türkiye'de milliyetçilik
Next (2) - Last Page (2)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

taa dogumla birlikte baslar bu olay. aileyle... sonrada okul egitiminin ilk adimiyla devam eder. turk irkinin asil kanindan bahsedilir. turk irkinin dunyayi nekadar degistirdiginden, tamamen objektiflikten uzak tarih ders kitaplari tamamen turklerin basarisindan olusur. bunun disinda sokaktaki hasan abin, büyükannen, amcaninogullari turk irkidnan baskasinin yalan oldugunu her firsatta vurgular. sonra kurt sorunu ermeni sorunu belki ilerde baska sorunlarin neden meydana ciktigini, bu sorunlarin olmadigini iddaa eden insanlar bile oturup kara kara dusunur.
0 favorites - -
gelişmesi her zaman yarım bıraktırılmış, içersine bin türlü muamma dahil edilmiş, gün geçtikte atatürk çizgisinden uzaklaşan fikir akımının ülkemizde vuku bulmuş halidir. günümüzde maalesef, insanları bölmekten, gruplaştırmaktan başka hiç bir işe yaratılmayan olgudur.
(bkz: atatürkçülük)
(bkz: kemalizm)
(bkz: atatürk milliyetçiliği)
1 favorites - -
(bkz: #15018513)
0 favorites - -
gücünü devletten alır. devlet isterse üç ayda bitirir.
1 favorites - -
bu konuda birbirinden ayırt edilebilen beş artı bir milliyetçi söylem vardır. bunlar;

kemalist (resmi) milliyetçilik: ulusun inşası ve ebediliği misyonuna odaklıdır. ittihat ve terakkiden müdevver, 1925’ten itibaren tek parti dönemi chp’since temsil edilmiş. yıllar içinde anayasa metni dahil devletin ruhuna sızmıştır.

(sol) kemalist milliyetçilik: vatan ve vatandaşlık bağına dayalı bu milliyetçilik, modern ulusu laikliğin ve bağımsızlığın tarihsel öznesi olarak görür. bu söylem geçmişte kadro hareketi, yön hareketi ve milli demokratik devrim (mdd) hareketleriyle sürdürülmüştür. günümüzde ise, esas olarak chp ile ve mdd çizgisinden evrilmiş kimi siyasal hareketlerce temsil ediliyor.

medeniyetçi milliyetçilik: batıcı, liberal bir perspektifle kurulan güçlü bir kapitalizmi milliyetçiliğin temel hedefi ve ulusun güvencesi olarak görür/gösterir. prens sabahattin ve hürriyet ve itilaf fırkası’ından itibaren, cumhuriyetin kurtuluş yıllarından çok partili döneme geçene kadar resmi milliyetçilikle bazen ayrı bazen ittifak içindeki demokrat parti, adalet partisi, anavatan partisi çizgisidir. halen bağımsız bir siyasi akım olarak varlıklarını sürdürememektedirler. ana gövde mevcut siyasi partiler içinde parçalı vaziyettedir.

ırkçı milliyetçilik: ırkçı-etnisist milliyetçiliğin kaynağı türkçü-turancı akımdır. türklüğü kültürel etnisite temelinde tanımlar. yusuf akçura’nın üç tarz-ı siyasetinde tanımladığından itibaren ittihat ve terakki içinde, kapatılana kadar türk ocakları’nda, 1932-39 arası chp’de, 1940’lı yıllarda turancılıktan 1960’lı yıllarda mhp’ye devrolunan/temsil edilen çizgidir.

muhafazakar milliyetçilik: dini ve geleneği asli unsur, milliyetçiliğin yeniden inşasının temeli olarak görür. keza, üç tarz-ı siyasetin islamcılığı said-i nursi, osmanlı ahrar fırkası ile temsil edilen bu çizgi varlığını, cumhuriyet döneminde alınan önlemlerle uzun yıllar bağımsız siyasi hareket olarak ortaya çıktığı milli nizam partisi dönemine kadar gizlenmek zorunda kalan tarikatlar ve chp dışındaki siyasi partiler içinde sürdürmüştür. günümüzde, sığındığı siyasi anlayışları da içine alarak 13 yıldan bu yana iktidardadır.

