aramalarda gereksiz kalabalık yapan, sevmediğim özellik. keşke bunu kapatmaya yönelik bir ayar getirseler. yahu birşey arıyorsun zırt bir sürü aramadığın saçmasapan tiktok türevi videolar. işin doğrusu youtube her yıl biraz daha boka sarıyor. özellikle algoritması. 2012 yılına kadar falan diyelim sen bir parça açtın. aynı albümden veya türden sıra sıra devam ediyordu. ben pop sevmeyen adamım bir bakmışım sırf daha önce bi sebeple izledik diye alakasız birşeye zıplıyor. korku filmi izliyorum ardından tosun paşa çıkıyor. shorts'a dönecek olursak, aradığım şeyi bulana kadar epey zaman geçiyor 60 saniyelik aptal saptal videolar arasında aradığımı bulana kadar.

insanların kısa videolar yükleyebildiği bir platform olarak neredeyse 20 yıl evvel ortaya çıkıyorsunuz. yıllar geçiyor, kendinizi geliştirip artık kullanıcılarınızın uzun videolar, hatta filmler bile yükleyebilmesine olanak veriyorsunuz. biraz daha yıllar geçiyor ve insanların artık kısa videolar yükleyebileceği bir inovasyon(!) ortaya koyuyorsunuz. üstelik bu videolar ne ileri ne geri sarılabiliyor, kullanıcının içerik üstünde neredeyse hiç kontrolü yok. ilk kurulduğunuzdakinden bile daha ilkel bir format. fakat kullanıcılarınız her nedense bunu mutluluk ve coşkuyla karşılıyor ve sanki yıllardır bunu bekliyormuşçasına hunharca kullanıyorlar. çok mutlular çünkü nihayet youtube'a kısa videolar yükleyebiliyorlar. bu adeta bir mucize!

pazarlamanın gözünü seveyim, yaşadığımız dönemi sikeyim.

otomatik portakal'da alex'in ellerinin bağlanıp, gözlerini kapatması engellenip zorla video seyrettirdikleri bir telkin işkencesi vardı, bilirsiniz. reels, tiktok ve youtube shorts bana bu işkenceyi hatırlatıyor. videoların uzunlukları belli değil, konusu hakkında hiçbir detay yok, ileri geri alamazsın ya izleyeceksin ya da kaydırıp diğer videoya geçeceksin, oynatma listene bile kolayca ekleyemiyorsun. üstelik hedef kitlesi artık dünyadaki en büyük kalabalıklardan biri olan mobil kullanıcılar olduğu için bütün videolar dik. bu dar açı zaten kavrayışı baştan yok eden, sadece odağa baktığınız, yanda, etrafta, dünyada neler döndüğünün umrunuzda olmadığı bir açı. tam da istenildiği gibi. dünyanın en yeni, en yasal, en kolay uyuşturucusu.

tarayıcıda izlerken adres kısmındaki shorts yazan yeri silip yerine watch yazınca normal video gibi izlenip ileri geri alınabilen sikko youtube özelliği.

shorts
mesela şu yukarıdaki adresi
watch olarak normal video modunda izleyebilirsiniz.

google, shorts için içerik üreticilerine 100 milyon dolar kaynak sağlayacakmış. şu anda karşıma çıkan videoları yapanlara bu paradan verildiyse haram zıkkım olsun. denemek için 25 tane videoaya baktım. en zekice olanında kızın biri protez gözünü çıkıp lavaboda yıkıyordu arkada da bol baslı bir müzik çalıyordu. 40 yaş üstüyüm ve bu olanlara anlam veremiyorum. eğer yeni nesil bunları gerçekten anlamlı buluyorsa ve dünyanın geleceği buysa kapatalım interneti mağaramıza çekilelim ve ölmeyi bekleyelim. eğer çoğunluk bunları saçma buluyorsa neden üretiliyor, kim tüketiyor bu içerikleri.? çoğu da zaten birbirinin kopyası. sürekli bir içerik hırsızlığı söz konusu.

tanım: üreticileri ile aynı türe mensup olduğumuz için kendimizden utandıran kısa vidolar silsilesi.

youtube'u bilgisayardan kullanan birisi olarak beni oldukça rahatsız eden video formatı. işin kötü yanı 6-7 sene önce yüklenmiş kısa videolar bile shorts olarak etiketleniyor. diğer videolardan farklı olarak hem ekran çok küçük hem de video önerileri gözükmüyor. video yorumlarına bakmanın zorluğu da çabası. ayrıca "return youtube dislikes" eklentisi ile görebildiğim dislike sayısını shorts formatındaki videolarda göremiyorum. nereden baksan saçma sapan bir şey getirmişler.

