yeni başlayanlar için msgsü
Next (2) - Last Page (2)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

fen edebiyat fakültesinde kapalı kapıların ardında bahçeşehir üniversitesi var. şaşırmayın.

binanın yarısı devlet üniversitesi yarısı özel üniversitedir. ilgili binanın denize bakan terasında arkadaşlarla çay içebilen ders çalışabilen son öğrenci grubundan biri olarak söylüyorum. terası merak ediyorsanız yeni başlayanlar için bahçeşehir üniversitesi başlığını bekleyin.
0 favorites - -
eger msgsu konservatuvar ise yeni baslanacak olan, bilinmesinde yarar olan seyler sunlardir kabaca.

* o findiklinin guzel manzarasi yoktur konservatuvar binasinda, zira konservatuvar findiklida da degildir, besiktas iskelesinin oralarda ve bilmeyen biri icin ilk defa bulunmasi zor bir yerdedir.

* devasa bir kampus ya da binalar arayanlar gorurler ki 4 bina, bir minik bahce minik bir kantin ve minik bir kutuphaneden olusan bir okuldur. (haa, buyukluk onemli degildir, icine girdiginiz ve yasadiginizda anlarsiniz)

* misafirlerinizi konservatuvar binasina sokmak zordur. ya birisinden izinli olacaksiniz ya da bir sekilde bu yalani uydurup goze alacaksiniz. istanbul universitesi gibi degildir cunku, yabanci genelde giremez.

* kedilerden korkuyosaniz, korkunuzun ustune gidebileceginiz yegane yerdesinizdir (sadece kons. degil tum fakultelerde) zira ozellikle siz birseyler yerken cevrenizde bir anda tosuncuk kediler peydah olabilir ve size gayet artist sekilde bakabilirler etkilemek icin. hayvanlari seviyosaniz dayanamazsiniz zaten ve yarisini paylasirsiniz yiyeceklerin. belli donemlerde de dogururlar bolca.

* tum odalardan, koridorlardan, bahceden, kantinden vs. sesler gelir. nedir bu sesler? enstruman sesleri, operacilarin (öhöm) sesleri, tiyatrocularin tirad ezberleri, ortaokul ve lise devresinin sesleri (inanilmaz yetenekler var) vs. vs... bu, bir okulda duyulabilecek en guzel seslerdir. (tabi bazen bacaginiz boyunda bir veletin karsinizda okuz gibi bir sonati caliyor olmasi sizi kiskandirabilir ama olsundur, o velet de nasilsa simdilik arya soyleyememektedir, avunursunuz)

* seneler gecmek bilmeyebilir. hele ki, ortaokul lise yillarinda da burdaysaniz (olanlardan biliyorum) artik delirmek uzere olabilirsiniz. bi de o yillardan sonra 6 sene daha şan okumaya karar vermisseniz, orasi evinizden daha cok eviniz olacaktir. sabredin yine de... hem ne var? mimarlikta da 5-6 seneden once cikamiyolar ki?

unutmayalim ki, mekanlari guzel yapan insanlarin kendileridir.
baslayin, bitirin ve hayata atilin.

edit : mimar sinan universitesi ogrenci isleri diye bir sey var bu arada. anılarla dolu..
2 favorites - -
-rıhtımda ayakları denize uzatarak içilen bir bardak çay yaklaşık yarım kutu anti depresan gücündedir..
-fakat her sabah elinizde boyunuz kadar tualler veya kocaman çizim dosyalarıyla, kapıdaki tombulcana bır kadın kalçası genişliğindeki turnikelerle ufak, don kişotvari bir savaş yaşayacağınızdan haberdar olmalısınız..
-öğrenci işleri hakkında anlatılan efsaneleri hiç dinlemeden, o kapıdan çıkan insanların yüz ifadelerine aldırmadan, ilk kez kendiniz görün ve yaşayın..değişik bir deneyimdir...
-kedileri sevmelisiniz..her öğlen sevimli bir pati hareketiyle yemeğinizi paylaşmayı teklif edecek sırnaşık kedilere hazırlıklı olmalısınız..
1 favorites - -
0 favorites - -
- akademik kadro sözlükcü kaynıyor, aman dikkat*.

edit: mafyaları varmış bir de. saygılar...

(bkz: msgsü sanat tarihi mafyası)
(bkz: msgsü sosyoloji mafyası)
0 favorites - -
(bkz: msgsu)
1 favorites - -
güzel sanatlar bazlı bölümler için konuşmak gerekirse beklentiler açısından dikkatli olmak gerekir, o deli gibi kasıp yetenek sınavlarında heder olarak girdiğiniz okulda diğer rakiplerinde olduğu gibi öğrenci ön planda bir birey değil; burnu sürtülesi bir yaratık olarak görülmektedir aslında..

ilk anda neredeyse her konuda sıklıkla hayalleriniz yıkılabilir, kendinizi hazırlayınız... beklentilerinizi kesinlikle yüksek tutmayınız...
dreamland değil sonuçta inanması güç ama artısıyla ve bolca eksisiyle normal bir okul burası da... "akademi" değil.

ha ama ne olur, bunaldıkça (ki sıklıkla bunalacaksınız, yetmeyecek depresif olacaksınız) o rıhtım işte o vakit hakikaten ilaç gibi gelir...

tabii öğrenci işleriyle olan işlerinizi elinizden gelen en kısa ve net şekilde halletmeniz gereken bir okuldur, çok dikkatli evrak doldurma yetisine sahip olmanız sizin yararınıza olur, aksi taktirde genç yaşta kanser olmanız işten değildir...

devamsızlık payınız çok düşüktür, %70 devam zorunluluğu vardır ve genellikle çok sıkı takip edilir... o açıdan kaytarmak pek mümkün değildir. paşa paşa derslere girilir.

