iran'dan geliyorsanız: istanbul'daki kara çarşaf ve tesettürlü oranının hiç yabancılık çekmeyeceğinizi garanti etmesi...
amerika'dan geliyorsanız: türk insanın enine boyuna küçük olduğunu...

bunların dışında şöyle genellenebilir:
avrupa'da hangi ülkeden gelirseniz gelin: müslüman bir ülke olduğumuzu... ve erkeklerimizin sandığımız kadar yakışıklı olmadıkları gibi üstüne üstlük tam birer kalas oldukları
asya'da hangi ülkeden gelirseniz gelin: tertemiz bir toplum olduğumuzu...
orta doğunun neresi olursa olsun: arap olmadığımıza ne kadar şanslı olduğumuzu...
kuzeyden bir yerden gelirseniz: kadınlarımızın aslında gerçekten güzel olmadığını (bayanlar, bi saldırmayın sakin olun... ben de sizden biriyim ama kendimi o mavi/yeşil gözlü, nokta burun, kiraz dudaklı taş bebeklerle kıyaslamayacak kadar aklım başımda)

* sırada beklerken sabredememek,

* hep yapacağın bir işin olması,

* zamanını doldurabilecek çok fazla eften püften şey olması; yoksa bile saniyede üretilebilmesi,

* güzel, eğlenceli bir kültüre ve köklü tarihe sahip olduğunun daha iyi anlaşılması

insanlarin genel olarak kaba olmasi ve bircogunun sark kurnazi bir moda sahip olmasi. geleli 17 gün oldu belki 20 kisiye kapi tutarak ya da yolda durarak yol verdim bir allah'in kulu tesekkür etmedi, bir yerde siraya giriyorsun salak yurduna koyuldugun oluyor. gecenlerde babamla arabanin vergisini yatirmaya gittik, memurlara merhaba diyorum cevap yok, tesekkür ediyorum cevap yok bir de üstüne calisan tüm memurlar emir kipiyle konusuyor ve sen diye hitab ediyor. ben memleketten ayrilali oldukca uzun bir zaman olmustu, su anda da kalip kalmayacagim belli degil ama buna alismak biraz zaman alacak herhalde. insanin durduk yere asabi bozuluyor sözlük ya....

ayrica insanlarin bircogunun cok kisitli bilgiye sahip olduklari konularda bile müthis bir ben bilirim havalarinin olmasi. memlekette herkes herseyi biliyor ama hic birsey yolunda degil.

sokaga ciktiginizda herkesin türk ya da türkiyeli olmasi ve herkesle ana dilinizde anlasabilmeniz. bunun yani sira ana dilinizi biraz unutmus olmaniz ve bazilarinin biryerlerden geldiginizi tahmin etmesi.

trafigin feci olmasi.

bol bol yesillik, sebze-meyve yiyebilmeniz.

sagdan soldan kokorec kokusu gelmesi. her giitiginiz yerde harika yemeklerin yapilmasi.

insanlarin sicak kanli olmasi.

eger viyana dan türkiye ye dönüyorsaniz, sokaklarda köpek pisligi ve her köse basindan yola dogru akan idrarin olmadigini farkedersiniz.
viyana`nin aksine kimse saray bahcesinde ya da sultanahmet meydaninda esofman ile kosup, köpegini gezdirmez :)
ama viyana da da üniversiteye herkes girebilir. kayitli dersler disindaki dersleri bebekten yasliya tüm insanlar dinleyebilir, derse katilabilir, fikir beyan edebilir. "hic kimse bu da nerden cikti be" demez! türkiye ye gelince üniversite kapisinda cevik kuvvet seni karsilar... gizli bir yerdir, öyle herkesi iceri almazlar...

arabayla giderken karsilastiginiz birine kibarca yol verdiginizde acayip bir sekilde yuzunuze bakmasi, ne kadar yalvarsanizda yolun karsina gecmeyi reddetmesi.

veya tam tersi karsidan karsiya gecmek icin yolun kenarina gelirsiniz, uzaklardan bir araba karsiya gecme tesebbusunde oldugunuzu gorur ve daha da hizlanirak uzerinize gelmeye baslar, sizi karsidan karsiya gecirmemek icin elinden geleni yapar.

turkiye disinda baska biryerde yasayamayacagin.

ne çok yerde bayrak asılı olduğu.

belçika'dan geliyorsanız:

belçika'daki gecelerin ne kadar aydınlık olduğunu anlarsınız. türkiye'deki ışıklandırmalar/lambalar mum ışığı gibi gelecektir. gözleriniz bu değişikliği yadırgayacaktır.

ne kadar gürültülü konuştuğumuz.

avrupadan geliyorsanız:

ülkemin sokaklarında ne kadar az heykel olduğu fark edilir.
(bkz: islam heykel ve resmi yasaklamasaydi olabilecekler)