içinden birkaç(özellikle 1 tanesi) tanesini çıkarınca mis gibi kadroya sahip olan, öğrencilerini (nedenini bilmediğim bir şekilde) en zor koşullara hazırlamaya çalışan eğitim kurumu departmanı. mezuniyet balosuna katılanların büyük çoğunun ertesi gün tekrardan derslere katılması ve 4 yılda mezun olabilen insan sayısının azlığı ise şaşırtıcı bir istatistiktir.

çağ dışı bir öğrenci bilgi sistemine (usis ) sahip olan ve kendisini türkiye'nin dünyaya açılan bilim üssü (?) olarak tanımlayan bir teknik (?) üniversitenin işe yaramaz bir bölümü.
bölümdeki profesörler ne işe yarar, profesör unvanlarını neden ve nasıl almışlar gibi sorular kafanızı kurcalayabilir.
türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birinde bilgisayar mühendisliği bölümünde profesörsün ve sene 2020'de öğrencilerinin girmeye çalıştığı bilgi sistemi o kadar çağ dışı ve ilkel ki bu durumu uzaktan seyrediyorsun. sonra da her ay düzenli şekilde maaşını alıyorsun ve birkaç avrupa ülkesi gezip avrupa'ya özeniyorsun.
anca oturduğun yerden öğrencilere aynı kodları yazdır senelerdir. hiç kendi yorumunu da katma. slayttan anlat anlat geç. üniversiten adına hiçbir b*k üretme kardeşim.

kalitesini akademisyenlerinden daha çok üniversite sınavında iyi puan yapmış nitelikli öğrencilerine borçlu bölüm.

öğrenciye verdiği katkı olarak hocalarını 4 sınıfta incelemek mümkündür.

çok iyiler (3 tane, %18):
- m. fatih amasyalı: bbg2, mühendislik matematiği ve yapay zeka konusunda işin özünü ve tekniğini çok güzel anlatıyor.
- songül varlı: bilgisayar donanımı ve veri madenciliği dersinde biraz "ezberci" kalsa da çok güzel anlatıyor.
- ahmet tevfik inan: assembly, sistem programlama ve veri iletişimi'nin en iyisi. keşke ondan daha fazla olsaydı. beşiktaşlı olmasına rağmen fatih terim'e benzer. emekli oldu gitti. :(

nerdeyse iyiler (4 tane, %25):
- erkan uslu: bilgisayar donanımı ve mikroişlemciler gibi genelde sevilmeyen dersleri anlatıyor. buna rağmen yine de öğretici ve gayretli. bi seviye daha atlasa çok iyi olur bence. seviyorum kendisini.
- banu diri: nümerik analiz ve doğal dil işleme aldım. bir kere bizim derse uyuyakaldığı için geç kalmıştı. bunu da çekinmeden söylemişti. çok tatlı biri ama keşke daha istekli ve motive olsa. formda olduğu günlerde çok iyi anlatıyor. doğal dil işlemede baya bilgili ve çevresi geniş.
- göksel biricik: bölümde ne konuştuğunu bilen, hafif dalgacı sorular sorarak insanı sorgulamaya itebilen, iletişim kurulabilecek, dışarıda kahve içilebilecek nadir insanlardan. yazılım mühendisliği ağırlıklı çalışıyor ama artık veri yapıları da veriyor. bence ileride çok daha iyi bir akademisyen olacak. umarım bu akpliler onun gibileri yıldırmaz.
- yunus emre selçuk: ben hayatımda bu kadar tatlı bi adam görmedim. her sorduğunu cevaplar, anlatmaya çalışır. kendisiyle dalgasını da geçer. çok tertiplidir. sınav sonuçlarında puanları soru bazında açıklama nezaketini gösterir. sen de anlarsın bu arada hangi soruda yanlış yaptığını. hocam keşke daha fazla rol alsanız.

kötüler (2 tane, %12):
- sırma yavuz: yapay sinir ağları ve mühendislik matematiği aldım. bilgili olduğunu bazı anlarda görebiliyorum ama anlatmakta ve özen göstermekte sorunları var. ama kötü niyetli diyemem.
- m. elif karslıgil: final notuna itiraz edersin, vizede düşük almışsın gibi bi argümanla gelir. işi gücü ödev, sınav. kim ne öğrendi, ben ne anlattım bunları düşünemez. tek doğru yolu, kendi yolunun olduğunu düşünür. e kimin kızı..

