geldi ve hırvatistan maçında ilk 11'e barışı koydu, golü attı, kazandık.
ikinci maç ilk 11'e yunusu koydu, golü attı.
11'e yerleştirdiği samet asist yaptı, oyuna soktuğu cenk ikinci golü attı.
oyuna soktuğu yusuf sarı asist yaptı.
teknik direktörlük böyle yapılır. amına koduğumun almanı. hayatımızı sikti.
edit: defansa yerleştirdiği samet-abdulkerim ikilisi son 2 maçta gol yemedi ve onlarca kritik topa müdahale etti.
edit2: cenk 2 tane attı. ismail'in gaza gelmeyip boşa çıkarması da takdire şayan. hırvatistan maçının üstüne koya koya gidiyor.
vincenzo montella: "futbolcularımız sahaya çıktığında türk milletinin ruhuna sahip. sadece milli takım ile alakalı değil. türk milletinin yüzyıllardan beri gelen bir ruhu. asla pes etmeyen bir ruh var ya. işte tam da ondan bahsediyorum."
şu açıklamayı yapacak kadar da yüce gönüllü, şu ifadeleri bizim türk kimlikli paragöz yerli td yapamadılar.
galler'e 20 tane de atsa; milli takım harici hiçbir zaman forvette oynamamış, hatta son maç sağ bekte oynamış, sezonun kalanında büyük ihtimalle 3-5-2 kanadı olarak oynayacak olan (yani yarı bek) barış alper'i adam hala tek forvet olarak sunuyor maçlarda.
inanılmaz bir akıl tutulması.
inanılmaz.
ister 20, ister 50 tane at galler'e. bu manyaklığın hiçbir açıklaması yok.
okan buruk barış alper'i kaleden uzaklaştırdıkça, bu yakınlaştırıyor. adam sezonda 60 maçın 55ini kendi kulübünde forvet harici olarak oynuyor. 5 maç milli takımda forvet oynuyor.
dünyada eşi benzeri yoktur bu manyaklığın.
ya her şeyi geçtim bu adam depremin ortasında hataya yanımıza gelip çocuklarımızla top oynadı. çekmeyin lütfen paylaşmayın dedi. bir ton yardım dağıttı. italyadan kampanyalar başlatıp bir sürü yardım aktardı. sağlam, yürekten, şeffaf bir şekilde yaptı bunu. bu adam o gün bu milletin teknik direktörü olmuştu.
ben hayatımda bu kadar adam gibi bir adam görmedim. bir izleyin tek bir falsosu yok. bir insan her şartta ve her yerde bu kadar doğru nasıl olabilir?
görün bakın milli takımın efsanesi olacak.
mustafa sandal, yaşar gibi elit(!) sanatçıların bile alenen tehdit ettiği (eleştirdiği demiyorum bak tehdit ettiği) bir milli takım teknik direktörü. tüm sosyal medya mobbingine rağmen takımı uefa ligi'nde bir üst klasmana çıkarmış, avrupa şampiyonasına lider götürmüş, üzerine orada çeyrek final oynatmış, şimdi de muhtemelen lider bir şekilde a ligine çıkaracak ve dünya kupasına götürecek. buna rağmen hala eleştiriliyor.
inanılmaz ya. bu ülke insanının cehaletini bu kadar ısrarla inkar etmesi cidden inanılmaz.
bundan 3 yıl önce uluslar liginde faroe adalarının seviyesine yani c ligine düşmüştük, 2 yıl önce faroe adalarına yenilmiş, lüksemburgla berabere kalmıştık, şu an b liginde lider olarak devam ediyoruz.
