(bkz: annie ernaux)
(bkz: passion simple)
geçen gün metroda giderken bu kitabı pdf'ten okumaya başladım ve bir çırpıda bitirdim. zaten elli bir sayfalık bir kitap, bir çırpıda okunabilir.
kitapta evli bir erkekle ilişkisi olan bir kadının hisleri ele alınıyor. birliktelikleri ve ayrılıkları ve aradaki acı ve özlem dolu süreç. adamın evli olmasının üstünde pek durulmuyor, ve kitabı sadece kadının bakışaçısından gördüğümüz için aslında bir adama aşık bir kadının hikayesini okumuş oluyoruz. tutku ve şehvet dolu bir cinsel hayatları olduğunu anlıyoruz. ama bundan da öteye gidemiyoruz. adam gerçekte nasıl biri bilmiyoruz, hatta kadın da nasıl biri bunu da bilmiyoruz. sadece bu ilişki üzerinden karakterleri okuyabiliyoruz.
kadının bazı hisleri bana kendi hislerimle o kadar tanıdık geldi ki anlatamam. birinden ne zaman vazgeçer insan. birine nasıl olur da yalın bir tutkuyla bağlı olur. sonrasında nasıl bu tutkunun üstesinden gelir. her gün umut eder oysa, o kişi gelip yazsın ve yeniden kavuşsunlar diye. fakat bu çoğu zaman mümkün olmaz.
etik olarak ne kadar doğru bir ilişki tartışılır, fakat hislerine çok hak verdim kadın kahramanın. aşık olma şeklini beğendim. fakat bundan öte bende pek iz bırakmayacak bir kitap bu. bu yüzden okumak ve okumamak pek fark etmiyor bence. canınız kafa dağıtmalık kitap okumak isterse okuyabilirsiniz.