kürt milliyetçiliği: osmanlının son döneminde yükselen milliyetçilik akımları arasında boy gösteren kürt milliyetçiliği kürt teali cemiyeti ve kürt aydınlarının etrafında toplandıkları benzeri teşkilatlarda seslendirilmeye başlanılmıştır. son osmanlı meclisi mebusanı’nda kabul edilen misak-ı milli kararı ile yeni türkiye’nin kurtuluş ve kuruluş döneminde (dersim bölgesinde balfour deklarasyonuna göre talep edilen bağımsızlık dışında) kurucu unsur sıfatıyla türk milliyetçiliği ile ittifak etmiş; 1924 anayasası ile süreçteki bütün hakları iptal edildiğinden isyanlar şeklinde başlayan süreç 1938 yılında kanla ve sürgünlerle bastırılana kadar sürmüştür. 1950’lerin sonundan itibaren ülkede ve sürgünde kurulmuş kürt partileri içinde kendini ayrılıkçılık yönüyle, 60’lı yıllarda yükselen sol akımlardan da etkilenerek kendini tip ve ddkd/ddko benzeri hareketlerle birlikte mücadele yönüyle ifade etmiştir.

toplumsal siyasi harekete 1971’de askerin ikinci müdahalesi ve mdd çizgisindeki ,’sol’ hareketlerin kemalizme yönelmesi ile kürt milliyetçiği üniversiteli aydınlar öncülüğünde kurulan ve etrafında toplandıkları yayın organı dergiler adıyla anılan örgütlenmelerle türk solundan ayrılmışlardır. bu süreç on yıl sonra önce ayrılıkçılık temelinde silahlı bir kalkışmaya, arkasından mahkum liderinin tezleriyle konfederalizmden, bugün demokratik cumhuriyette birlikte yaşamaya kadar gelmiştir. kürt milliyetçiliğinin muhafazakar kanadı, silahlı çatışma döneminde esas yönü temsil eden pkk ve kurdurduğu örgütlere karşı kendinin kullanılmasına müsaade ettiği ve içinde hesaplaşmalar nedeniyle epey zayıf düşmüştür. bugünlerde yeniden yapılanma gayreti içindedirler. ayrılıkçı çizgidekilerin etkileri ve ülke içinde dayanakları çok azdır.

bu milliyetçiliklerden hakim milliyetçiliği temsil eden ilk beşi birbirleriyle hem alışveriş ve hem de rekabet içindedirler. silahlı kanadının benimsediği ve desteklediği kemalist milliyetçilik benzeri inşai kürt milliyetçiliğinde ise kapsayıcılık, baskınlık ve rekabet esas yöndür.
7 favorites - -
şu an en moda olanı şöyledir:

söze gelince mangal da kül bırakmaz ama iş uygulamaya gelince orada salağa yatar. mesela şehit haberi duyunca sosyal medyada eser gürler ama ne askere gider ne de çocuğunu askere yollar. yeri geldiğinde ırkçılık bile yapar. lakin askere giden kürtler kadar vatana hizmet etmez.

daha bunların devlet dairelerinde olanları vardır. devlet kendisi sayesinde ayakta duruyor sanar. ya da devleti vatanı ben koruyorum der. devlet için bir iş yaptırırken veya bir şey alırken, beş gösterip üç öder. kalanını cebine atar. veya tanıdıklarının işini yapar-yaptırır. sekiz saatlik mesainin 3-4 saati anca tam verimli çalışır. ama bu vatanı can-ı gönülden sevdiğini iddia eder. polisi rüşvet yer. askeri vatani görevini yapmaya gelen askere terörist muamelesi yapar. daha neler neler.