3 yıl önceki avrupa şampiyonasında 0 çekmiştik, bir öncekinde sadece 3 puan alabilmiştik, bir öncekine de katılamamıştık, birkaç ay önce ise çeyrek final oynadık, basit hatalarla da yarı finali kaçırdık.
bugün beğenilmeyen türkiye’nin yakaladığı xg 3.13, 29 şut çekmişiz, 43 kez rakip ceza sahasında topla buluşmuşuz, ana planı tutmayınca oyuna müdaheleyi yapıp maçı koparmasını da bildi.
fanatizmden gözü dönenler hariç herkes başarısının farkında, x oynasa y neden oynamıyor, y oynasa z neden oynamıyor, x oynamalıydı z neden oyunda denilen bir ortamda sizin boş yorumlarınızın da bir değeri yok açıkçası. sol framede arda, barış ve semih’e kustuğunuz nefretten hepinizin ne bok olduğu anlaşılıyor zaten.
türk milli takımının başarılı hocası.
not: hiç kadro çok kaliteli, en yüksek değerli milli takım falan demeyin değil çünkü, demeden önce euro 2016 ve euro 2020 takımlarının kadrolarına bakın, ezbere konuşmayın.
görsel görseldaha 2022 sonlarında şunlardan gelmemişiz gibi, “e basit takımları da yensin bir zahmet” diyerek tespit sıçanların full çektiği başlık haline geldi.
son avrupa şampiyonasında çeyrek finale çıkmış, avrupa milletler ligine en üst klasmana çıkmış, 23 yıl sonra ilk defa dünya kupasına gitmenin eşiğine gelmişiz hala boktan da boktan diye diretiyorlar arkadaş ya.
bak sevgili kardeşim herkesin bir dileği var.
kaleye köy mert'i.
stoperlerin kerim ve demiral.
beklerin muldur ile ferdi.
orta saha da onlarin önünde hakan ve salih. kanatlarda barış ve kenan.
forvetin arkasında ortasahanin onunde arda forvette semih ya da cenk.
bu kadar basit olanı bu kadar zorlaştırmak ancak art niyetle açıklanır zannımca.
bu takım bir oynasın bakalım oluyor mu olmuyor mu? hakan internede ki gibi maçın temposunu belirlesin, arda derine oynasın, üstüne çeksin sut tehdidiyle. semih içerde kaleyi milisaniye görse vuran oyuncu ardayla barışla oynarken düşünmek bile beni heyecanlandırıyor.
gel gelelim milli takımı parazitler yönetiyor. bize burada birbirimizi yediriyor. şu kadro çıksa kim ne diyecek. yenildiysek yenildik deriz. ama elimizde böyle bir jenerasyon varken açıklanamaz bir durumun içindeyiz. vallahi yari final oynar bu takım bu italyan tavuğu olmasa.
tarihin en iyi takımı en iyi jenerasyonu söylemleri tam bir tuzak. başarıyı küçültmek italyanı göndermek için güzel bir altyapı. tarihin en iyi millî takımını düşürdüğü hale bak diyecekler. euro 24'e giden 24 kişilik kadronun 15'i kendi kulüplerinde oyanamıyordu üstüne kadrodaki irfan ve ismail sakattı. bu nasıl tarihin en iyi kadrosu. bu yüzde ile değil çeyrek final gruptan çıkmak başarı. oynamayan oyunculardan kurulu milli takım mı olur. aksine o italyan bu çocukları oynatarak hepsini kulüplerinde bir adım ileri taşıdı.
2002 dünya kupası ve 2008 euro da kadroya dahi alınmayan tümer'dir ümit karan'dır yıldıray'dır bu takımda banko oynar. şu takımda hasan şaş'ı, bülent korkmaz'ı, gökhan gönül'ü, volkan demirel'i, tugay'ı kesecek adam yok. bırakın bu jenerasyon meselelerini.
hollanda'ya elenirsin hoca, kimse de bişey demez de bu kadar iyi kura şansı varken bu kadar favoriler kötü gidiyorken dark horse olmanın tam sırasıyken amına kodumun yerinde oyuncu değişiklikleri için 2-1'i niye bekliyorsun be amına kodumun çocuğu. 10 dakika önce yapsan bu değişiklikleri şu anda yarı finaldeydik, senin aklını sikeyim ben ya.