ülkemizdeki binlerce tıp fakültesi öğrencisinin ve tıp doktorunun ihtiyacı olan motivasyon kaynakları. ben bulamadım; bilenler varsa yazabilir..
başlığa cevaben:yurtdışına kaçma motivasyonu.
harp okulu gibi kallavi bir tazminat maddesi konabilir.
hizmet zorunluluğu.
bu ülke insanını değiştiremezsin. yasasını şuyunu buyunu geçin kamu görevlisi olması şiddette cezayı arttıran bi sebep. buna rağmen bu garabet ortadan kalkmıyorsa gençlerin okul tercihi yaparken çok dikkatli olmaları gerekiyor.
ben beleşe eğitimimi alayım yurtdışına kapağı atarım nasılsa diye düşünenler için de tazminat maddesi kaynak israfının önüne geçmiş olur.
diriliş ertuğrul ve teşkilatı izlemeyi çok sevmek.
özel hastanede bu hastanın ameliyat olması lazım diyen de dr
devlette eah de ameliyata gerek yok ilaçla tedavi olur diyen de dr
genel olarak bakarsammm ilk üçe
-meslek aşkı
-itibar/kariyer
-para
girer. (istisnalar ilk üçe hepsini para yazsalarda)
itibar ve iş bulma garantisi. arkadaşlar, doktorlarımızın çeşitli sıkıntıları tabii ki var, keşke durumları çok daha iyi olsa, fakat bu iki noktayı görmezden gelemeyiz. doktorluk gayet iyi meslek bence.
kolayca yurtdışına gidebilme, avrupa'da ciddi doktor açığı var çünkü
şu anda pek göremediğim motivasyon. özellikle yurtdışına gitmek istiyorsanız
yurtdışına gitmek için 6 sene tıp üstüne 5 sene uzmanlık zor iş. bir de almanca filan kasmanız gerekir iş daha da büyüyor.
kolayca yurt dışında gitmek istiyorsanız ilk 30-40bin de olan bir bölümde bilgisayar-elektronik mühendisliği okuyun, 2 yıl özel sektörde çalışıp yurtdışına gidin. bizim bölümde çok giden olduğundan bizzat doğrulayabileceğim durum. alanınızda kendinizi geliştirmeniz ve iyi bir inglizce yeterli.
üzülüyorum ben doktorlara. şu sözlükte bile yüzlerce düşmanı var.
maaşlarının az olduklarına mı kızalım.. itle köpekle muattap olup iyliştirmeye calısırken dayak yemelerine mi...
şu ülkedeki en iyi şey saglık sistemiyken , en özverili ve merhametli calısan doktorlar bizdeyken
geldiğimiz durum içler acısı.
aynı sekilde bizim saglık calısanlarımız hemsirelerimiz hasta bakıcılarımız hiç bir ülke de yok ...
bilen bilmeyen konusuyor ... herhangi bir avrupa ülkesinde uzman doktor için aylarca sıra beklemen gerektigini ... dogum yaparken ölme noktasına gelmeden sezaryen yapılmadıgını , hasta bakıcıların acınızdan ölsenizde size güler yüz gostermedigini. isi neyse yapıp gecip sizin inim inlemenize aldırmagını bilmiyorsunuz.
hemsire su kadar alıyor , doktor bu kadar alıyor işiniz gücünüz kıyas ...
sanki paranın degeri kalmıs gibi kamu calısanlarına yapılan zamma bile karsı cıkıyorsunuz.
ogretmene dusmansınız , doktora dusmansınız, polise dusmansınız, asker zaten saygınlıgını yitirdi.
kamu calısanlarına neden bu kadar kin besliyorsunuz anlasılır sey degil..
ne boktan bir toplum olduk ...
neyse sözün kısası bu saatten sonra doktorları tutamazsınız ... gidebilenler cekip gidecekler ...
bundan sonra doktor olanlarda aynı kalitede egitim goremeyecek ... cunku cumhuriyetle baslayan egitim kültürünü de mahvettiniz. avrupa ile denklik bırakmadınız.
iyi bir egitim gormus avrupa standartlarına uygun egitim gormus denkligi olan doktorlar kacıp gidecekler ..
geriye badem bıyıklı doktorlar ... suriyeli hemsireler , afgan hastabakıclar kalıcak ..
toplumun verdigi bu degerle ancak onlar calısır...
kim ne derse desin, yok dövmeye kalksin, yok maaşini kıssın...
insan sağlığıyla ilgilendiği sürece, hep statülü ve saygı duyulan en baştaki meslek olarak devam edecektir.
itibarı yüksektir...
misal ben tıp yapamam, daha hastahanenin önünden geçerken tedirgin oluyorum.
hiç hayalini de kurmadım bu yüzden, gittim mühendis oldum.
ülkede okumuş eğitimli insanlara olan geçmişteki gizli kıskançlıklar, cahillerin birbirine özgüven aşılanmasıyla ayyuka çikti. sadece o kadar, kişiselliştirmeyin lütfen.
geçici bir dönem, emeklerimizin karşiliğini misliyle alacağiz.
hayatı mortal kombat tadında yaşamak.