(bkz: sosyal medya'nın bokunun çıkması)
arkadaş instagram her tutan sosyal medya mecrasının çakmasını uygulamasına entegre ediyor diyorduk ki youtube da bu kervana katıldı.
youtube ne güzel bir tarzı var derken youtube da instagram gibi her bokun çakmasını yapmaya başladı.
önce instagram reels şimdi de youtube shorts. bi siktirin gidin ya.

çıktı çıkalı yutub'un içinden geçen şey.

her yer crop giyip ingilizce öğrettiğini iddia eden ve yüz binler izlenen ingilizce öğretmenleri, yks öğretiyorum ayağına tek parça mini elbiseler ile prim yapan matematikçiler, "sokakta yürüdüm" videosu çeken kaslı eşekler ile doldu.

ha ben yemek videosu izliyorum... onlar güzel oluyor.

video formatının gerizekalı zincirinin youtube ayağıdır.

landscape 8k'dan sonra düşülen çukur adeta. düşün videoları olması gerektiği gibi yatay izlerken(malum sebeplerden) birden dikeye geçildiği yetmezken(yine malum sebeplerden) bir de üzerine tüm özelliklerden taviz veriliyor. ne zaman var, ne çözünürlük ayarı var, ne kaçırdığına geri sarabiliyosun ne de istemediğin yerden ileriye atlayabiliyorsun. tam masada bebek beslerken önüne koy izlesin maymun gibi modu.

biliyorum müdavimleri var kızacaklar şimdi. ki zaten çoğunluk istiyor diye yapılmış bişey, mantıklı gelişim düşünülerek ortaya konmuş bişey değil.

izleme geç diyen de olacaktır, evet izlemeyip geçiyordum hiç umrumda da değil. ama sevdiğim 2-3 bilim kanalı bile sırf daha popüler diye bu formata geçmeye başadı o yüzden artık çemkirmem gerekiyor.

insanlığa bu kötülüğü yapan finansçı yöneticiler yargılanmalılar.

zuckerberg çıktığı federal mahkemelerde bu zamana kadar hayatlarını mahvettiği ailelerden özür dilemek zorunda kalmıştı. o tabloyu görmek bile insanın içine bir nebze olsun adaletin er geç tecelli edeceği ferahlığını veriyor.

instagram reels ve sonrasında bu kervana katılmak zorunda kalan youtube shorts, insan zeka ortalamasını en az 20 puan aşağı çeken, odaklanma sürelerini, akli melekeleri, okuduğunu gördüğünü dinlediğini anlama becerilerini yerle bir eden bu zehirli uygulamalar tabiri caizse kıyamet alametlerinden biri olmalı.

bu formatta içerik tüketen insanlarla anlaşamıyorum.

beş saniye sonra önüne ne çıkacağını senin seçemediğin, kestiremediğin bir akış sistemi mi olur? bilgisayarla internetle tanıştığımız 1995'ten 2015'e kadar bilgi ve haber bizim istediğimiz kadar, bizim girdiğimiz anahtar kelimelerle önümüze gelen bir sistemdi. şimdi ise oturduğunuz yerde birisi ağzınıza sürekli zorla çok şekerli mısır gevreği besliyor gibi düşünün. hasta olursunuz, çatlarsınız, geberirsiniz.

ben de bir içerik üreticisi olarak katiyen bu formatta içerik üretmiyorum, üretmeyeceğim. üretenlere asla saygı duymayacağım hatta bulduğum her fırsatta yerin dibine sokacağım.