eski kitap kokusu'na bayilan bendeniz icin sevinc cigliklari attiran festival olmustur efendim.
kitabin yillanmisi bir baska guzel..

ilk gününde bi gidip gezme, bir kaç güzel adamla tanışıp muhabbet edebilme ve hatta bir sürü janjanlı dükkandaki çoğu kitapçıya yazar-kitap ismini söyleyince aval aval bakmasına rağmen birde bir tutturduğum sahafın yazarımı^* tanıdığını ve hatta sevdiğini söylemesiyle, hatta ve hatta onun birkaç kitabı olacaktı demesi ve cuma tekrar gelmemi söylemesiyle hepten dört köşe olduğum anlar yaşadığım etkinlik.
ya hoca herhangi bir standda durup soruyorsun ve adam en fazla birkaç saniye düşündükten sonra var ya da yok diyor, yoksa alternatif üretiyor. sonuç ne olursa olsun huoop, bi sahaf tanıdığın oluyor. adam moron moron gugıllamıyor, senin dilinden konuşuyor.
işten okuldan vesaire fırsat bulabilen bi uğrasın derim.

şu an sözlükte şans eseri görüp musmutlu olduğum festival.

deniz kokusunu kitap kokusuyla birleştirmek ne güzel fikirmiş. ben sevdim.

bugün ikinci kez ziyaret ettiğim ve muhtemelen bir daha gideceğim etkinlik.
yanılmıyorsam scs sahaftı, yardımcı oldu bana, çok mutlu oldum. irvine welsh'in bi kitabını sordum ilk gün, başka bir kitabı olacaktı, dedi. baktı, bulamadı. elimizde vardı ama satılmış, siz cuma bi daha uğrayın dedi ve ben de bulabildiği kadar welsh romanı getirmesini rica ettim.
bugün gidip teslim aldım iki kitabımı. biri ellerinde yokmuş, başka bir yerden temin etmişler.
ulan ne incelikli adamlar ya. iki dakikalık tanışıklık yani, bu kadar işte. adam uğraştı ve beni çok mutlu etti.

ilk kez bu sene başladığı için sanırım sahaf abiler/ablalar çok yüklenmemişler çeşit olarak. sanırım beyoğlu festivaline saklıyorlar ağır topları.

1 haftadır sürmekte ve önümüzdeki günlerde de devam edecek olan ve sözlükte dikkat çekmediği görülen etkinlik. demek ki beyoğlu'nda olmayınca yadırganıyormuş, bunu çıkarttım ben.
11 entrycikten 3ünü yazmış bir kullanıcı olarak etkinlik kapsamında bulunduğumu yahut herhangi bir bağlantım olduğunu düşünen varsa paylaşsın da beraber gülelim bu arada. neyse.
hilafsız 5 seneden beri aradığım sönmez karakurt'un hayatı erteleyen adam'ı için bir kez daha gideceğim. bulma ihtimalim yine çok düşük. aslında aramayı bırakmıştım bile nerdeyse, ta ki etkinliğin sitesindeki etkinlik programında şunu görene kadar:

murat sevgikuran
sahaf / çizgiroman
murat sevgikuran, 12 eylül cuma günü saat 20:30'da “geçmişten günümüze mizah dergileri” konulu panelde konuşmacı olarak festivalde yer alacak.

panelde konuşacak olan adama sırnaşmayı düşünüyorum. belki bi güzellik yapar da yıllardır süren arayışım bi biter artık!

üşenmeden, bu sefer panel için, bir kez daha gittiğim etkinlik.

benden başka bekleyen olmadığı için 20.30'da başlaması gereken konuşmacı yarım saat sonra başlamış; anlatımı esnasında bizleri 22.00'da "azad edeceğini" (biz dediğim 7-8 kişiyiz, bunlardan biri ben ikisi orada rastlayıp yollarından çevirip oturttuğum arkadaşlarım, biri fotoğrafçı, iki de örgü modunda teyze iki de normal insan evladı.) söyledi ve daha önce katıldığı panellerde kendisine 6 saatin yetmediğini de belirtmiştir.

bi dakka abi.

iki cümlesinden birine "muhterem" veya "müslüman" yapıştıran ve bir saatin sonunda gelmiş geçmiş tüm mizah insanları adına bir fatiha okutan bu adama sararsam yazık olacak. evet, finalde fatiha isteyen ve okuyan bile vardı eyvallah ama 35 yıllık koleksiyoner olan ve bir mizah kütüphanesi kurma çabası içinde olduğunu söyleyen bu adam bomboş da değildi. eksik olmasın konuştu, dinledik. mekan üsküdar olduğu için nabza göre şerbet verme kafasına girmeseydi sıkıntı yoktu ama yine de eğlendim, dikkatle dinledim. bunların haricinde de yer yer tollemiş olsa da hiç yoktan iyidir diyor, güzel insanımın duyarsızlığına bir kez daha hayretler içinde dönüp bakıyorum.

iyi niyetle yapılsa da geneline bakıldığında kötü bir işti: http://zete.com/1-sahaf-festivalinin-ardindan/

üçüncüsü sekiz ekim'de başlayacak olan festival. iki hafta boyunca ziyaretçilere açık olacakmış. beyoğlu sahaf festivaliyle buluşmamız bu yıl epey geciktiği için, o arada karşı yakanın yollarına düşeceğiz demektir.

hazır üsküdardayken bir gezeyim diye daldığım lise öğrencisi zannedildiğim, peygamberler tarihi sorunca "sende bunları okuyacak tip yok" cevabı alarak muhafazakar çizgime laf ettirttiğim festivaldir.
tabi bu anılarımı bir tarafa bırakırsak güzel festival muhakkak gidin varlık yayınlarının tozlarını üstünüze silin sonra elif şafak'ın aşk'ını soran ponçiklerin arasından müsade isteyip uzayın.
not: bence sahaflar kendini yalnız hissediyor kitaptan anlayan müşteriden mahrum etmeyin onları. muhakkak gidin.