bazı ithal otomobillerde geçerli olan durumdur. şimdi "asıl vergiler yüzünden donanımlı araç alamıyoruz" diyeceksiniz, haklısınız da. tr'de üretilen araçlarda donanımsız seçenekler sunuluyor. ancak ithal araçların çoğu türkiye'ye donanımlı ve otomatik vitesli olarak geliyor. ve ben açıkçası bunun sebebini anlamıyorum. ne bileyim ingiltere'de falan olsa anlaşılır, alım gücü yüksek olduğu için donanımsız araç getirmeye tenezzül etmeyebilirsin, fakat türkiye'de durum çok farklı. en ucuz otomobil bile pek çok insan için ulaşılmaz durumda şu an. ancak bazı markalar sanki ekonomi çok iyiymiş gibi donanımlı ve otomatik vitesli otomobil dayatıyor insanlara.

diyelim ki toyota yaris almak istiyorsunuz. ufacık bir araba sonuçta, b segment. 1.0 atmosferik motorun size yeterli geleceğini ayrıca cvt'ye de ihtiyacınız olmadığını düşünüyorsunuz diyelim. ekrana da gerek yok hava yastıkları olsa yeter dediniz. iyi bir tercih olmayabilir ama bunları diyorsunuz çünkü gelişmemiş bir ülkede yaşıyorsunuz. donanım ekledikçe fiyatın uçtuğunun farkındasınız. peki toyota'nın sitesine girdiğinizde gördüğünüz şey ne? 1.5 motorlu cvt'li dream paket bir yaris. evet. peki almanya'da, yani dünya üzerindeki en gelişmiş olan ülkelerden birinde nasıl bir yaris satılıyor. evet almanya'da bu şekilde dümdüz bir yaris almanız mümkün. 1.0 motor manuel vites, küçük ekran falan...

bu sadece bir örnek. daha da çoğaltabiliriz örnekleri. mesela civic: türkiye'de cvt'li donanımlı ve 1.5 veya 1.6 motorlu almak zorundasınız. oysa ki avrupa'da gayet boş ve 1.0 turbolu olarak da almak mümkün. eskiden boş paket sunuluyordu yerli civic sedan. şimdi onu da bıraktılar. sanırım ülkenin alım gücü arttı o sırada.

bakınız bu da almanya'da satılmakta olan bir scala. direksiyonunda düğme bile yok. ancak türkiye'de scala almak isterseniz "premium" donanımlı ve dsg'li olarak almak zorundasınız.

falan işte anladınız. son olarak tespitimi yapıp bitireyim. yüksek vergi ve düşük alım gücü genel olarak bizi donanımsız ve ucuz araçlara mahkum etse de, ithal araçlarda durum tam tersine işliyor. fakir bir ülke olduğumuz için markalar "bunu zaten parası olan alır" diyerek dayıyorlar donanımı. halk ise zaten genel olarak otomobiller konusunda bilinçsiz ve kompleksli olduğu için bu duruma ses çıkarmıyor, hatta normal karşılıyor. almanya gibi güçlü bir ülkede insanların gocunmadan kullandığı 1.0 motora su şişesi falan diyor ve eleştirdiklerini sandıkları hükümete yüklü miktarda vergi ödemeye devam ediyorlar. toyota'nın getirdiği 1.5 motora bile "bu devirde atmosferik mi olurr" diye tepki gösteren, duvarları yumruklayan tipler var ülkede.

ayrıca (bkz: otomobillerde sunulan gereksiz donanımlar)

not: bir warm hatch sayılabilecek 1.5 motorlu şu güzel otomobili, 2018 yılında sadece cvt ile getiren honda türkiye seni de unutmadık.

yanlis genellemedir.

reno, taliant'in bazında, aynalarina sandero'nun ayar bullugunu, bagajina dandik yayı takinca da herkes bu ne yauvvvv demedi mi? yauvvv bu arabada teyp bile yok demediniz mi oglum??

dua edin de tekrardan kuş serisini uretmesin adamlar...

bunun bir de "vergiler yüzünden donanımlı araç alamamak" örneği mevcuttur.
bir sürü örneği var ama şu an aklıma sadece, geçen sene sırf yüzde 50 ötv'de tutulsun diye 20 beygir düşük ve cam tavan gibi özellikleri kırpılarak getirilen seat leon fr geliyor.