çoğu zaman yanlış insanları hayatta bulundurmaktan kaynaklanan durumdur.

çok güzel bir söz vardır bununla ilgili, merhametten maraz doğar diye.
ama hep mi bu yanlış insanlar bizi bulur veya bu yanlış insanları seçeriz? bu da tesadüf müdür? orası bilinmez.

edit: sanırım herkes iyilik meleği de, herkes binlerce iyilik yapıyor da, dünya bu halde. iyiliği buldun, yapanı mı sorguluyorsun? burada iyilik disarda herhangi bir insana yapilan iyilik olarak kullanılmamıştır; buradaki iyilik etrafında, hayatında olan insanlara yaptığın iyiliktir. başlıkta ve bu yazıda görüldüğü üzere, iyiliği yapıp karşılığında nankörlük görmek/merhametten maraz doğar demek, iyiliğin karşılığında bir kötülük görmek demektir. bunun anlaşılacağını düşünmüştüm ama mesele çamur atmak işte. bazı saf iyiliğin timsali olan yazarlar, yazarlarımız olayı "sen iyi değilsin, karşılık bekliyorsun"a getirmişler beklediğim gibi.
teşekkürler ekşinin melekleri, iyi ki varsınız...

yakın zamanda iki arkadaştan gördüğüm nankörlük. birine birinden güzel haber getirdim diye. diğerine borç para verdim diye. abi iyilik beklemiyorum valla bak. sadece aramız bozulmasın. ama yok biri kendi kendine tribe girip arkadaşlığı keser. diğer başkasına lafımı taşır. of of. yıllarını verdiğin arkadaşlık dostluk boş olup gidiyor. sonra gel birileriyle gene dost olmaya çalış. arkadaş olamaya çalış. olmuyor yemiyor artık.

yapılan bir iyilikten karşılık beklenmemesi gerekir yapılan şeyin iyilik olarak tanımlanabilmesi için tamamen karşılıksız ve beklentisiz yapılmış olması gerekir bu durumda sizin yaptığın iyiliğin peşinden karşı taraftan bir nankörlük geldiğini düşünüyorsanız aslında siz de iyilik yapmış sayılmazsınız.

ayrıca insanlardan beklentinizi minimuma düşürürseniz daha az hayal kırıklığı yaşarsınız

hayatın basit bir gerçeği.
çözümü de basit; yapılan iyiliklerin sizin haricinizdeki insanlara fayda sağlayacak içerikte olmaması.
insana/insanlara karşı değil kendinize ve insan dışındaki canlıları kapsayan iyiliklere yönelmek.

erdoğan mi o

iyiler asla kazanamaz, çünkü iyiler adil dövüşür.

yıllardır olan gerçektir.boşuna dememişler" iyilikten maraz doğar" diye.

adam her defasında iyillik olarak amaçladığım şey kötülükle sonuçlandı, o yüzden allah rızası için iyilik yapıp arkasından bakmamalıyız diyor. beni sinirlendirmek için bunu söylese de bugün bunun felsefesini irdeleyeceğiz. zira isviçre toplumunda yardım üzerine tertiplenmiş zibil oluşum ve kurum var. bu insanlar cayır cayır yardım ediyorlar, vaktini koyan mı dersin, imkanını koyan mı dersin.

sen yardım ettiğini düşünüyorsun, peki nankörlüğü nasıl tanımlıyorsun? ne oldu da sana nankörlük gibi geliyor. sen bir karşılık beklemişsin. zaten yardım etmemişsin ki, sadece edimleri belirtilmemiş bir borçlar hukuku işlemi yapmışsın. edimleri tarif etmediğin için de sorun yaşıyorsun.

iyilik yap denize at belki balıklara yem olur.

" yapılan iyilik" kısmındaki vurgu " iyi bir insan olduğum için yüceyim" ile gelen kendini üstün görme ve yeterli minnet duygusuna varamadiginda da olusan mağduriyeti bir kenara bırakırsak, çağımız vefa çağı degil, karşılığını bekleyerek yaptığınız şey iyilik değildir. iyilik beklentisiz yapılır.