çok çok çook kötüler (7 tane, %43):
- oğuz altun:
istatistik ve olasılık dersini almıştım. sesini duyabilmek mümkün değil, dersin kitabını chapter chapter okuyor. hayat enerjisi: 1/10
- z. cihan tayşi:
çok bilmiş, malloc developer. programlama dilleri dersinde c anlatıyor. öğrencilere karşı inanılmaz art niyetli, amacı bi şey anlatmak değil karşıdakine hakaret etmek.
- gökhan bilgin:
elektronik devreler dersi zaten iki saat, yetmiyor. bu adam da her derse bi saat geç geliyor, bi şey anlatamadan bu da böyle deyip geçiyor. sonra da zaman kalmadı diyor. e erken gelseydin hocam..
lab'da asistanlar hocanız bunu anlatmadı mı diye şaşırarak bi şeyler öğretmeye çalışıyordu.
- nizamettin aydın:
bay narkoz. slaytlar 1998 office uygulamaları ile yapılmış. slaytı okuyor. yoklama alma makinesi. belki bu klasmandaki oya kalıpsız ile birlikte iyi niyetlilerden ama kesinlikle yetersiz.
- oya kalıpsız:
bayan narkoz. yazılım mühendisliğini müzesi gibi. 1970-90 senelerine zamanda yolculuk için ideal. ey gidi waterfall.
- ferkan yılmaz:
her derste seneye mit'e gideceğim diyip diyip durdu, sonraki dönem gördük ki yine davutpaşa'da. hayat biraz böyle. görgüsüzlüğü ve sallamasyonuyla tam bi donald trump.
- mustafa utku kalay:
veritabanının katili. dersinde 8 kişi olur, olanların %50'sinden fazlası uyur. baya baya kafasını masaya koyarak..

asla ingilizce eğitime geçmemesi gereken bölüm çünkü hocalar konuşamıyor pek. şu an bile %30 ingilizce olmasına rağmen hocalar dersi türkçe anlatıyor. kötü mü peki? hayır. diğer türlüsü işkenceye dönüşecek.

onun dışında iyi eğitim verir ama nedense kendini tanıtamıyor bu bölüm. youtube'da içerik bulmak mümkün değildir. itü öğrencileri ise bol bol video atar mesela. kampüsteki yeri güzeldir. önüne yeni kütüphane yapılıyor. yemekhaneye, büyük ev'e, starbucks'a ve yüzme havuzuna yürüme mesafesindedir.

bölümü bu sene kazandım ve ilk dönemimle ilgili söyleyebileceklerim şunlar;
güz döneminin sosyal olarak pek de istediğim gibi geçmediğini söyleyebilirim (beklentilerim baya fazlaydı açıkçası) beklentiniz bu konuda yüksek olmasın. bölümümüze bilgisayar bilimlerine giriş dersi ile giriş yaptık ve gördüğümüz tek bölüm dersi buydu. dersi m. amaç guvensan'dan aldım ve bir kere bile slayt açmayıp her şeyi tahtada anlatması çarşamba sabahları 9.00'daki derse yetişmek için 6.30'ta kalkmamdaki en büyük motivasyon oldu. dersi gerçekten derste öğrenebildiğimi düşünüyorum.
bahar dönemi henüz bitmedi, online dönemi hiç sevemedim,bir an önce kampüsün yeşillenişini görmek istiyorum.
entry'yi her dönem güncelleyeceğim , bölümle ilgili soruları olanlar hiç çekinmeden mesaj atabilir

ulkedeki en kalabalık bilgisayar mühendisliği bölümü olabilir.

bölüme 100 öğrenci giriyorsa, 100 öğrenci de yatay, bilimsel tamamlama, yabancı ogrenci, cift anadal vs. diye bu bölümü seçiyor.

öğretim görevlilerinin evde yapabildiği tek şey sınav kağıdı okumak oluyor.

bölüme dair github reposu:
https://github.com/…u_bilgisayar_muhendisligi_arsiv

bölüme ek kontenjanlarla gelen öğrencilerin sayısı 5'i 10'u geçmez. geneli de bu ağlayan andavallardan daha yüksek ortalama yapar.

(bkz: bilgisayar mühendisliği/#165354794)

__ yüksek lisans ve doktora eğitimi için __

pek çok anadolu üniversitesinde, daha kalifiye hocalardan daha zengin içerikli dersleri çok daha zeki öğrencilerle beraber alabilirsiniz. acı gerçek bu üzgünüm.

işini hakkıyla yapmaya çalışan 3 en fazla 4 akademisyeni tenzih etmekle beraber, aldığım derslerdeki ödev/proje sunumlarını dehşet içerisinde ve başkası adına utanarak seyrederken, prof hocaların bu sunumları taktir etmeleri beni her seferinde şaşırtıyor.

bu derslerde yaratılan illüzyon, vasatın övülmesi, köşesinde 1998 xx university yazan miladi ders slaytları ile msc/phd öğrencilerine yapay zeka anlatmaya çalışan hocalar ile pek çok öğrencinin kariyerlerini özel sektör mezarlarına gömüyorlar.

naçizane tavsiyem: aldığınız derslerin içeriğini mutlaka cs stanford ile kıyaslayıp eksikleri tamamlayın. dersleri aa ile geçmeniz sizi yanıltmasın. bol bol güncel yayın okuyup derleyip review paper yazmaya ve yayınlatmaya çalışın. uluslararası arenada mutlaka kendinize ayna tutmaya çalışın.