ayrıca sosyal ortamı da methedildiği kadar -ya da eskiden olduğu gibi- şen şakrak değildir, burada da ne yazık ki pek çok tiki, pek çok kıro, pek çok tiksinebileceğiniz insan türü bulunmaktadır. herkes sizin gibi zibidi ve relaks değildir, öyle gözüken ve fakat aslen sadece şekil yapma çabasında olan, cool takılan kızlı erkekli kılçıkları pek çoktur. gidip random bir-iki muhabbet edebileceğiniz gibi insanları biraz uzun vadede edinirsiniz. onların da sayısı ne yazık ki az olur.. arkadaşlar arasında bolca gruplaşma vardır...

tabii eklemek lazım, evet normal ortalamaya göre erkekler için güzel kız oranı yüksektir, kızlar için de yakışıklı erkek oranı yüksektir... ha bu güzellerin yakışıklıların kafa olarak içerikleri açısından detay veremem tabii; ortalama şekilsel istatistik değerlerden bahsediyorum. ama arayan buluyor kendine göre olanı gözlemledim ki...

en son da fındıklı kampüsündeki kütüphaneyi de bonus olarak eklemek lazım. iğrenç kompüterleri haricinde çok nezih bir mekandır. sanat ve tasarım kitap ve dergileri ve diğer kaynakları (bitirme tezleri vs) açısından gayet yeterli bir yerdir, ayrıca isteğinize göre boğaz manzarasına bakarak günlük gazeteleri de okuyabileceğiniz bir ortamdır.
0 favorites - -
edit: update var!

-güzel sanatlardaysanız okulu 4 senede bitirmeyi unutun..
-çay/kahve fişinizi toptan 10ar 10ar alın, bir çay için bir de kasanın önünde kuyruk beklemeyin.. (edit: kantin özelleştikten sonra çay satılan yer ayrıldı ve kendi kasası var)
-kantinciler süperdir, muhabbetinizi iyi tutun..
-kameralara dikkat edin..
-ilk dönem bitmeden sosyal çevrenizi ufak ufak oluşturun, sonra 4 (yada 7-8 falan mı desem) sene boyunca millete yama olmaya kasmayın..
-mimarlıktaysanız rıhtımın sağına, güzel sanatlardaysanız soluna takılın(niye onu bilmem bak).. (edit: 2010 itibariyle bu artık pek geçerli değil, sağ tarafa takılan hiç kalmadı)
-kantin kapansa bile okuldan gitmeyin, 3. kata çıkın, çatıya çıkın, için sıçın, ne bileyim takılın.. (edit: rektör değiştikten sonra bu da yalan oldu, güvenlikler sizi bulup atabiliyor eheh)
-ilk haftalar ders olmaz diye okula gelmemezlik yapmayın, sonra o herkesin hevesle geldiği, bütün gün boş boş muhabbet ettiği günleri mumla ararsınız..
-anlayışsızlığıyla meşhur öğrenci işlerinde kibar olun, gülümseyin, teşekkür edin.. o zaman işleriniz daha kolay hallolur..
-gsf sekreterliğe işiniz düşerse önce mutlaka ama mutlaka kapıdan girer girmez sağda duran sakin hanımla konuşun.. ilerde soldaki menapoz teyzeye -sakın soru sorma gafletinde bulunmayın.. ne soracaksanız, ne diyecekseniz mutlaka sakin olan hanıma sorun..
-kendi bölümüzün dersleriyle kendinizi sınırlamayın, diğer bölümlerin derslerine de girin.. (edit: boşverin bunu da, nasılsa mezun olmak için ske ske başka bölümden ders aldırıcaklar kredi namına)
-öğrencilik hayatınız boyunca bir çok üniversite öğrencisinden daha rahat olacağınızı, daha çok eğleneceğinizi ama muhtemelen daha çok da delireceğinizi bilin..
-proje'den geçmenizin %20'sinin hocanızla iletişiminizden, %80'inin de şanstan ibaret olduğunu bilin..

edit: mezun olun lan artık yeteaaaaaaar!
edit 2: en azından güzel sanatlar fakültesi için konuşmak gerekirse, her sene eğitimin ve akademik kadronun ve/veya müfredat ve eğitim anlayışının kötüye gitmesi sonucu okula yeni girenlerin kalitesi düştüğü için (yetenek ve görgü olarak) yukarıdaki tavsiyeler artık geçerliliğini yitirmiş olabilir. kısacası eski güzel günler kalmadı. okula girdikten 1 ay sonra utangaçlığını aşan 18 yaşında daha bir atölye dersini, temel sanat dersini geçemeden kendini sanatçı tribine sokup pipo içmeye falan başlayan gençlerle doldu güzelim okul. güzel sanatlar okuyacaksanız her geçen gün daha da boktanlaşan bu okula girmek yerine marmara'da okumanızı tavsiye ederim. (gerçi bu entry'yi okuyorsanız muhtemelen mimar sinan'a girdiniz, üzgünüm artık çok geç)
1 favorites - -
(bkz: kac lan kac)
0 favorites - -
eğer bölümünüz mimarlıksa, aklınızın bir köşesinde mutlaka bulunması gereken faideli bilgi:

yapı kürsüsündeki hocalar odundur, bina kürsüsündekiler melek. yapı kürsüsünden insanlık göremiyosanız üzerinize alınmayın, durumu sakın kişisel algılamayın. olayın sizinle bir ilgisi yoktur, tamamen kürsüdeki hocaların hayata bakış yönleriyle alakalıdır. bina kürsüsünden gördüğünüz insanlığı da ister kişisel algılayın ister genel. olay tamamen onların güzelliğinden ileri gelir.
0 favorites - -
Next (2) - Last Page (2)