sosyal medya ve linç kültürü çok ilginç bir konu.
şimdiye kadar yalın hakkında en ufak kötü bir haber görmedim, duymadım. sonra günün birinde interaktif formatı olan bir talk şovda bir seyirci yalın hakkında kötü bir olay anlatıyor. tüm sosyal medya (özellikle x) adamın üstünde tepinmeye başlıyor.
olay gerçek mi? değil mi? seyirci doğru mu anlatıyor yoksa anlatmadığı kısımlar mı var?
bu sorular kimsenin umrunda olmuyor. yalın'ın üstünde tepinmeye başlıyorlar ve bundan keyif alıyorlar.
kadının anlattığı doğrudur, yalandır, yanlıdır... bilemem. yalın belki de dünyanın en iğrenç karakterlerinden birisidir. tanımıyorum.
siz bu olayı anlatan kadını ya da yalın'ı ne kadar tanıyorsunuz da adamın sandalyesine tekmeyi atıp sallandırmaya başladınız çok merak ediyorum. koyun sürüsünden farkınız yok.
yalin bunu yapmis midir yapmamis midir bilemiyorum ama yalin'in bunu inkar etmek icin sebebi var. ismini soylemek istemeye istemeye soyleyen kizin ise yalan soylemek icin hicbir nedeni yok. dolayisi ile inanilasi bir durum.
zamaninda luks otel restoraninda garsonluk yapan bir arkadasim vardi. mehmet barlas kendine ozel kose ayarlatiyormus. bir gun tv acik kalmis. barlas da onunden gecen garsona su televizyonu kapat yoksa kirarim kafanda onu demis. dolayisi ile boyle seyler var ve sesini cikartinca senin suclu duruma dusecegin, isinden olacagin turleri de cok.
ben kiza inaniyorum.
bir insanın gerçek karakteri hizmet sektörü çalışanlarına nasıl davrandığıyla belli olur. çünkü
çalışanın işi gereği ses etmeyeceğini bilir ve gerçek kişiliğini konuşturur. kim olduğunuzu merak ediyorsanız bir garsona, bir otel görevlisine, bir valeye nasıl davrandığınıza bakın. yalın da gerçek kişiliğini bu şekilde ortaya koymuştur.
yalın 'a bak sen... bebek yüzlü dedik, masum suratı var dedik meğer ne pislikleri varmış. sen artık yalın değil hüseyinsin. bunu adı yalın olan değil hüseyin olan yapar. hüseyin denmesinden nefret ediyormuş al diyorum zalim, oyun bozan hüseyin.
kendisi bazi organizator ve etkinlik salonlarinin kara listesine alinacak kadar sorunlu biridir. o yuzden bu san pellegrino krizini cikarmis olmasi da muhtemeldir.
ilk albümü çıktığında röportajını okumuştum. kadın "isminiz hüseyin yalın, neden sadece yalın'ı isim olarak seçtiniz?" diye sorduğunda "çünkü albümüm çok yalın" demişti. lan desene hüseyin diye popstar mı olur? albümü yalınmış. gece gece nerden akılıma geldiyse. inşallah rüyama girmez yalın yalın.
beni durup durup şaşırtmaya devam eden kişi. yeni albümünde "bir tek sen eksiksin" diye bir şarkı var, ayrılınan bir sevgiliye yeniden birleşme talebiyle sesleniyor. "bir tek sen eksiksin / işim gücüm her şeyim tamam" minvalinde giden bir şarkı. hisli bir şarkı, lakin şarkının bir yerinde öyle sözler var ki, yalın'ın niye bu kadar melankolik olduğunu anlayıveriyoruz:
"şişmanlamışsın, evlendin mi kaç kere?" diyor lan adam.
kadına şişmanlamışsın diyor açık açık ve dönmesini bekliyor, bununla da yetinmiyor "evlendin mi kaç kere?" diye ekliyor, mealen turnikeye girdin, önüne gelenle evlendin benim neyim eksik gibi bir söz. tamam fena bir şarkı değil, ama bu sözler nedir allah aşkına? sonra terk eder tabii hatun kişi, yazarsın bir albüm dolusu melankolik şarkı. ey yalın, söyle bakayım kim zalim, kim oyun bozan? sonra diyorsun ki "ah be kardeşim başıma ne geldi?", gelir tabii. "biraz kilo almışsın" falan diye kontrollü aç hiç olmazsa mevzuyu, yok ama ihaleyi direk en son söylenecek sözden açmışsın.
mesleği yakın koruma olan biri olarak söylüyorum; yerli - yabancı hiçbir ünlüye anlam yüklemeyin arkadaşlar. yakından tanıyınca, neredeyse dinlediğim şarkıcı, dizisini filmini izlediğim aktör - aktrist kalmadı.
edit: kenan doğulu adamdır.
şimdi ben asgari ücretli bir çalışan olup bu kızın çalıştığı yerde hizmet almaya çalışsam bana sanki mekanın sahibiymişçesine köpek çekmeyecek mi, beni küçümseyici tavırlar takınmayacak mı? zaten programda da küçük görerek köyden gelenler oluyor onlara tuvaletin yanını falan veriyoruz diyor, az çok bakışı belli. velhasıl kelam kötülük sende de var ablacım sadece fiyatlarınız farklı.
yalın'dan zerre hazzetmem, yalandır demiyorum; yapmıştır büyük ihtimalle. sadece tezata vurgu yapmak istedim.