tabi genellemelerin hepsi yanlıştır. ben de tüm ülkenin bu şekilde olduğunu söylemiyorum. kimleri gördüm. herkes bu adam gibi olsa ülke nasıl kalkınır dediğim. nasıl güzel bir yer olur dediğim. ama ne yazık ki yukarıda yazdığım tipler den çok fazla var.

tanım: genellikle sözde olup özde olmayan milliyetçilik.
0 favorites - -
1923’den beri türk toplumuna aşırı bir şekilde milliyetçiliğin,türklüğün,ulus devlet bilincinin aşılanmasına rağmen hala toplumumuzda tam olarak sindirilememiştir.bugün toplumumuzun yarısından fazlası kendini tıpkı osmanlı’da olduğu gibi tebaa olarak görmektedir.kimliklerinde islam,ulustan ve başka her şeyden önce gelir.bu kişilere,’’önce türk müsün yoksa müslüman mı?’’ gibi bir soru sorarsanız alacağınız cevap ikisinin farklı olduğu değildir.elbette önce müslümanım derler.bu kişiler müslüman olmayan bir türkü benimsemezler.fakat,türk olmayan bir müslümanı rahatlıkla benimseyebilirler.(avrupa vatandaşı olan sömürge asıllı müslüman futbolculara olan sempatileri örnek gösterilebilir.)onları türklükleriyle övünürken görebilirsiniz fakat aslında övündükleri şey türklükleri değil müslümanlıklarıdır.islam için bir şeyler yapmış insanları severler yalnızca.osmanlı’nın parlak devirlerini böbürlenerek anlatırlar ama selahattin eyyubi,tarık bin ziyad gibi türk olmayan müslüman kahramanlarının osmanlı’dan bir farkı yoktur onlar için.söz atatürk’e veya islamiyet öncesi türklere gelince ise o istekli halleri kaybolur.(bildiğiniz gibi atatürk’e hakaret bile ediyorlar.)
bu halk henüz vatandaş olmayı,yurttaş olmayı,güdülmeye karşı çıkmayı öğrenemedi.daima din odaklı düşündü,yaşadı.fransız devrimi’yle ortaya çıkan demokrasi,mülkiyet,özgürlük gibi değerleri hiçbir zaman sindiremedi.böyle bir toplumun siyaset hayatında da tıpkı avrupa’daki gibi liberalizm,sosyalizm,sosyal demokrasi,kapitalizm gibi ideolojileri tartışmak,bu toplumun siyasetini bu değerler ekseninden yorumlamak da zannederim ahmaklıktan başka bir şey değildir.
0 favorites - -
milliyetçilik bir ideolojidir. bu ideoloji, devlet ile milletin birliğini sağlamayı ve muhafaza etmeyi hedefler. bir ideoloji olduğu için de kullanılabilirliği de vardır. nitekimde devamlı kullanılır...
türkiye cumhuriyeti'ni kuranlar, aslında osmanlı'dan miras kalan askeri ve sivil bürokratik seçkinlerdi. cumhuriyet'in kurucuları, yeni devletin bir "milli devlet" yani "ulus devlet" olmasını hedefliyorlardı ve bu anlamda milliyetçiydiler. lakin, osmanlı'dan miras kalan devletin milli olabilmesi için, bir "millet"in oluşturulması gerekiyordu. bu suretle köklerini jön türk ve devamından alan milliyetçilik, türkiyenin kurulmasıyla ortak bir payda ve değerler bütünü oluşturmak amacıyla kullanıldı. zira devletin insan unsurunun bir milleti oluşturabilmesi için, millet kavramında içerik olan birlik unsurlarının sağlanması şarttı. bu suretle dil birliği,din birliği, ırk birliği vs.. kavramların kullanıldığı ve bugün bile milliyetçilikler içerinde çeşitli ayrılıklara neden olan sorunları ve tartışmaları görürüz.
ulu önder atatürk'ün bu konuda bakışı nettir. "türkiye cumhuriyeti'ni kuran türkiye halkına türk milleti denir
0 favorites - -
türkiye'deki her şey gibi içi boş, hatta bomboştur.

