstırar
(bkz: sigmund freud/@ibisile)
(bkz: inandırmak)*
(bkz: zorunlu görev)
(bkz: uludere/@ibisile)
0 favorites - -
çoğu zaman hareketlerimizin arasında kaybolduğumuzu hissederiz. şunu yaparız, bunu yaparız, birçok seçeneğimiz vardır, ama hiçbiri tümüyle gerekli gibi görünmez. özgürlüğümüz bir yüktür. bugün ne yapalım, nereye gidelim? günlük yaşam düzenimiz ve rutinlerimiz yönümüzün olmadığı hissinden kaçınmamıza yardım eder, ama her zaman için daha fazlasını yapabileceğimiz düşüncesi aklımızın bir köşesinde bulunur.

ne kadar çok zamanı boşa harcıyoruz. ara sıra hepimiz bir zorunluluk duygusuna kapılırız. genellikle bu duygu bize dışarıdan gelir. işimizde geri kalırız, yapabileceğimizden fazlasını yükleniriz, herhangi bir şeyin sorumluluğu bize bırakılır. işte şimdi her şey değişir; özgürlüğümüz sona erer. bunu yapmamız gerekiyor, şunu halletmek zorundayız. ne kadar canlı ve şevkli oluşumuz bizi şaşırtır. yapacağımız her şey gerekliymiş gibi görünür. ama eninde sonunda olağan düzenimize geri döneriz. zorunluluk duygumuz kaybolunca, nasıl geri kazanacağımızı bilemeyiz.
0 favorites - -
Previous / Next (3) - Last Page (3)