demek ki ben türk kızı değilim bu başlıktan bunu öğrendim.
41 yaşında arnavutluk şikiptar göçmeniyim, kısacası şikiptar kızçesiyim. 2 evim 1 de arabam var.
hepsini de tırnaklarımla kazıya kazıya ben aldım.
çok uluslu bir silah firmasında teknisyen olarak çalışıyorum ayrıca baykar teknoloji geçmişim de var. efsanevi kızıl elma ekibinde yer aldım iha/siha projelerine danışmanlık yaptım.
silah fırmasında çalıştığım için de haberleri izlemeyi bıraktım çünkü her ölüm ve her savaşta parmağım varmış gibi hissediyorum vicdan azabı çekiyorum, kendimi dinamitin mucidi alfred nobel gibi hissediyorum adeta.
fakat hamas ve lübnan hizbullahının haklı mücadelesinde yanlarında hem sınır içinde hem de sınır dışındaki mehmetçiğimize, emniyet güçlerimize selam göndermeyi de borç bilirim!
ekşi sözlük aracılığıyla da meksika dağlarındaki zapatistleri de unutmadan selam göndereyim.
viva zapata!
her neyse sen olmaması demişsin ama bunların olması beni hep eksi haneye yazdırdı. 2 evim ve 1 arabam olduğunu öğrenen erkek hemen kendini ezikliğe vuruyor.
başlıyor hemen 'yok sen bana fazlasın, bende ne buluyorsun, daha iyilerine layıksın, ben sana yetemem' gibi cümleler kullanmaya başlıyorlar.
halbu ki çok şey istemiyorum ki, bak gelmişim kaç yaşıma? sadece tut elimi sev beni, o gücü o erkekliğini bana hissettir. benim parada pulda gözüm yok ki.
görmüyor musun gözlerimdeki kanları, vücudumu, atan kalbimin ağırlığını duymuyor musun, tuttuğun o ellerimdeki ten kaygısını? baksana bana, ben yara doluyum her yerim acıyor.
sadece sevsen ya beni olmaz mı? seninle iyileşmek istiyorum görmüyor musun bunu
olmuyor ama, genç olmak yetmiyor bazen fayrap sevişmek için.
anladım ben artık, çözdüm erkekleri. hem fenerbahçeli hem de en sevdiği alkol rakı olan kendi ayakları üzerinde duran güçlü bir kadınsan aslında belasındır bu ülkede ve erkekler senden korkar.
ama erkeğe muhtaçsan ve onun o egosuna seslenirsen seni severler, o yüzden o damacanaları taşımayacağız kızçeler bırakalım erkekler taşısın.
şu an güzel bir ilişkim var kendisi henüz 2 lüks dairem ve bir arabam olduğunu bilmiyor. zaten kendisi de öğrenci 27 yaşında gelecek vaadeden bir akademisyen. her ne kadar akademi düşünse ve aydın bir insan olsa da o bir türk erkeği ve egosu zarar görmemeli!
onunla birlikte 1+0 bir evde kadıköyde bodrum katta yaşıyoruz, güneş görmeyen evimizde gayet mutluyuz.
ama onun yanında cahil yol yordam bilmeyen fakir kadın rolü yapmaktan çok sıkıldım. tüm dizi ve filmleri türkçe alt yazılı izliyoruz, güzel ve dolgun bir maaşım olduğunu anlamaması için ise yeğenimin ziraat genç kartını kullanıyorum, aöf’e kayıt oldum öğrenci akbili kullanıyorum ve geceleri de çöp-karton toplamaya çıkıyorum.
gerçekten erkekler neden böylesiniz? neden sizden daha iyi şartlarda bir kadın görünce korkuyor ve kaçıyorsunuz?
sizi gerçekten seviyor olamaz mı buna neden inanmıyorusunuz?
sevsenize ulan biz kadınları!