bir irlanda halk türküsü. the clancy brothers pek bir güzel söyler.

oh the summertime is coming
and the trees are sweetly blooming
and the wild mountain thyme
grows around the blooming heather
will ye go, lassie go?
chorus
and we'll all go together
to pluck wild mountain thyme
all around the blooming heather
will ye go, lassie go?

i will build my love a tower
near yon' pure crystal fountain
and on it i will build
all the flowers of the mountain
will ye go, lassie go?

if my true love she were gone
i would surely find another
where wild mountain thyme
grows around the blooming heather
will ye go, lassie go?

ukteyi veren: whateverlolawantslolagets
ukteyi verenin notu: bu şarkı ile the high kings türkiyeden birilerine benziyor ama kimlere benziyor acaba?

kokleri tartismali. iskoclar ve irlandalilar paylasamiyor bu eski halk turkusunu. ozgun adinin the braes of balquhither oldugu soylenir. yanisira wild mountain thyme, blooming heather olarak da bilinir. kesin olan eski bir kelt iri oldugu ve enfes oldugu. en basarili yorumlari, bence, clancy brothers, tommy makem ve the kilkennys tarafindan icrâ edilmistir. the corries'inki de fena degildir.

kekik çayı eşliğinde the kilkennys'den dinlenilmelidir.

emily blunt'tan dinliyorum.

burada hava rüzgarlı, bu mevsimde usutecek kadar. ama dert değil, seviyorum yaz içinde sonbahar yaşamayı yahut hüzünde neşe bulmayı. her şey ic içe, her sey her şeye dolanık. basit olaylarda da böyle, daha griftlerde de. yaşamın ölümle kucak kucağa olması gibi. hiç gelmeyecek sanıyoruz, lakin ölüme son surat koşuyoruz; herkes kendi hızında.

böyle sarkilar dinleyince keşke irlandalı olsam diyorum, bu değişiyor elbette. kürt, laz, ingiliz, alevi, katolik... bu duyguyu, bu itis gücünü veren olayları da yaşamak istiyorum. çok aşık olsam mesela, lassie gibi dağlara vursam kendimi, yüzümde rüzgar, ardımda uçuşan etegimle. veyahut parmak ile sayilamasam, kırmak ile tukenemesem, koskoca paşaya tüm zerrelerimle karşı dursam...

bunları düşündükçe daha çok farkına varıyorum ki sarkilar olmasa olduğum yerde oturacağım ve o daga hiç cikmayacagim. iyi ki şarkılar var.