benim gibi 9 yilda bitirmeyi becerebilmis orneklerin yaninda (bkz:
#8329709) gayet makul arkadaslardir.
ancak tabii boyle "baltaya sap olamamis angut" filan diyen arkadaslari is yerime davet edebilirim, bir cay icer sohbet ederiz mesela. mevzu her zaman ezberlediginiz gibi olmuyor. hayati kimi zaman size cizilmis olan yolun disindan yuruyerek yasamak daha gercekci, ogretici filan olabiliyor.
yoksa ------liseyi bitir, 4 yilda universiteyi bitir, nisanlan, askere git, geri gel, evlen, ise gir, iki cocuk sahibi ol, onlar liseye gelince emekli ol------ adli cizgisel sacmaliga hepimiz tapmak zorundayiz da benim mi haberim yok...
biraz buyuyun artik be guzel kardeslerim... angutca konusmayi birakin da gercekten adam olun.
dert edilecek bi durum değildir. ben okulu 6.5 senede bitirdim eee sonuç?? herkes gibi bi işe girdim çalışıyorum, kapitalizmin dev çarkları arasında eziliyorum, 4 senede bitirsem nolucaktı, bi fark mı olucaktı sanıyosunuz?? köle hayatıma daha erken başlamış olucaktım sadece. o yüzden ne diyoruz? allah başka dert vermesin. şimdi çalışmaya devam edelim köle arkadaşlarım biçuvvvvvvv
*
normali 4 yıl olan (tıp fakülteleri ,myoları haric tutarak,hadi biraz uzattın 5 yıl oldu diyelim hadi biraz da tembeldin 6 yıl oldu varsayalım ) universitenin 7 yılda bitirilmesinin altında yatan milyonlarca neden vardır aslında. bu konu bir insan hayatının irdelenmesidir. cunku hicbir normal insan evladı durduk yere okulu 7 yıl uzatmaz. okulun bir-iki dönem dondurulması gibi bir mevzuda yoktur. bir fiil okuyarak 7 yıl neden uzar bir okul? hos ben bu okulu müdürüm "yıl sonuna kadar bitireceksin" demese yine bitirmezdim de neyse..
nedenlerden bazıları soyledir.
-okulun ilk yılı ilk dönem bir kac derse gidersiniz ve sınıftaki insanları sevmezsiniz. bundan sonra gelen 2 yıl boyunca okula sınavlar dısında ugramazsınız.
-3. yıl siz hala 1. sınıf olarak tekrar okula gelmeye baslarsınız bu seferde okula adapte olamazsınız.
-final doneminde herkes ders calısırken siz antalya'da gunesleniyor olursunuz veya baska bir final döneminde konya'da yapılan bir organizasyonda görev aldıgınız icin konya devlet hastanesinden hasta raporu alırsınız.(hoca size takar,haksız da diyemeyecegim.)
-hicbir vize ve finale calısmaz sınavlardan yarım saat once gider milletin son tekrarlarını dinler oyle sınava girersiniz(ki sözel derslerin hepsini bu sekilde gectim)
-uzatmaların 6. yılında istanbul'a taşınır orda yaşamaya karar verirsiniz ama okulu bırakmaz sınavlara gelmeye devam edersiniz.
-7. yıl geri doner bir ise girersiniz. e haliyle yine okula gidemezsiniz.
-haspel kader son sınıf olursunuz artık tez asamasına gelinmistir ve siz o tezi 3. denemede verebilirsiniz ancak. 1. yıl tezi hazırlar sunumunu yapmazsınız, 2. yıl hocayla kavga eder hazırladıgınız tezi vermessiniz , 3. yıl hocaların bile bilmedigi bir konu secip oyle gecersiniz.
daha milyon tane neden sıralanabilir.arada gecirdigim 2 ameliyatı,dugunleri cenazeleri saymadım bile.bunlar görünen nedenler aslında tek bir neden vardır yanlıs okul yanlıs bölüm tercihi.
sadece 4 yıl birinci sınıf okuyan (2 yıl da başka okulun 1. sınıfı var.) benim yanımda 7 yılda bitirmek pek önemli değildir.
filhakika, burada 8 yılda bitirmiş olanı da var. birinci sınıfta tıfıl tıfıl takıldığın arkadaşların asistan olur. alt sınıflar onlara "hocam" diye hitap ederken, sen naber lem/kıs/şeker diye selamlaşırsın, ufaklıklar böyle wtf dercesine önce birbirlerine, sonra sana bakarlar.
