ytu mezunu olarak herkese hayırlı olsun diliyorum. davutpasa güzel bir kampüs olsa da bir yıldız kampüsü değildir.
havuzda iyi eğlenceler.
ne güzel şeyler yazılmış.
bizim zamanımızda okul ne sosyal medyada aktifti ne de öğrenciyi yakalama gibi bir amaçları vardı.
varsa yoksa abuk sabuk kurallar, sonradan değişen sistemler, intibaklarla artırılan ders yükü, uzayan seneler vs.
bahar şenliği bile göremeden geçti gitti 5 yıl, yazık oldu.
şimdi idare daha iyi, daha öğrenci yanlısı görünüyor. umarım tüm genç yıldızlılar için daha iyi olur, teknik açıdan da sosyal açıdan da gelişir ve hayata atılınca yıldız gibi parlarsınız.
itü ile arasında kalmıştım, yıldız geldi diye üzülmeyin, itü=ytü'dür. her şey sizde bitiyor.
gözlerimi dolduran başlık. davutpaşa'yı özleyeceğim aklıma gelmezdi.
tanım: fakülteye göre değişen noktadır.
yıldız kampüsünden 2004 yılında mezun olmuş bir abiniz olarak; aferim ulan size güzel okul kazanmışsınız buluşun kaynaşın.
davutpaşanın bakımlı olmaya başladığı, yıldız kampüsünün tamamen taşımadığı, daha az insanlı, daha nezih bir zamanda okudum ytüde. orta bahçe çok güzeldir, taş binada okumak eşsizdir. umarım kampüs artık daha verimlidir. derslere asılın, ytü.den pişman olmazsınız.
davutpaşa metrosundan indiniz. okulun kapısına kadar uzanan üst geçitten yürüyorsunuz. devasa bir kalabalık. ring sırası üst geçide kadar uzanıyor. 9 dersine yetişmek için hızlıca yürümeye çalışıyorsunuz ama yine de ringler yetişmiyor zaten. turnikeden geçerken öğrenci kartınız yerine akbil basıyorsunuz yanlışlıkla, uyanamadığınızı anlıyorsunuz. ring sırasını gözünüzde büyütüp otostop çekmeye çalışıyorsunuz, yukarı kadar çıksam yeter diyorsunuz çünkü. sizin fakültenize giden birine denk geldiyseniz ne ala. ya da nasılsa bende araba var diye sizi fakültenize kadar bırakan iyi insanlar sabah sabah umudunuzu yeşertiyor.
9 dersi için 8.50de binanın önündesiniz. herkes oturmuş derslik tıklım tıklım. derse girmeden bi kahve içeriz diye 8 bite giriyorsunuz. sütlü kahvenizi almışsınız. b blok derslikler binasının önünde kahvenizi içiyorsunuz ders başlayana dek. son anda derse yetişiyorsunuz. ders lineer cebirse zaten koşmanız gerek nurten hoca 15 dk sonra derse bile almaz, yoklamada imza attrmaz. sınıfta otursanız bile adınızı siler mesela.
öğle arasında yemekhaneye mi geçsek büyük evde mi yesek diye düşünüyosunuz. yemekhanenin kuyruğu orta bahçeye kadar gidiyor. 1 saatlik ders arası var zaten o da en fazla olan, şanslıysanız yani. hızlıca bir şeyler yiyip bu sefer yabancı dillerin yolunu tutuyorsunuz. fakülteler arası mekik döşüyorsunuz.
tüm dersler bitmiş. günü bitirmişsiniz. beşiktaş ringine binip yıldız kampüsüne geçiyorsunuz tek başınıza, bence en güzeli bu. çok kalabalığa gerek yok. belki bir iki arkadaş. yıldız kampüsünden çarşıya kadar barbaros bulvarından aşağıya kadar kulaklık takılı yürüyorsunuz...
devam edemicem, çok özledim. :'( istatistik kazananlar varsa sorularınızı cevaplayabilirim.
nerede buluşursanız buluşun ortamda hiç kız olmayacak genede siz bilirsiniz
yalan söylüyorlar... orta bahçe de yuvarlaniyorlardir beraber kesin