bir milleti millet yapan en önemli özellik dildir. dil bozulursa, düşünce de bozulur. düşünce bozulursa şahsiyet de bozulur. şahsiyetsiz milletler de tarihten yok olur gider.

sorsak herkes milliyetçi (ülkücü demiyorum bak), herkes vatansever, herkes memleket sevdalısı... sonra sokaklara bakıyorsun tabelalar ya ingilizce ya da arapça-farsca. türk şehri olduğuna dair bir iz ariyor insan. lokantalara, kafelere bakıyorsunuz, tüm menüler, yemek isimleri, içecek isimleri ingilizce. bu nasil bir ozentilik?

aslında bu ozentilik yeni bir şey de değil. osmanlı'dan hatta öncesinden beri var olan bir şey. osmanlı döneminde de bir kitap türkçe bile yazılsa kitabın başlıkları, sonu vs. kısımları yine arapça veya farsça yazılırdı. düşünsenize, osmanlı kılıçla fethetttigi topraklarda türkçe'yi zorunlu kilsaydi bugün ne durumda olurduk?

bunların torunlarını sözlükte de görmek mümkün. çok açık, bilinen türkçe karşılıkları olmasına rağmen sırf bilgili gözükmek için araya ingilizce kelime serpistiren bir ton aptal var. "peanuta alerjim var" diyen mi dersin, "çok flexible biri" diyen mi...
1 favorites - -
türkiye'de milliyetçilik, bir ruh hali, duygu durumudur. eleştirilmezlik zırhı sayesinde, insanların kolayca bürünebileceği tek siyasi kimlik ve politik olarak en risksiz konumdur. ayrıca, toplum mühendisliğinin önemli bir ayağı olan eğitim sisteminin ürettiği bir ezberden de fazlası değildir.

türkiye'de, okullarda verilen değerler eğitiminde, çocuklara, birey olabilmeyi, birey olarak haklarını, eşitliği, başkalarının düşüncesine saygıyı, özgür ve eleştirel düşünebilmeyi öğretmek yerine, öncelik olarak; devleti ve bayrağı kutsamayı, grup aidiyetini ve otorite kimse ona boyun eğmeyi öğretmişlerdir. hele ki bu eğitim sisteminin bir resmi tarih okuması vardır ki evlere şenlik. bu resmi tarih anlayışı, gerçeklerle yüzleşemeyecek kadar inkarcı, muhatabına, "öteki"ni düşman bellemekten başka bir manevra alanı bırakmayacak kadar sığ, şu dar-ı dünyada şöyle gönül rahatlığıyla bir, "yenildik" diyemeyecek kadar (çünkü almanlar yenilince yenilmiş sayılmışlardır) kompleksli, "bir türk dünyaya bedeldir" diyecek kadar da gerçeklikten kopuktur. dolayısıyla, bütün bunların gölgesinde dünyanın türklere düşman olduğunu ve türk kültürünü yok etmek maksadıyla faaliyet yürüttüğünü anlatan bir eğitim sisteminin ürettiği, kendi varlığını yaşatabilmek için, her daim, "öteki"ne ve "düşman"a ihtiyaç duyan bir milliyetçilik anlayışı ne kadar gerçekçi ve sağlıklı olabilirse, bu anlayışla donanmış "türk milliyetçiliği" de o kadar gerçekçi ve sağlıklıdır.

tüm bunların yanında daha vahim olanı da gücü elinde bulunduranların, böyle bir toplum mühendisliğinin tornasından geçmiş ve yoksullukla, işsizlikle, kredi kartlarıyla sıkıştırılmış olan bu insanların en ilkel güdülerini, "vatan,millet, bayrak, beka" edebiyatıyla tahrik ederek savaş ve nefret dilinin hakim olduğu başka bir gerçeklik algısı yaratması. ve böylelikle, insanların, bu yanılsama içersinde, olan biten her şeyi sorgulamadan, akıl ve vicdan süzgecinden geçirmeden değerlendirmesidir.
2 favorites - -
Next (2) - Last Page (2)