türkçenin içine sıçmanın da ötesindedir; fakat 50 karakter sınırı beni de türkçe sınırlarını zorlamaya itti. neyse sınır olmadan gayet de açıklayabilirim meramımı.
türkçesi varken ingilizcesini söylemek yeterince tartışıldı, hadi anladık onu diyelim. adam yıllarca ingilizce okumuş, makalaler yazmış, ingilizce düşünüyormuş, kısacası ingilizceyi internalize etmiş işte (oyyyy ağza ekmek tahtasıyla vurmalık oldu)
hepsi kabul. peki şunu yapana ne diyeceksiniz?
- ammmmmmmmm. bununla yetinemeyiz, daha advance..... daha ileri düzeyde bir levela.... daha iyi bir seviyeye gelmeliyiz.
yani diyor ki: toefl'da 118 aldım, ingilizce düşündüğüm için şu an sana derdimi anlatırken ıkınıyorum. senin de daha türkçeyi bile doğru düzgün konuşamadığını bildiğim için sadece ingilizcesini değil biraz lag de olsa (bak bunun tam türkçesini hatırlayamadım) türkçe karşılığını da söylüyorum. e daha napabilirim kendimi mükemmel bir insan olarak gösterebilmek için?
yüzüm uyuşuyor yeminle bu adamları dinlerken. güleyim mi ağlayayım mı şaşırıp alakasız bir şeyle beynimi meşgul etmek için aylık ev bütçesini yapıyorum kafamda.