kayserilinin birisi sütyen almak için yahudi birisinin dükkanına girmiş. bakmış bakmış, siyah sütyenlerden almaya karar vermiş. yahudi de fırsat bu fırsat, alt raflardaki sütyen kutularını kamufle ederek, bu sütyenlerden çok az olduğunu ve pahalı olduğunu belirterek tanesine 40 euro vermiş. kayserili de hiç pazarlık yapmadan 1 düzine alıp çıkmış dükkandan. bir kaç gün sonra kayserili tekrar yahudinin dükkanına gitmiş ve 3 düzine sütyen istemiş. yahudi de sütyenlere zam geldi, piyasada bulmak zorlaşıyor deyerek fiyatı 50 euroya çıkarmış. kayserili de yine pazarlık yapmadan almış. aradan 3 hafta geçmiş, kayserili yine yahudiye gidip mal bulamayacağını da düşünerek yahudinin elindeki tüm sütyenleri, verdiği 75 euroya rağmen almış.
yahudi merak edip, bu kadar sütyenle ne yaptığını sormuş kayseriliye.
kayserili de demiş ki; "bu sütyenleri ikiye kesiyorum, minik musevi takkesi yapıyorum, sonra da bunları musevilere tanesi 150 eurodan satıyorum...
bir şekilde kayserilinin ünü yurtdışına kadar ulaşmış ki bu hikayeyi bir fransızdan dinledim. ona da kimin anlattığı çok meçhul olmasa gerek. bir türk kurnazlığını bir yabancıya başka nasıl anlatabilirdi ki.
* sonra yabancılar bize ticarette neden güvenmiyorlar...