ya bu şey değil miydi, buğdayı ithal edip un yapıyoruz ve bütün dünyaya daha değerli olan unu satıyoruz. mesele buğday ithal etmek de değil. un ithal etmiyoruz sonuçta...
kim söylediyse ne yaşandığını henüz anlamamış olduğunu gösterir.
kur baskısının artacağı anlamına gelir ithalat.
artınca ne oluyor; gördük.
gap ve konya ovasına sahip olup un ithal etmek bu halkı diyet borcuna sokmaktır.
bir ülke düşünün elinde toprak varken ve buğday üretebilecek iken un ithal ediyor. halkın lokmasını bile serbest ekonomiye ve vahşi kapitalizme kurban etmek nedir?
suriyeli ithal edip maaslari dusuren iktidarin son nanesi olan aciklama.
milyon tane üründe denendi, birinde bile basarili olunmadigi gibi kaliteyi de dibe cekti,
yerli ureticiyi de bitirmek de isin bonusu, aracilari zengin etmek disinda bir islevi yok o isin.
saman ithal ediyorduk. unu da ekle artık o listeye. türkiye gibi tahıl ambarı olabilecek bir ülke un ithal ediyor. yemin ediyorum rezillik.
un gribi, deli un, şarbun, un humması vb. hastalıkların ülkemizde görüleceğine işarettir.
inancım odur ki mevcut bakanlık bunu da başaracak niteliktedir.
(bkz:
beklenen açıklama geldi)
yaşasın yerli ve milli ürünlerimiz.
sayın bakan;
afedersiniz ama ha siktirin oradan. bizi değil çomarlarınızı kandırırsınız ancak.
nasıl yani daha ithal etmiyor muyduk?(!)