kesinlikle sevgi katılmaması gereken eylem. şimdi size bir erkek olarak ütünün tarihçesi, gelişimi ve kolay ütü yapma teknikleri üzerine bir ders vereceğim. çok uzun süredir yaptığım fakat artık nefret etme derecesine geldiğim bu eylem bendeki yaratıcılığı geliştirdi. yani ütüleme tekniklerini sevdiğimden değil aksine sevmediğimden geliştirdim. şimdi ben bir erkek çocuğuyum. kafama sıçayım nasıl bir bok yediysem bir gün anneme "ya şu gömleği ben ütüliyim mi anneaaaaa" dedim ve o gün bugündür kurtulamadım. gerçi şu an daha az yapıyorum daha doğrusu kardeşime öğrettim ve ben sadece özel günlerde kullanılacak şeyleri ütülerim. mesela peder bey bir yere gidecektir özel olarak pantolonunu ütülerim vs vs. işi profesyonelleştirdim yani. çaktırmayın üniversite hayatımda bir giysimi bile ütülemedim. hep kırış kırış gezdim. yalnız para karşılığı birkaç ütü yapmıştım.

ütüye hazırlık;

kullandığınız ütü ve ütü masası çok önemlidir. siz yeni başlayan bir ütücüyseniz ütü arkasındaki talimata uygun olarak ısı derecesini ayarlayın. yoksa "dur şunu sona vereyim de hemen yapayım" derseniz, sentetik yapıdaki giysilerinize geri dönüşü olmayan zararlar verirsiniz. ütü masası en az ütü makinesi kadar önemlidir. yüzeyi son derece düz olmalıdır. yüksekliğini boyunuza göre ayarlamak iyidir. ne çok yüksek olmalıdır, ne çok alçak. ütülediğiniz bölümü takip edebileceğiniz bir yükseklikte olmalıdır.

ütüleme süreci;

gömlekler: ne kadar zor gözükse de gömlekler ütülenecek en basit giyeceklerdendir. ütüleyemeye yaka ile başlayıp, yaka, yan ve arka büyük parçayı birleştiren yakanın hemen altındaki bölümle(ismini bilmiyorum o bölgenin) devam etmek işinizi kolaylaştıracaktır. daha sonra kollar. kollar ütülenirken üst ve alt çizgiye dikkat edilmeli. daha önceden çizgi belirli ise çizgi kısımlarına basarak belirginleştirmek sonraki ütülemelerde size kolaylık sağlayacaktır. kol düğmelerini iliklemeden ütülemek iyidir.

kumaş pantolonlar: bir diğer ütülemesi basit olan giyeceklerdendir. ilk olarak yan ve arkaları ütü masasına geçirerek düzeltme gerekir. daha sonra kemer üzerindeki ilk köprülerden düğme tarafında kalan bölümleri içe kıvırarak birleştirmek gerekir. daha sonra altta kalan ayak bölümü çizgilerine buhar basılarak ütülenmelidir. burada en önemli nokta. kumaş pantolonları bacak bölümleri içeriden dışarıya doğru ütülenmelidir. yoksa giydiğinizde çizgiler yamuk yumuk durur. alttaki bacak bölümü ütülendikten sonra üstteki parça ütülenir ve ters çevrilerek aynı işlemler tekrarlanır. jilet gibi bir kumaş pantolonunuz olur. unutmayın içeriden dışarıya doğru.

penyeler: penyeler klasik olarak masaya geçirilerek ütülenmelidir. burada da asıl önemli olan baskılı tişörtlerin ön yüzünü ütülememektir. baskılı bölümü tersten ütülemek gerekir. ilk ütülemede olmasa da sonraki ütülemelerde baskının zayıflayıp, ütünün altına yapışacağını veya yer yer yok olacağını görürsünüz. o yüzden tersten ütülemek gerekir.

sonuca gelirsek; ütü olayında en önemli olan şey aslında ütülemek değildir. ütüleyeceğiniz ürünü masaya nasıl koyduğunuzdur. istediğiniz kadar kıvrak hareketler yapın, eğer ürünü masaya düzgün şekilde koymamışsanız sürekli kırışıklıklar ve yamukluklar çıkar ve üstünde bir kaç kere geçerseniz kalıcı çizgiler oluşur. önemli olan tek seferde en güzelini elde etmektir.

üşenmezsem bir ara daha detaylı şeyler yazarım. şimdi baktım yazı uzun mu kısa mı okuyanlar karar vericek tabi ama buzdağının görünen kısmı olmuş şimdiye kadar. şimdilik bu kadar yeter.

erkek halimle 10 numara yaptığım iş...

kimi getirirsen getir donumda sallarım, o derece...

bir çeşit terapi yöntemi. yıkıyorum yıkıyorum ütülüyorum sonra üstlerine güzel kokular sıkıp yerlerine kaldırıyorum, benden mutlusu yok artık!

utunun kendisi olmasa, hic yapmak zorunda olmayacagimiz sey... mucidinin son derece isguzar bir kisilik oldugunu dusunuyorum. yuksek ihtimalle de erkekti.

ya bu olayı icat eden ölsün bence. yani gerci ölmüştür tabi ama yine ölsün. bize ibretlik öyküler çıksın. samanyolu tv ye dizi konusu olsun lan!
resmen şekilciliğin dünyaya kazandırdığı en boktan olay abi bu. ya nedir yani ne olur ütüsüz işe gitsek, ütüsüz gezinsek? o ütü mü bizi bred pit/ancelina coli yapıyor aq? ne diye cekiyoruz lan bu eziyeti?

haftada iki-üç kez icad edenine mütemadiyen küfür ettiğim eylem. özellikle o gömleklerin kolları ve pantolon çizgileri götüne girsin.

hayatım boyunca mümkün olduğu kadar kaçtığım eylem. evlendim bana mısın demedim. bu politikamı anne olmam değiştirdi. küçük kuzuşuma ütüsüz hiç birşey giydiremem. ben ütüsüz giyersem benim pasaklılığım olur. eşim giyerse de öyle. ayrıca eli kolu tutuyor çok içerliyorsa bu duruma kendisi ütüleyebilir, parasını verip bir başkasına yaptırabilir vs..

ama minişi ütüsüz giydirirsem hiç birşey yapamaz. anlamaz bile. üstelik minik kıyafetleri ütülemek çok zevkliymiş. bayılıyorum onun kıyafetlerini ütülemeye. şimdi anlıyorum evdeki herşeyi ütüleyen anne modelini. annelik böyle bir değişim de yaşatıyormuş insana.

bugün extreme ironing diye bir spor dalı olduğunu öğrenince göreli olarak kolay gelmeye başlayandır

bu nasıl bir eziyettir. bu işi terapi olarak görenler varmış.açık adres verebilirim sizi mutlu edebilecek kadar ütülenmesi gereken çamaşır var.

bekarken mumkun oldugunca kirismayan seyler giyer ve kuru temizlemeyle isimi hallederdim. yapmamak icin kiyafeti yikamadigim zamanlar bile olurdu. temizlik icin gelen kadin da beceremezdi.

ilk kez bu aksam keyifli oldu. keyif degil esasinda farkli bir his. yaklasik 4 makine dolusu bebek kiyafetini utulemek icin esimle savasiyoruz. en keyifli yani utuleyip minicik askisina takip dolaba yerlestirmek.