az evvel eski iş yerinden arkadaşlardan bir haber aldım, nerdeyse yıllardır görüşmediğim, pek de samimi olmadığım bir bir arkadaşımız vefat etmiş, bugün cenazesi varmış...
zaten hayatını kaybetmiş olan bu arkadaşımı anlatmak istedim bugün ve ismini de olduğu gibi yazacağım. çok üzüldüm çünkü, öyle üzüldüm ki bir kez daha insanların insanlığına lanet ettim, yazıklar olsun dedim...
onur cinsel yönelimi farklı olan özel bir insandı. gerçekten ama gerçekten çok insancıldı, ne bileyim şimdi düşünüyorum eski günleri, öyle bir naifliği vardı ki kimseyi incitemezdi, incitmezdi onur. bu benim için, onu iyi bir arkadaş olarak kabul etmek için yeterliydi keza ara sıra tüm arkadaşlar bir yerlere gider hep birlikte eğlenirdik fakat iş arkadaşıydık neticede ve ben iş arkadaşları ile belli bir sınırı geçmemek kaydı ile çok samimi olmuyordum. çünkü iş arkadaşlığı genelde iş değiştirene kadar sürdüğü için eğlenceme bakıyordum sadece.
onur'un gay olduğunu biliyordum, fakat bu konular hiç konuşulmuyordu ne bileyim hiç yakınmıyordu bu memlekette cinsel yöneliminin farklı olmasından. o da kendi başına ayakları üstünde durmaya çalışan bir adamdı. çok sonra öğrendim ki üniversitede öğrenciyken kendi durumunu ailesine açıkladığında ailesi reddetmiş bunu. o da o günden sonra hep kendi ayakları üzerinde durmuş. öğretmendi onur, elinde olmayan bir kimlikle yaşadığı için ailesi tarafından reddedilmiş ve tek başına yaşamaya çalışan bir eşcinseldi...
iş ortamımız o kadar güzeldi ki, herkes birbirine insan gözüyle bakıyordu, kimse kimseyi yargılamıyordu. bir süre beraber çalıştıktan sonra yollarımız ayrıldı, o süreçte kanser olmuş onur, ailesi yine sahip çıkmamış. tüm bu süre boyunca hem kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıp hem kanserle mücadele etmiş ama bir gün artık tedaviyi de reddetmiş. ilaçlarını kullanmayı reddetmiş, en küçük bir çaba göstermeyi reddedip sadece ölümü beklemiş. ölüm gelsin ki ailesizlik bitsin, kimsesizlik bitsin...
böyle bir yalnızlığın içinde dün hayatını kaybettmiş onur, bugün cenazesi varmış, cenazede de sadece annesi ve bizim çevreden bir kaç arkadaş... baba gelmemiş cenazeye, akrabalardan kimse gelmemiş...
keşke istanbul'da olsaydım, keşke bilseydim bu durumu en azından ziyaretine gidebilseydim, keşke cenazesinde ben de olabilseydim. çok üzüldüm sözlük çok, bu dünyada insanlardan çok nefret ettim, kendi evladını canından bir parçayı atıp da çevrem "ne der" diye şerefi kirlenmiş hisseden babadan, bu zihniyetteki insanlardan nefret ettim... eminim şerefiniz temizlenmiştir şimdi, eminim huzur bulmuşsunuzdur bu çocuğun ölümünden, eminim doğruluğunuz, dürüstlüğünüz daim olmuştur artık...
bir onur'un ölümü hepinizi cennetlik yapmıştır bu dünyada, hepiniz çevrenize karşı artık utanmayan saygın birer insan olmuşsunuzdur, bir onur'un ölümüyle hepiniz namuslu insanlar olmuşsunuzdur, vicdanınız rahatlamıştır artık...
zor bu memlekette sözlük zor, "insan" olmak her şeyden zor...