asistan arkadaşın, görevli olduğu sınavda, içinde bulunduğun bir sırayı komple başka sınıfa gönderirken, bir yandan da sana "mmmmhhh... hmpppffff... ummmhhh... sen kal" diye kaş göz işaretleri yapar. sınavda birşey sorduğunda, biliyorsa kopya verir. gözlerinin içine baka baka sınavda çekmediğin kopya kalmaz, arkadaşın oldukları için bir şey demezler, ne de olsa hukukumuz var diye.
eski arkadaşların, okulu bitirebileceğine asla inanmaz çünkü okulu 7 seneye uzatabilmek için alltan aldığın derslerinin belli bir sayının altına düşmesi gerekiyordur ama sen okula sınavdan sınava, o da sadece kolay sınavlarda, sana telefonla bildirip haber verdikleri için gidiyorsundur.
derken arkadaşlarının hepsi mezun olur. artık işi ciddiye alıp alttan derslere girmeye başlamışsındır. birinci sınıfın kıytırık dersine girdiğinde millet seni hoca zanneder, oturuşunu falan düzeltir, bacak bacak üstüne falan atmışsa toparlanır, başıyla hafif bir selamlama hareketi yapar, "merhaba hocam" der gibi ama sen gidip onların yanına oturup dersin başlamasını beklersin. olsun, onlar sana yine de "hocam" der.
+ kaçıncı sınıf hocam?
- sekiz ehehe
+ oha... şey... yok yani...
- ya anladım, kasma sen, rahat ol eheh
öğrencimiz eger bir yandan çalışmamışsa, o zaman sıfır tecrübeyle 26-27 yaşında mezun olmuş bir adamın normal şartlarda iş bulması da zor olacaktır.
kişi ya başka bir işte çalıştığı için, ya başka bir meşguliyeti olduğundan, ya da askere gitmemek için falan bu kadar geride kalmıştır. bazı andavalların zannettiği gibi, her okulu uzatan, askere gitmemek için falan uzatmaz, eninde sonunda paşa paşa gidecektir zaten.
edit: ayar
beklenilenin aksine iş hayatındaki başarıya olumlu etkileri vardır. ya da benim gördüklerimde öyle oldu.
bu sene birinci sınıfa 4. kez başlayacağım ama en ufak bir rezil olma, okulu bitirememe korkusu yok. çalışan adamız, askerliğimizi de yapmışız; paramızı da kazanıyoruz hamdolsun. ee ne diye hemen bitireyim okulu arkadaşım? keyfini sürerim. hele bir 2. sınıfa geçeyim, çift anadal yapmayı planlıyorum. varsın 10 senede bitsin okul. siz de takmayın kafanıza, toplumsal baskılar germesin sizi, bırak hayat bildiği gibi gelsin, sen keyfini sür; bir yandan da ufak ufak önlemlerini alırsan, sıkıntı yaşamazsın.
zamanında calısmayıp gezip tozmussundur. ustune bir de bu halinle ovunup, ders calısanları kucumsemissindir. her seferinde "okulu mu bıraktın yoksun ortalarda" diye gelen arkadaslara kalkık burunla "yooo. sunu yapıyorum, bunu yapıyorum, suraya gittim, suna katıldım, okula gelecek zamanım yok, ki zaten canım istemiyor" vb. muhtelif cevaplar vermişsindir. karsındakiler sana imreniyor seni gercekten yuceltiyorlardır bu donemde.
bu sırada harbi okuldan ve calısmadan uzaklasmıssındır.
seneler gecer...
sen okulda 7. yılına adım atarken, o guzide arkadaslarının cogu iş guc sahibi olmustur. facebookta eiffel kulesi, pisa kulesi, trafalgar meydanı, kızıl meydan, buyuk kanal vb. albumlerine album katarken; senin kredilerin kesilmis, derslerin yıgılmıs, o kohne okula mahkum olmussundur. bunlar yetmiyormus gibi bir de her karsılastıgınızda "ay bitiremedin mi hala? ya ver su dersleri de kurtul. hangi dersleri alıyorsun. ayy yazık cokmus. ben de bir iş için romanyadaydım yeni dondum. gitmisken carta curta ugradım. cok guzeldi. bu arada okuldan kacıncı senende atılıyordun?" gibi ezici muhabbetlere mahkum edilmişsindir.
bir de arada eve gonderilen, arkadasların dugun davetiyeleri var tabi. evlenmeyi ne kadar dusunmeseniz de " vay be ben okuyorum millet evleniyor ev kuruyor" gibi iç seslerin sizi yemesine engel olamıyorsunuz.
simdi gelelim sozun ozune:
tanrının sopası yokmus valla ve 6. seneden sonrası zarar gercekten. siz siz olun 7 ye kuyruk sallamayın.