dünyanın herhangi bir yerinde liberal olduğunu söylemekten oldukça farklıdır besim tibuk'un verdiği saçma salak demeçlerden sonra liberal olduğunu söyleyen kişiyle bir çok ortamda dalga geçilir.
(bkz: başlığın size kalması)

siyasi yelpazenin orta kesimde yer alan çoğunluğu liberal atfetmemektir.herhangi bir konu üzerine düşünmeyen nasılsa bir başkası bizim için düşünür,ben bilmem kocam bilirciliğin liberallikle alakası olmadıgını bilme gerekliliğidir.liberalliğin sermaye yalayıcılığı olmadıgını bilmektir.

zor zanaattir. türkiye'deki ağır-katı bürokratik yapı liberallerin istediği bir serbest piyasa ortamının önünde engeldir. hala oluşamamış bir burjuva yokluğu da liberalin yalnız kalmasına yol açar. burjuvazinin devlet'e (özellikle ordu'ya) ses çıkaramıyor oluşu, liberalin teorik önerilerinin havada kalmasının bizatihi müsebbibi. ekonomik anlamdaki bu zorluk-lar, siyasi anlamda da geçerli. siyaseten özgürlükçü olmak -zorunda olan liberal, antidemokratik türkiye manzarası önünde ancak ve ancak ağlak bir liberal olarak dolaşadurur. hele ki, solcuların ve devletçi sağcıların (liberal de sağcı malum) alaycı kuşatması karşısında kimi zaman durumu kurtarmak adına marksist-liberal (mehmet altan) çıkışlar içine bile girerler. türkiye'de liberal olmak, tamamen bir bekleyiş içinde olmakla özdeştir. siyaseten avrupa birliği'ne üyeliği, ekonomiketen (neyse artık bu) yabancı sermayenin girişini bekler olmaktır yani. (liberallere üzülmüyorum, ellerindeki kaba kuvvetle, liberalizm gibi bir saçmalığın dahi hava almasını engelleyen hazreti devlete kızıyorum.) hasılı kelam efendim; türkiye'de liberal olmak, gerçek anlamda liberal olamamaktır. tıpkı gerçek anlamda özgürlükçü olamamak gibi. tıpkı, sadece teoride özgürlükçü olmak-bırakılmak gibi.

liboş^*diye anılmak, illa ki gay veya muhafazakar sanılmak, kadıköy iskelesinde veya beyoğlu'nda sosyalist bildiri dağıtılmamakla eş olan durum.

liberalizm iyidir, hostur fakat bu eylem, bir g7 ulkesinde liberal olmaktan daha zordur, dikkatli, temkinli olmayi gerektirir. gelismekte olan bir ulkede liberal olmak, hele hele tarihte guclu bir devlet, merkez ulke olma gelenegi varsa, bir damat ferit pasa'nin yukunu omuzlarinizda tasiyabilmeyi gerektirir. elbette ayni sekilde ulusalci olmak da zordur, despotluga, asiri milliyetcilige yenik dusmemeyi, vicdani, insani ve bolgesel sorumluluklari yitirmemeyi gerektirir.

en az kominist olmak kadar zor hatta ondan daha zordur.

(bkz: liberal çiftlik)

toplumumuzun bir çok kesiminde liberal olduğunu söyleyen kişi "gomünüst bu, ne geliyosa başımıza bunun gibi anarşistlerden yüzünden geliyoo zaten!" gibi sözlerle karşılanacaktır.

çoğu kişinin yüzünüze veya arkanızdan "yazık beyni yıkanmış, yabancı sermaye ve büyük devletler işte böyle beyin yıkayıp adam yetiştiriyorlar" diye düşünmesine yol açar. hatta sonunda siz bile şüpheye düşüp ;ulan acaba harbi böyle bişiy olmuş olabilirmi, diyesiniz gelir.

çok kolaydır. yalnızca bir takım yeni donanımlarla modifiye istemektedir. bunlardan bazıları biraz muhafazakarlık be biraz salla başını al maaşını tarzında turgut özal' ın zamanında dediği "benim memurum işini bilir!" şeklindeki felsefesini devamlı zikretmektir... çok açık olan ise sağ artık kabuk değiştirmeye başlamıştır. muhafazakarlık/liberalizm ikilisi ayrılmaz bütün olmuştur...